Camide kutuyla görüntülenen genç konuştu
Abone olElinde bir kutuyla fotoğraflanan ve Dolmabahçe Camii'nde içki içildiği haberlerine delil olan eylemci konuştu.
Bezmi Alem Valide Sultan camisinde elinde kutuyla
görüntülenen Emre Öztürk, alkol aldığı iddialarını
reddetti.
Türkiye onu konuştu günlerce. Alkol aldı mı almadı mı? Namaz kılınan yere ayakkabılarla girmeleri kadar alkol kullandıkları iddiası çok konuşuldu, tartışıldı. İşte eleştirilerin merkezindeki Gezi Parkı eylemcisi o anları anlattı.
"BABAM EVLATLIKTAN REDDEDİYOR"
konuşan eylemci, "hayatım karardı" diyor. Dün suç duyurusunda bulunan Öztürk, şunları söyledi: "Elimdeki kola kutusu. Bira olarak gösterilmesi hayatımı kararttı. Babam evlatlıktan reddediyor."
RAFTA EZİLMİŞ BİRA KUTUSU GÖRMÜŞ
Öztürk, "Ben Allah'sız büyümedim. Camiye nasıl birayla girerim. Elimdeki 330 ml kutu kolaydı. Sonra rafta ezilmiş bira kutusu gördüm" diyor.
NİŞANLIM YÜZÜĞÜNÜ ATTI
Öztürk, elindekinin 330 ml’lik kutu kola olduğunu ifade ederek,
“Bu fotoğraftan sonra babam beni evlatlıktan reddedeceğini
söylüyor. Yedi yıl birlikte olduğum nişanlım, yüzüğü attı.
Mahalledekiler kız kardeşimin yolunu kesip ‘Ağabeyin camide içki
içmiş’ diyerek baskıda bulunuyorlar. Hayatımı kararttılar” dedi.
Kuaför olan Öztürk 26 yaşında. Kartal’da oturuyor. Gezi Parkı
eylemleri için Taksim’e gitmeye karar veren Öztürk, Dolmabahçe’ye
kadar ilerleyebiliyor. Gerisini şöyle anlatıyor:
“Polisin attığı biber gazlarından etkilenince camiye sığındık. O
gecenin ambiyansını yaşayanlar bilir. Orada olmak için herkesin
kendince haklı nedenleri vardı. 14 yıldır astım hastasıyım. Gazdan
etkilenince camiye girmek zorunda kaldık. Kendime gelince caminin
içinde kiler oluşturulmuştu. Sigara dahil birçok içecek hatta buz
bile vardı. O sırada rafa kola bırakıldı, elime aldım ve gözüme
tuttum rahatlamak için. Çünkü her tarafım, özellikle gözlerim
yanıyordu. Kutu kola elimdeyken biri resmimi çekmiş. 330 ml
bildiğiniz (Coca Cola) kutu kola. Orada bira içen hiç kimseyi
görmedim. Kilerde de bira görmedim. Sadece olaylar bittikten çok
sonra rafta ezilmiş bira kutusu olduğunu gördüm.” Öztürk, bu
fotoğrafın yayılmasından sonra tedirgin olduğunu belirterek, şöyle
devam ediyor:
ZATEN İKİ YILDIR ARAM AÇIKTI BABAMLA
“Ertesi sabah uyandığımda sosyal medyada o fotoğrafı gördüm,
binlerce küfür edilmiş hakkımda. Bir sürü internet sitesi ve
gazetede de haberler çıktı. Sonra babam da duydu. Zaten iki yıldır
aram açıktı babamla. Bu haberler de son raddeye getirdi. Aynı
görüşü taşımama rağmen babam ‘Git ya aklan ya da soyadını değiştir’
dedi. Beni evlatlıktan reddetme durumuna geldi. Yedi yıl beraber
olduğum nişanlım benden ayrıldı. Babası ‘Artık sana vermem kızımı’
diyor. Son bir yılı nişanlıydık. Herkes haber çıkınca bana haberin
yer aldığı linki gönderiyor ‘Ne oldu, ne yaptın’ diye. En azından
benim o camide bulunan bir sürü şahidim var. Normal yaşantımda da
alkol kullanmıyorum. Ben fotoğrafları görünce çok tedirgin oldum.
Bana ‘İçki içti’ diyorlar, ben Allahsız büyümedim. Nasıl
girebilirim elimde içki ile camiye.”
BASKI UYGULANIYOR
Sadece kendisinin değil ailesinin de yaşanan durum nedeniyle mağdur
olduğunu ifade eden Öztürk, şunları söylüyor: “Başbakan da sürekli
mitinglerinde bahsediyor. Psikolojim bozuldu. Sokaklarda eli
satırlı insanlar dolaşmaya başladı. Niye benim başıma gelmesin ki?
Bu yüzden çok tedirginim. Kartal Adliyesi’nde sosyal medyada
hakaret edenler, haberin yayımlandığı internet siteleri ve
gazeteler hakkında suç duyurusunda bulundum. Bana yaşattıklarının
elbetteki bir bedeli olacak. Başbakan benden bu şekilde bahsetmeye
devam ederse ki Kazlıçeşme’de yine konuşmuş bu şekilde. Devam
ederse, yasal haklarımı onun için de kullanacağım. Sokağa
çıkamıyordum ilk günlerde. Minibüslerde bile tepki ‘Camiye de bira
ile girilir mi’ diye tepki gösteriyorlar. Babam pankreas kanseri,
98 kilodan 48 kiloya düştü. Babam ciddi bir hastalıktan geri döndü.
Bu olaylar da moralini oldukça bozdu. Bulunduğum semtte ailem uzun
yıllardır oturuyor. Herkes anneme, babama ayrı bir baskı uyguluyor.
Yeğenlerime, yakınlarıma, ablama baskı uyguluyorlar. ‘Senin
ağabeyin camiye birayla girmiş’ diyerek 14 yaşındaki kız kardeşimin
bile önünü kesiyorlar. Hayatım karardı...”