"Rüyanda görüyorsan onu özlemişsindir,rüyanda görmek için yatıyorsan; sevmişsin demektir..." "Sen öylesine, o kadar bensin ki... Ah nasıl anlatsam,boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım.. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var sana olan sevdamın..." " 'İyiyim' deriz ya hep, alışkanlık bizimkisi...Peki karşındaki kişi de gerçekten nasıl olduğunu merak mı ediyor sanki..." "Seyahatte cam kenarı sanki yalnızların yeridir.. Çünkü aslında orası,başını koyacak omuz bulamayanlar içindir. . ." Öyle içimdesin ki. Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var. Günümüz insanı aşka aşık, aşığa değil! Aşıkların kısa dönem askerlik gibi kısa sürmesinin nedeni herhalde bu. Zaplanan aşıklar dönemi bu dönem! Seven değil sevmeyi bilmeyen bilir 'seviyorum' demeyi. "Seven ise gerek duymaz buna, Çünkü o sevdiğinin gözünden anlar herşeyi". "O yokken "hayır sevmiyorum, unuttum" deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; aşıksın işte..." "Duymak istediklerini değil, duyman gerekenleri söyleyebilme cesareti olan insanlar olmalı yanında..." Çimlerle buluşmak için düzgün havayı, kırda öpüşmek için doğru sevdayı beklemeyin. Hep ertelediğiniz pikniğin günü bugün... "Haftaya giderim" dediklerinizi ziyarete gidin acilen. Haftaya orada olmayabilirler. Babanızın elini öpecekseniz, oğlunuzu lunaparka götürecekseniz, aşkınızı ilan edecekseniz;... şimdi yapın! "Hayat ne güzel olurdu, insan hem 'aşık' hem de 'sadık' kalmayı becerebilseydi..." "Ölmek için doğmuştur ya insan; o yüzden her yağmur sonrasi toprak kokusunu sever ..." "Sıcak bir ele ihtiyacın olduğunda diğer elini tut. Kimseden fayda yok bu devirde..." Hayat kısa gelen bir battaniye gibidir... Yukarı çekersin ayak parmakların isyan eder, Aşağı çekersin omuzların titrer... Ama yine de,neşeli insanlar dizlerini karınlarına çeker,rahat bir uyku uyumayı başarır... "Öyle bir dengesi var ki, ölümle yaşam arasında kalkıp inen ve adına kâinat denen bu mavi tahterevallinin; torunlar büyüdükçe, küçülüyor dedeler... Biri dillendikçe, öbürü suskunlaşıyor..."