Fatih Altaylı, geçtiğimiz hafta sessiz sedasız anjiyo oldu. İyileştikten sonra Karatay'ı hedef alan Altaylı, Canan Karatay Hanımefendi’nin önerdiği diyetleri uygulamayın. Bu diyetler kulağa hoş ya da işinize gelebilir. Belki birkaç kişiye de yaramış olabilir. Ama çok daha fazla insanın başına dert açtığından ve hatta ölümüne neden olduğundan şüpheniz olmasın." diye yazdı. Açıklamalarıyla gündemden düşmeyen Canan Karatay, Altaylı'nın suçlamalarıyla bir kez daha tartışmaların odağına oturdu. Karatay, Altaylı'ya iki e posta yolladı ve “Canan Karatay, bu konuda bilimsel makale yazmadı, yayını yok” eleştirisine yanıt verdi. Altaylı ise "Canan Hocam, bunlar bilimsel yayın mı!" başlıklı bugünkü yazısında Karatay'a yeniden yüklendi.Altaylı: Yanıtları bilimsel değil "İlk yolladığı şey 2014 yılında Londra’da yapıldığını söylediği bir sunum. Ancak sunum bir bilimsel toplantıda mı, yoksa bir 5 çayında mı yapılmış bir bilgi yok. Genel olarak kolesterolün zaten bilinen yararlı yönlerini anlatıyor, vücuttaki işlevlerini gösteriyor. Şeker ve doymuş yağlardan uzak durulması gerektiğini söyleyerek bitiriyor. Tıp dergisi değil blog Karatay’ın yolladığı diğer yayınlar ise Dr. Zoe Harcombie adındaki bir doktorun yazdıkları. Ancak bunların yazıldığı saygın bir tıp dergisi falan değil. Bir blog. Aynı zamanda Dr. Harcombie’nin de diyet kitabının reklamının yapıldığı bir blog. Altta da okurlarla soru cevaplar var. " Tuncer Bahçıvan hala hastanede Oysa Canan Karatay, bilimsel bir derginin, bilimsel bir yayının ne olduğunu benden daha iyi bilir. Sevgili Hocam, bana gerçekten bilimsel birkaç şey yollayın lüften. Hatta bu kadar insanın sağlığı ile ilgili konuştuğunuza göre, bu konudaki yayınlanmış ve atıf almış makalelerinizi yollayın Allah aşkına. Tuncer Bahçıvan, sizin kitaplarınızdan alıp, size güvenerek uyguladığı diyetten ötürü şu an hâlâ hastanede olduğunu ve ciddi bir enfarktüsü zor atlattığını söylüyor. Bilmem haberiniz var mı hocam!Altaylı'nın tepkisi bununla sınırlı değildi elbette. Eleştirilerini sürdüren yazar, akademisyenlerin ve tıp camiasının Karatay'la ilgili sarsıcı değerlendirmelerine yer verdi:Çok sayıda postadan sadece birini, Nükleer Tıp uzmanı Prof. Dr. Cumali Aktolun’un yazdıklarını aktarıyorum: “Sayın Fatih Altaylı, Son hafta içinde gündeme gelen sağlık sorununuz için geçmiş olsun dileklerimi kabul ediniz. Bu vesileyle çok önemli bir konuya cesaretle parmak bastığınız için sizi tebrik ederim: Canan Karatay meselesi. Prof. Dr. Canan Karatay, uzun yılar önce akademiden ayrıldıktan sonra son 5-6 yıl içinde birdenbire Türk medyasının gözde "bilim kadını" oldu. Akademik kitap değil bireysel kitap Her şeyden önce biz bilim insanlarının dikkate aldığı ve alması gereken en önemli nirengi; yayınlanmış bilimsel araştırmalar ve bilimsel-akademik kitaplardır. Prof. Karatay'ın "kaynak, yayın", araştırma" vb şekilde lanse ettiği yabancı kitaplar tamamen spekülatif, bilimsellikten uzak, tıbbi açıdan kaale alınmayan, akademik olmayan, ticari amaçlı yazılmış bireysel kitaplardır. "Akademik kitap" ile "bireysel kitap" arasında çok fark vardır. Akademik kitaplar; dünyada tıbbi akademik ve bilimsel alanlarda yayın yapan saygın yayınevlerinin (Springer, Wolters Kluwer, Elsevier vb) yayınladığı ve yayınlamadan önce akademisyenlerden oluşan kendi yayın kurulunda ve ayrıca bağımsız bilim insanları-akademisyenlere (peer review) incelettiği, ondan sonra yayınladığı kitaplardır. Hakem ya da kurul değerlendirmesi görmemiş ticari yayıynlardır Örneğin benim bu şekilde 3 adet kitabım ABD'de bu süreçlerden geçerek yayınlanmıştır (Nuclear Oncology, Springer-Verlag 1999; Nuclear Medicine Therapy, Springer 2013; Nuclear Oncology, Wolters Kluwer 2015). Halbuki bireysel kitaplar, her alanda kişilerin görüş bildirdiği ortalama akademik olmayan okuyucuya hitap eden hiçbir hakem veya kurul değerlendirmesi görmemiş ticari yayınlardır. Medya itibar etti Prof. Dr. Karatay'ın bugüne kadar söyledikleri, yazdıkları ve iddia ettikleri birçok tıp akademisyeni tarafından hayretle izlense de maalesef Türk medyası elinde bulunan bu değerli (!) kaynağı sonuna kadar değerlendirme kararından vazgeçmedi, Prof. Karatay'a itiraz edenleri ve bu iddialarının aksini belirtenleri de pek gündeme taşımadı.Bunların yaşadığı sağlık sorunlarının ve ölümlerinin hesabını sorabileceği kimse de yoktur Gerek Sağlık Bakanlığı gerekse Türk Tabipler Birliği bu konuda bazı soruşturmalara tabi tutsa da, Prof.Karatay medyadan aldığı güçle yoluna devam etti. Maalesef Prof Karatay'a itibar edip tansiyon ilacını, kolesterol ilacını, şeker ilacını kesen birçok hasta mevcuttur. Bunların yaşadığı sağlık sorunlarının ve ölümlerinin hesabını sorabileceği kimse de yoktur. Hekimler klinikte hizmet verirken en küçük bir hatasından mahkemelerde süründürülürken, Prof Karatay gibi isimler ekranlarda gazetelerde boy gösterip bol keseden atıp tutmaktadır. Siz bu konuda en net ve açık tavrı koydunuz. "