Mazlum-der’in twetter hesabında Kayseri patlamasıyla
ilgili insani bir yorum yapılmış; “Kayseri saldırısında ölenlere
rahmet yaralılara şifa diliyorum” demiş.
Ne ilginçtir vatandaşın biri de bu yazının altına bir
yorum bırakmış;”Hem bizi öldürüyorsunuz hem de başsağlığı
diliyorsunuz” diye. Bana göre de Mazlum-der’in hatalı bir
duruşu oldu ama bu kadar da değil bence.
Bu kadar gaflet olur mu?
Bu kadar ucuz yorum olur mu?
Düşmanın amacına bu kadar hizmet edilir mi?
Birkaç defadır yazılarımda dile getiriyorum, ortada
bizim bildiğimiz bir derce haksızlık karşısında sesini yükselten
JİTEM’in partneri PKK artık ortada yok, Kürt sorunu hafifleyince
düşman örgütler; içeriden dışarıdan bir araya gelerek gücüne güç
kattılar, ayrıca ne kadar düşman devletler varsa onlardan
psikolojik, lojistik ve mühimmat düzeyinde destek alıyor.
Daha dün 8 Türk solu örgüt Kandile çıkıp aralarında
Türkiye düşmanlığı konusunda ittifak etmediler mi?
İsmini dile getirmek istemediğim bu örgütün
yönetiminde nice nice Türkler ve Ateist aleviler yok mu?
İran, Irak ve hatta Suriye, Rus dahi bunlara göz
kırpmıyor mu?
Herhalde bu soruların cevabına kimse hayır diyemez.
Peki bu durumda siz hangi hakla bu ilgisiz yorumu
yapıyorsunuz;“Hem bizi öldürün hem başsağlığı dileyin”
diye.
Muhterem vatandaşlarım bu Bileşik Düşman
Örgüt(BDÖ)’nün tam istediği budur zaten. Vatandaşı birbirine
düşürmek.
Şöyle bir düşünün FETÖ’nün yaptığını azılı düşmanımız
bile yapamaz bu örgütün çoğunluğu da Türklerden oluşuyor, şimdi biz
kalkıp Türkleri mi suçlayalım.
Yıllardır bu PKK’nin Kürt ve Kürt sorunuyla bir
alakası kalmamıştır dediğimiz halde hala PKK ve türevleri
tarafından bir kabahat işlenir işlenmez Kürtlere saldırmak ayıptı,
kusurdur, izan kıtlığıdır.
Ateist alevi dedim aynen bunların paraleli Sünnilerin
de rafizileri var kol kola girmişler, düşmana maşa olmuş vaziyette
Anadolu insanına sıkıntı veriyor, düşmanın değirmenine su
taşıyorlar. Yazık ki ne yazık!
Zaman selamlaşma zamanıdır, Anadolu insanı öldürmekle
bitmez, ayrıca düşmanın ne kadar korkak ve ürkek olduğunu, takatten
düştüğünü de bu serserice yaptığı saldırılardan anlaşılıyor. Ama
eğer bu olaylar üzerine birbirimize yan bakarsak işte o zaman bu
tür örgütlere “can suyu” olmuş oluruz.
Devletimiz tüm imkanlarıyla mücadele ediyor, bize de
ne düşerse yapmaya çalışalım. Varsa Hükümetin devletin eksikleri
uyarıcı nitelikte çalışmalar da yapalım. Birlik beraberlik için
kimin elinden ne geliyorsa yapmakla yükümlüdür. Duygusal davranıp
dilimize geleni paylaşma zamanı değildir diye düşünüyorum.
Tabi ki bu saldırıyı da diğer menfur saldırı gibi
lanetlemek durumundayız, Allah yakınlarına sabır versin. Düşman
hattı belli değil ki ya Allah deyip ya şehit ya gazi olalım değil
mi?
Örneğin ben ölümüme razıyım ama bu zulümlerin
yaşanmasına razı değilim bu kadar zoruma gidiyor.
Yüce Mevlam (celle ve ala) bize acısın, gerçekten
dayanılır gibi değildir. Demek hala da dosdoğru yola girmemişiz ki
uyarılar devam ediyor.
Mutlu ve huzurlu bir hayatı yaşandığı bir Türkiye
dileklerimle.