Seddülbahir köyünü geçtikten sonra Helles anıtına giden yolda sağda, eski tabya adı verilen yerde bulunan tek bir mezarlık; İngiliz Yarbay Doghty-Wylie’ye aittir. 25 Nisan günü ana çıkarma noktalarından biri olan Ertuğrul koyuna (V Beach) River Clyde gemisi ile gelen Yarbay Wylie gemide istihbarat subayı olarak görev aldı. Çıkarmanın ilk günü Türklerin üstün ateşine karşılık veremeyip yerinde çakılı kalan birliklerini gemiden izlemişti. Ertesi sabah ise yaveri topçu Yüzbaşı Garth Walford ile beraber bugün yattığı yer olan Eski tabya olarak bilinen mevkiiyi ve Seddülbahir köyünü ele geçirmek isteyen birliklerine önderlik yapmışlardı. Yapılan bu ilk hücum girişimi başarılı olmuş fakat çok geçmeden yaveri Walford la beraber ölmüşlerdi. Türk halkına olan sevgisi yüzünden savaşa sadece bir bastonla katıldı. Akıcı bir Türkçe konuştuğu bilinen Doughty Wylie bir müddet Osmanlı topraklarında yaşamış ve balkan savaşlarında Kızılay adına çalışmıştı. Osmanlı Hükümeti de Türk askerine yardımından dolayı onu 2. derece Mecidiye Nişanına layık görmüş ve ödüllendirmişti. Hikayeyi ilginç kılan ise 17 Kasım 1915'de İngiliz hükümetinin özel izni ile yarımadaya gizlice gelen bir kadın. Doghty-Wylie’ye aşık olan bu kadın ünlü İngiliz ajanı ve arkeoloğu Gertrude Bell'den başkası değildi. Aralarındaki ilişki her ne kadar bazı Bell biyografi yazarları tarihe ateşli sahneler eklemişlerse de mektup arkadaşlığından ileri gitmemişti. Doghty-Wylie’nin karısı Lilian ise eşinin ölüm haberini aldığında Fransa'da batı cephesinde bir hastanede hemşirelik yapıyordu. Karısı Lilian, eşinin ölümünden sonra savaş sürerken mezarını ziyarete geldi ve 1927'ye kadar Türkiye'de kaldı. Kızılhaç dispanserinde çalıştı mezarın bulunduğu arsayı almaya çalıştı. Bugün Seddülbahir köyü çıkışında Harapkaletepe üzerinde bulunan mezar, bölgedeki yegane tek mezar. (Kaynak: NTV Tarih dergisi)