Can Dündar'ın da bir sitesi oldu
Abone olİnternet aleminde yüzlerce yazısı dolaşan Milliyet gazetesi yazarı Can Dündar, internet sitesi sahibi ünlüler arasına katılarak yazılarını tek adreste topladı
Dündür başlıklı yazısında neden internet sitesi kurduğunu şöyle
açıkladı:
Yazı: Can DÜNDAR
Geçenlerde katıldığım bir toplantıda şair olduğunu öğrendiğim bir
okurum yanıma geldi.
Biraz sıkılganlıkla lafa girip kibarca "Şiirleriniz fena değil, ama
neden bu kadar uzun yazıyorsunuz" diye sordu.
"Böyle şiir olmaz" demek istiyordu.
Son dönemde birçok kişiye anlattığım şeyleri yineledim:
"Hiç şiir yazmadım. Sizin şiir diye okuduklarınız, gazetede çıkan
yazılarımın, meçhul şahıslarca mısralaştırılmış satırlarından
ibaret..."
Okurum gönül alıcı bir sevecenlikle yanıtladı bu düzeltme
telaşımı:
"Olsun, yine de güzel şiirler..."
***
Epeydir internet gruplarının zincirlerinde yazılarım dolaşıyor ve
bundan elbette keyif duyuyorum.
Lakin bazen araya bana ait olmayan yazı ve şiirler karışıyor.
Altında imzamı görünce ben de şaşırıyorum. Özenle süslenmiş, fonuna
müzik yerleştirilmiş bu naif metinler ya bana yakıştırılıyor ya da
birileri bana "şaka" yapıyor.
İnternette bu "şaka"yı düzeltmek, okyanusa yanlışlıkla düşmüş bir
damlayı geri almak kadar zor.
Tek yapabildiğim, soran okurlara "Bu benim", "O benim değil" diye
cevap yetiştirmekten ibaret.
***
"İbaretti" demem lazım.
Çünkü kargaşa, bugünden itibaren son buluyor.
Büromuzun internet uzmanı Saim Tokaçoğlu'nun yıllardır söyleyip
durduğu, okurların talep ettiği, benimse inatla ayak dirediğim bir
internet sitesinin artık elzem olduğunu bu "şaka"lar öğretti
bana...
Ve dileyenin, bugüne kadar yazdığım yazıları bir arada bulabileceği
bir internet sitesi inşasına karar verdik.
Meğer iş karar vermekle bitmiyor, başlıyormuş sadece...
***
1994'ten bu yana imzalı köşe yazısı yazıyorum. Sararmış kâğıtlara
yapıştırılmış şekilde klasörlerde duran o yazıları sanal ortama
aktarmak ve eksik yazıları tamamlamak gerekiyordu.
Bu işi, büroda el attığı her işi büyük ustalıkla yapan Mustafa
Sütçü üstlendi ve 3 bini aşkın yazıyı bir araya topladı.
Sonra bu yazıları, web tasarımcısı Erdem Öztürk'ün titiz ellerine
teslim ettik.
Erdem işi büyüttü; siteye bugüne dek yazdığım yazı dizilerini,
yaptığımız belgesellerin jeneriklerini, kitaplarla ilgili bilgileri
ve meraklıların eski yazıları bulabilmesi için arama motoru
ekledi.
Saim Tokaçoğlu'nun katkısı ve göz nuru ile site, sade, ama işlevsel
bir portala dönüştü.
***
Sonra, yıllardır her işimde olduğu gibi, son müdahale için Nazan
Gezer girdi devreye...
Sitenin her köşesini baştan sona elden geçirdi. Radyo için
seslendirdiğim yazıları ilave etti. Otobiyografiyi çocukluk,
gençlik resimleriyle süsledi. Karikatür, masal gibi sürprizler
ekledi.
6 aydır uğraştığımız site, bir süredir devrede...
Ama "resmi açılışı" bugün...
12 yılın arşivini sanal ortama taşıdıktan sonra başta yakındığım
kargaşanın kalmayacağını umuyorum.
Sürekli yenilenecek bu sitede, bugüne dek ne yaptığımızın yanı sıra
halen nelerle uğraştığımızı ve bizden haberleri de sitedeki
duyurulardan öğrenmek mümkün olacak.
Emekleri için Saim'e, Mustafa'ya Nazan'a ve özellikle de tam
tasarladığı sitenin açılış keyfini yaşayacakken Bingöl'e askere
giden Erdem'e teşekkür ediyorum.
www.candundar.com.tr artık bir tık mesafede....
Teşrifinizi, görüş ve önerilerinizi bekleriz.