Can Bonomo ile ilgili bomba iddia
Abone olTürkiye-İsrail ilişkileri tarihinin en kötü dönemini yaşarken, hükümetten Musevilerle bir sorunu olmadığını gösteren iki önemli adım geldi.
TRT'DEN YANIT GECİKMEDİ |
TRT Genel Müdürlüğü, Eurovision 2012'de Türkiye'yi
temsil edecek olan Can Bonomo'nun, tamamıyla TRT'nin tercihiyle
belirlendiğini bildirdi. TRT'den yapılan açıklamada, bugün bir
gazetede, ''Eurovision temsilcisi Can Bonomo'yu TRT'nin
değil, Dışişleri Bakanlığının seçtiği'' iddialarına yer
verildiği hatırlatıldı.
Bu iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtilen açıklamada,
''Sanatçı Can Bonomo TRT Müzik Dairesi'nin ve müzik
prodüktörlerinin uzun araştırmalar sonucu tercih ettiği bir
isimdir. Eurovision 2012'de Türkiye'yi temsil edecek olan Can
Bonomo, tamamıyla TRT kurumunun tercihiyle
belirlenmiştir'' ifadelerine yer verildi. |
İsrail ile yaşanan krizin ardından Yahudilerin gönlünü
almak için TRT'ye Can Bonomo ricası gitmiş. Ricanın merkezi
Dışişleri Bakanlığı... Dahası da var, ilk kez bir Müslüman ülkede
gösterime giren Shoah belgeseli de TRT'de rica ile yayınlanmaya
başladı.
Habertürk'ün iddiasına göre Dışişleri bakanlığı TRT'ye 3 Ocak
tarihinde bir yazı yolladı. Bu yazı ile Musevi asıllı pop
sanatçısının Eurovisionda Türkiye'yi temsil etmesi istendi.
6 Ocak'ta Can Bonomo kararının açıklanmasının ardından yine
Dışişleri'nin talebi üzerine Fransız yönetmen Claude Lanzmann'ın
çektiği Yahudi soykırımını anlatan "Shoah"
belgeseli de TRT'de yayınlanmaya başlandı.
6 BÖLÜM YAYINLANACAK
Belgeselin ilk bölümü Neve Şalom Sinagogu'nda düzenlenen
Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Günü'nün arifesinde, 26
Ocak'ta yayınlandı.
9.5 saatlik Shoah (Soykırım) belgeseli, ilk kez bir
Müslüman ülkede ekranlara getirildi. 6 bölüm halinde
yayınlanacak belgeselin şiddet içeren bazı bölümleri kesilecek.
TRT'nin belgesel kanalında her perşembe saat 23.00'te gösterilecek
olan 1985 yapımı belgesel 11 yılda tamamlandı. Türkçe altyazıları,
ırkçılığa karşı eğitimle mücadele etmeyi hedefleyen uluslararası
bir organizasyon olan Aladdin Projesi'nin katkılarıyla
gerçekleştirildi.
AKILSIZCA KANUN YAPTILAR
SHOAH'ın Fransız yönetmeni Cla ude Lanz mann ise belgeselin
Türkiye'de TRT tarafından yayınlanacak olmasını "tarihi bir olay'
olarak nitelendirdi ve "Öncü bir çalışma gerçekleştiren
Türkiye'nin cesaretini ve kararlılığını takdir etmek gerekiyor"
dedi. Lanzmann Fransa'daki soykırım yasasını ise
"akılsızca" diye niteledi, Türklerin enseye tabanca
tehdidinden etkilenecek insanlar olmadığını, kendi geçmişleriyle
yüzleşmeye karar verdikleri zaman bunu yapacaklarını belirterek
"Yılmaz Güney'in bir başyapıtı karşısında ağlayabiliyorsam,
Türklerin de kendi tarihleriymiş gibi, Shoah karşısında
ağlayamamaları için bir neden görmüyorum, çünkü bu insani yönümüze
hitap ediyor" dedi.
YAHUDİ FRANSIZLAR BİZİ DESTEKLEDİ
Fransa Senatosu'nda kabul edilen Ermeni soykırımını inkârı suç
sayan yasa ile ilgili Fransa'da yaşayan Yahudilerin Türkiye'yi
desteklediğini belirten yetkililer, "Bu belgeselin ilk kez
bir Müslüman ülkede yayınlanıyor olması da çok önemli. Bu bir
devlet projesi. Türkiye'nin mevcut İsrail yönetimiyle
anlaşmazlıkları olsa da İsrail halkıyla hiçbir sorunu yok ve bu
ilişkiler çok eskiye dayanıyor" değerlendirmesini
yaptı.
OVADİA: GÜZEL İŞ, KUTLAMAK LAZIM
Eski Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvio Ovadia, Holokost anma
gününe denk gelen iki kararla ilgili olarak Habertürk'e şunları
söyledi: "Shoah'ın TRT'de gösterilmiş olması çok yerinde. İsrail'le
ilişkilerle hiç bir ilgisi yoktu. Can Bonomo'nun seçilmesinin de
bununla bir ilgisi yok. Her halde uygun görüldüğü için seçilmiştir.
Özellikle seçildiysede daha pozitif bir imaj seçilmiştir. Siz
ayrımcılık yapmıyorsanız, bunun ispatı olabilir. Türkiye'nin imza
atmış olduğu 27 Ocak'ın Holokost Kurbanlarını Anma Günü olarak
kabul edilmesiyle ilgili bugüne kadar pek bir şey yapılmamıştı. En
güzel yapılan iştir, gerçekten kutlamak lazım."
DIŞİŞLERİ'NDEN HOLOKOST MESAJI
Dışişleri Bakanlığı BM Holokost Kurbanlarını Anma Günü'nde birde
yazılı açıklama yaptı, mesaj özetle şöyle: "Bu anma günü
ayrıca, karşılıklı anlayış, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürünü
içerecek bir geleceğe doğru bize rehberlik etmekte, bu doğrultuda
ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve antisemitizmle mücadele konusunda
doğru dersler çıkarmanın önemini hatırlatmaktadır. Bu vesileyle,
İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi rejimi tarafından hedef alınan,
çok sayıda hayatı kurtaran ve böylece tarihimizle gurur duymamızı
sağlayan diplomatlarımızıda saygı ve rahmetle
anıyoruz.