Canan Karatay her sabah aç karnına içiyor beyni de açar, cin gibi olursunuz! İşte o mucize içecek
Abone olProf. Dr. Canan Karatay, her sabah aç karnına Türk kahvesi içtiğini söyledi. Çiçeklerini bile sabah kahvesiyle beslediğini belirten Karatay, “Bir Türk kahvesi fincanı, domatesin verdiği antioksidandan 100 daha fazla antioksidan verir vücudunuza. Beyni de açar, cin gibi olursunuz…” dedi.
Prof. Dr. Canan Karatay, sağlıklı beslenmeye dair önerileriyle
kamuoyunun gündeminde kalmaya devam diyor. Ezber bozan
açıklamalarıyla öne çıkan Karatay, sağlıklı yaşama dair GZT’den
Ümmü Gülsüm Durmuş'a konuştu.
Karatay her sabah mutlaka tükettiği, çiçeklerini bile beslerken kullandığı besin kaynağını anlattı. İşte Canan Karatay'dan altın değerinde tavsiyeler…
"Paket dondurmadan uzak durun"
Prof. Dr. Canan Karatay çoğu yiyecekte olduğu gibi dondurmada da ev
yapımını tercih ediyor. Karatay'a göre paket dondurmalar sağlığımız
için bir tehdit. Paket dondurmada mısır şurubu şekeri olduğunu
söyleyen Canan Karatay, bu şurupların metabolizmayı ve bağırsakları
bozduğunu belirtti.
Mısır şurubu, çocukları zehirliyor. Anneler, daima ev dondurmasını tercih etmeli.
"Midye sağlıklı değil"
"Midye yiyelim mi" sorumuza Canan Karatay'dan olumlu cevap gelmedi.
Piyasadaki tüm midyelerin Kayseri'deki bir fabrikadan dağıtıldığını
açıklayan Canan Karatay, midyelerde kullanılan pirince
güvenmediğini belirterek "İçine ne konulduğunu bilmiyorum, hazır
satılanlara karşıyım. Sahillerde satılanlara dikkat edin" dedi.
Çiğ köfte evde yapılmalı
"Çiğ köfte sağlıklı et ve yerel bulgurdan olmalı. Dışarıda
satılanlarda hangi bulguru kullandıklarını bilmiyoruz. Doğal olanı
tercih edin. Evde yapıp yiyebilirsiniz, kilo alıyorum diye
korkmayın"
En güçlü antioksidan
Her sabah mutlaka bir fincan Türk kahvesi içtiğini söyleyen
Karatay, şekere karşı açtığı savaşı, burada da devam ettirdi.
Türk kahvesinin şekeri sevmediğini, mutlaka şekersiz tüketilmesi gerektiğini belirten ünlü doktor, kahvenin çok güçlü bir antioksidan olduğunun altını çizdi.
Karatay, “Kahve çok önemli, çok güçlü bir antioksidan… Ben sabah aç karnına içerim. Uyandırır, rahatlatır, çok güçlü antioksidandır” şeklinde konu
Bir Türk kahvesi fincanı domatesten 100 kat daha
etkili
Türk kahvesinin uyandırdığını ve rahatlattığını ifade eden Karatay,
antioksidan açısından da zengin olduğunun altını çizdi. Bir fincan
Türk kahvesinden alınan antioksidanın bir domatesten alınandan çok
daha etkili olduğunu belirten Karatay, “Bir Türk kahvesi fincanı,
domatesin verdiği antioksidandan 100 daha fazla antioksidan verir
vücudunuza. Beyni de açar, cin gibi olursunuz…” sözleriyle
açıklamalarına devam etti.
"Çiçeklerimi sabah kahvesiyle beslerim"
Türk kahvesinin çok güçlü bir antioksidan olduğunu belirten Prof.
