Çanakkale'de 89 yıl önce tarih yazıldı
Abone olBenzeri bulunmayan bir destan yazan Mehmetçik; canı, kanı, süngüsü ve imanıyla “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” dedi
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni Almanya’nın yanına
iten İngiltere, Balkan Savaşı’nda perişan olur. Osmanlı Devleti
ordusunu küçük gören İngilizler, Çanakkale Boğazı’nın kolayca
geçilebileceğini, hatta İngiliz zırhlılarının büyük toplarının
karşısında, Balkan mağlubu Türk askerlerinin kaçacağını sanır.
Bahriye Bakanı W. Churchill, İngiliz donanmasının Marmara’ya girip,
İstanbul’u teslim alacağını ve Osmanlı Devleti’nin işinin
biteceğini hesaplar. Hatta Yunanistan’ı savaşa sokup, Gelibolu
Yarımadası’nı Yunan ordusuna işgal ettirip, İngiliz donanmasını
tehlikesizce Marmara Denizi’ne geçirmeyi planlar. Lord Kitchener de
bu işin çok kolay olacağı görüşündedir. Kaldı ki; Osmanlı Devleti
ordusunun elindeki silahlar eski ve eksiktir. Henüz Almanya’dan
yeterli silah, özellikle büyük toplar getirilmemiştir.
Boğazı geçemezler
İngiltere Savaş Bakanı Lord Kitchener İngiliz Donanması’nın kara
ordusuna ihtiyaç duymadan Çanakkale’yi geçeceğini düşünüyordur. Bu
nedenle, müttefik İngiliz-Fransız filosu Şubat 1915’te Limni
Adası’nın Mondros Limanı’nda toplanır. 19 Şubat’tan itibaren de
Çanakkale Boğazı ağzına İngiliz-Fransız donanması tarafından yoğun
bir bombardıman başlatılır.
17 Mart’a kadar bombardıman sürer. 18 Mart 1915’te İngiliz-Fransız
filoları iki hat halinde, Boğazı geçmek için saldırıya başlar. Bir
gece önce, Türk mayın gemisi “Nusret”in Boğaz’a mayın döktüğünden
habersiz olan bu donanma, yoğun bir top ateşiyle Boğaz’a girer.
Yeterince büyük topları bulunmayan Osmanlı Devleti, 6 saat 45
dakika süreyle düşmanın bu üstün kuvvetine karşı amansız bir
direnme gösterir.
Hayal kırıklığı
Fransız Bove bir mayına çarparak, bütün personeli ile sulara
gömülür ve iki İngiliz zırhlısı da aynı şekilde battar. Diğer
zırhlılar ise ağır veya hafif yaralar alırlar. Donanmalarının
yarısının işe yaramaz duruma geldiğini gören müttefikler, savaş
alanını terk eder. Çanakkale’yi geçemeyeceğini anlayan düşman,
Gelibolu Yarımadası’nı işgal etmeye karar verir. Ancak önce
Mısır’dan getirdikleri Tümenlerini Limni ve İmroz Adası’na
yığarlar. Nisan 1915 başında 40 bin Fransız, 50 bin İngiliz askeri
burada toplanır. 1 Mayıs’tan itibaren İngilizler, asker çıkarmaya
devam eder ve 6 Mayıs’ta başlayan büyük saldırıya 50 bin kişilik
İngiliz-Fransız askeri katılır. Türk askeri bu büyük kuvveti
durdurur ve bu saldırı İtilaf kuvvetleri için düş kırıklığı ile
sonuçlanmıştır. Bunun üzerine İtilaf Devletleri Gelibolu
Yarımadası’na sürekli asker çıkarır ve tarihin en kanlı
savaşlarından birisi, bu küçük yarımada üzerinde başlar.
