Can Dündar vurulma anını yazdı
Abone olMısır'da askerlerin ateş açması sonucu öldüğü belirtilen göstericinin vurulma anı kameralara yansıdı.
Görüntülerde dikenli teller arkasında duran askerlerin
havaya ateş ettiği görülüyor. Ayrıca askerlere yakın barikatın
önünde duran göstericinin vurulma anı ve yere düşmesi görüntülerde
yer alıyor.
İşte bu dehşet anına Milliyet yazarı Can Dündar tanık oldu. Mısır'daki gelişmeleri yerinden izlemek için Kahire'ye giden Dündar, çatışmanın tam ortasındaydı. 30 yaşlarındaki gencin vurulma anını, yazar böyle azdı.
TEL ÖRGÜDEKİ ÇİÇEK
(...)Asırlık bir çatışmanın, bir cadde üzerinde somutlaşmış halini
izliyoruz.
Mısır’ın geleneğinde orduyla halk arasında çatışma çok nadir.
Göstericiler askere saygılı, asker göstericilere...
O sırada komutan göstericilere dönüyor, iki elini önce ileri doğru
uzatıyor, sonra havada birleştiriyor.
Bu, “Sizinle birlikteyiz“ mesajı...
Sonra da megafonu alıp barışçıl gösterilere izin verildiğini
hatırlatıyor, kaldırımın üzerine çıkmalarını, trafiği
tıkamamalarını rica ediyor.
Kalabalık bu iyi niyet ifadesini alkışlarla karşılıyor. Kaldırıma
çekiliyor.
O sırada göstericilerden biri, koşarak caddeyi geçiyor, tanklara
doğru koşuyor. Herkes pürdikkat...
Ama tahmin edilenin aksine, elindeki çiçeği tel örgülerin arasından
uzatıp komutana veriyor. Karşılıklı gerginlik, karşılıklı
temkinlilikle yatıştırılmaya çalışılıyor.
Müslüman Kardeşler de onu deviren Silahlı Kuvvetler de Mısır’ı iç
savaşa sürükleyecek bir ortam yaratmamak konusunda hassas
görünüyor.
VURULMA ANI
Bu gözlemi yazmak üzere, Alay’ın hemen yanındaki binanın önündeki
kaldırıma oturup laptopumu açıyorum.
O sırada göstericiler hareketleniyor, askerlerin tüfekleri
kalabalığa dönüyor, önce biber gazları ateşleniyor, ortalık dumana
boğulduğu anda, bir silah sesi duyuluyor.
Herkesin kaçıştığı anda, tel örgülerin önünde, 30 yaşlarında
sakallı bir genç, kaldırımın dibine devriliyor.
Panik.
Göstericiler kaçışırken yerde can çekişen gencin hemen önünde
Bünyamin‘i fotoğraf çekerken görüyorum.
Birkaç kişi cesaretini toplayıp genci yerinden kaldırıyor, adeta
sürükleyerek benim altına sığındığım binaya doğru getirip avluya
yatırıyor.
Durumu korkunç; başının ardındaki kanlı yaradan, beyni dışarı
akıyor.
Çevredekiler çıldırmış halde bağırıyor.
Yaralı, artık kımıldamıyor.
Kimse müdahale edemiyor.
Asker, ateşe devam ediyor. Herkes siperde...
Az sonra bir çarşaf getirilip genç ölünün üzerine seriliyor.
Öfke... panik... gözyaşı..."