Dr. Canan Karatay, evindeki bütün çiçeklerini sabah kahvesiyle
beslediğini açıkladı. Sabahları aç karnına içtiği Türk kahvesinin
telvesiyle çiçeklerini suladığını belirten Karatay, “Kendim kahvemi
içerim, kahve suyuyla, en doğal gübredir. Kahve telvesini, Türk
kahvesinin telvesinden bahsediyorum, başka kahvelerden
bahsetmiyorum, sulandırıp bütün çiçeklerinize dökebilirsiniz,
bitkilerinize dökebilirsiniz. Gördüğünüz tüm bitkilerimin altında
Türk kahvesi vardır.” sözleriyle Türk kahvesinin faydalarının
sınırsız olduğunu adeta kanıtladı.
"İşlenmiş kahve ve süt tozuna dikkat"
Karatay, işlenmiş kahvelerin ve süt tozunun yüksek oranda şeker
içerdiğini ve kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini belirterek,
“İşlemişlere tabi ki karşıyım. Latte'ler tabi ki işlenmiş. Süt tozu
kesinlikle yasak” sözleriyle sade Türk kahvesinin çok daha faydalı
ve etkili olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Yulaf insan yiyeceği değil
Profesör Canan Karatay, özellikle diyet programlarının vazgeçilmezi
yulafa da sıcak bakmadığını belirterek yeni bir tartışmanın
fitilini ateşledi.
İşlenmiş tüm yemeklere karşı olduğunu belirten Canan Karatay, yulafın tiroidi bozduğunu ve kilo aldırdığını ifade etti.
Yulafın insan yiyeceği olmadığını, gluten dolu, metobolizmaya zararlı bir besin olduğunu belirtti.
NİSAD'dan nişasta bazlı şeker açıklaması
Öte yandan nişasta sanayini temsil eden Nişasta Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri İsmail Kemaloğlu imzasıyla (NİSAD) nişasta bazlı şeker hakkında akademik verileri paylaştı:
İlgili haberde Canan Karatay’ın, “Mısır şurubu, çocukları zehirliyor. Anneler, daima ev dondurmasını tercih etmeli.” ifadesine yer verilmiş. Vücut serbest fruktoz ile glikozu veya aynı şekerlerin sakaroz ve nişasta bazlı şekerden gelen halini tamamı ile aynı şekilde emer. Bu nedenle nişasta bazlı şekerin bir bileşeni olarak tüketilen fruktozun metabolik anormalliğe yol açması veya aynı kaloriye sahip bir diyette diğer şekerlere göre daha fazla kilo alımına neden olması mümkün görünmemektedir. (1) Bu bilgiler değerlendirildiğinde, toplam şekerin bir parçası ya da serbest şeker olarak bulunmasından bağımsız olarak, beslenme ile alınan fruktozun olumsuz sağlık etkilerine yol açtığına dair yeterli kanıt yoktur. (2)
Ticari bir amaç gütmeden çalışan bir kurum olarak yanlış algılamayı bilimsel gerçeklerle düzeltmeyi ve kamuoyunu doğru bilgilendirmeyi bir sorumluluk olarak kabul etmekteyiz. Bilimsel kanıtlar çerçevesinde, açıklamaları tekrar gözden geçirmenizi bekliyor ve kamuoyuna karşı sorumluluğunuz kapsamında düzeltmenizi diliyoruz. NİSAD olarak, nişasta ve nişasta ürünleriyle ilgili tüm bilimsel kaynaklarımızı sizinle paylaşmaktan memnuniyet duyacağımızı bilmenizi isteriz.
Referanslar
Klurfeld D, Foreyt J, Angelopoulos T, Rippe J. “Lack of Evidence
for High Fructose Corn Syrup as the Cause of the Obesity Epidemic.”
(Accepted, International Journal of Obesity, advance online
publication, doi:10.1038/ijo.2012.157, 18 September 2012.)
WHO (2003). Diet, Nutrition and the prevention of chronic diseases:
Technical report 916.