200 bin kayıp
Türk komutanlarının ve bilhassa Mustafa Kemal’in üstün sevk ve
idareleri sonucunda düşman başarısızlığa uğrayarak savaş, siper
savaşı halini alır. Çok kanlı savaşlar sonunda İngiliz-Fransız
ordusu, Anafartalar-Conkbayırı gibi Türk direnişleri karşısında
yenilgiyi kabullenir. 19-20 Aralık 1915’te askerlerinin bir
bölümünü çeken düşman, 3-9 Ocak 1916’da da diğer kuvvetlerini
çekerek yarımadayı boşaltır. Bu savaşta Osmanlı Devleti ordusu 55
bin şehit, 100 bin yaralı, 21.500 hastalıktan ölen, 10 bin kayıp
olmak üzere yaklaşık 200 bin kayıp verir. Karşı tarafın kayıpları
daha çoktur. 55 bini ölü olmak üzere, yaralı ve esirler dahil,
yaklaşık 330 bin kayıp verir. Halbuki 2 Mart 1915’te İngiliz Amiral
Carden Londra’ya “Hava bozmazsa iki haftaya kadar İstanbul’dayız”
şeklinde mesaj çeker, ayrıca İngiliz orduları Başkomutanı General
Hamilton ise, “Türkler, birbiri ardınca mükemmel taarruzlarda
bulundular” diye yazar. Çanakkale yenilgisi Lord Kitchener’in
siyasi yaşantısını sona erdirirken, Churchill’inkini de 20 yıl
geriye atar.
Ne dediler
Bu zafer milletimize güç verdi
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer: “Çanakkale’de
üstün cesaret ve özveriyle zafere ulaşılmış, özgürlük ve
bağımsızlık inancıyla, donanım ve imkan yönünden güçlü ordulara
geçit verilmemiştir. Dünya kamuoyunda da büyük yankı uyandıran bu
zafer, birlik ve beraberlik içinde toprak bütünlüğüne ve
bağımsızlığına yönelen saldırılara karşı tek yürek olan Türk
Ulusu’na Kurtuluş Savaşı’nda güç vermiş, Cumhuriyet’in kurulmasına
zemin hazırlamıştır.”
Türkün dünyaya meydan okuması
TBMM Başkanı Bülent Arınç: “Çanakkale direnişi
milli iradenin, Anadolu çocuklarının inancıyla özgürlük ve
bağımsızlık için kendini feda ettiği muhteşem bir meydan okumadır.
Bu meydan okuma onlaca devletin kurduğu dünyanın en büyük silahlı
gücüne karşı yapılmıştır. Bugün özgür ve bağımsız bir Türkiye için
kan döken yiğitlerimizin boşuna ölmediğini; bağımsız ve özgür
Türkiye olarak en gür sesimizle dünyaya duyuruyoruz.”
Yeni nesillere iyi anlatılmalı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök:
“Türkiye’nin geçirdiği tarihsel süreç acı ve zorluklarla dolu
dramatik bir öykü gibi. Bunun, yeni nesillerce çok iyi etüt
edilerek aktarılması önemlidir. Bugünlere ulaşmamızda en büyük pay,
başta Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere, daha sonraki
dönemlerde hayatlarını kaybeden şehitlere aittir. Türk Silahlı
Kuvvetleri, ulusunun başının derde girdiği her durumda onu bu
durumdan kurtarmak için daha nice şehitler vermeye her zaman
hazırdır.”
Aziz şehitlerimizi şükranla anıyoruz
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül: “Türk milletinin
tarihine altın harflerle yazılan, yakın tarihimizin destanlaşan
zaferi, Çanakkale Zaferi’nin 89’uncu yıldönümünü kutlamanın büyük
sevincini yaşıyoruz. Kutsal vatanımız için canlarını feda eden
şehitlerimizin de bu büyük gününü idrak etmenin de onuru içindeyiz.
Yaşadığımız vatan topraklarını her ne pahasına olursa olsun,
korumayı ve kurtarmayı başarmış aziz şehitlerimizi şükran ve
rahmetle anıyoruz.”
Kaynak: Türkiye