Cami avlusundan çıkan FETÖ’ye ait ilk belgeler
Abone olTam 15 yıl önce, Elazığ Sivrice’de polis telsizinden “Cami avlusunda şüpheli çanta” anonsu duyuldu.
Fünye ile patlatılan çantadan çıkanlar, polisi şaşkına çevirdi. FETÖ’nün nasıl çalıştığını, amaçlarını, yöntemlerini ve talimatlarını içeren yüzlerce sayfalık 6 ayrı dokümanda şifreli listeler, notlar vardı. Çantanın sahibi, Malatya’dan gelmiş sıradan bir öğretmen görüntüsündeki Ahmet Şahinalp’ti.
15 yıl önceydi... Türk parasından 6 sıfırın henüz atılmadığı, ekonomik krizin içinden geçmiş ve koalisyon iktidarlarının yarattığı sorunlardan sıkılmış Türkiye’de Meclis erken seçim kararı almıştı. Kasım 2002 seçimi öncesi... FETÖ’nün adı “Cemaat” olarak bile çok az anılıyordu o günlerde...
HAZAR’IN KIYISINDAKİ CAMİDE ŞÜPHELİ ÇANTA
Habertürk Gazetesi'nden Zülfikar Ali Aydın'ın haberine göre, 4 Ağustos 2002 günü Elazığ’ın Hazar Gölü kıyısındaki şirin ve muhafazakâr ilçesi Sivrice’de polis telsizinden “Cami avlusunda şüpheli çanta” anonsu geçildi. Ekipler olay yerine gidip şüpheli çantayı fünyeyle patlattı. Çantadan çıkanlar hemen tutanak altına alındı. Dosya halinde 6 ayrı doküman ve hafıza kartı vardı.
Belgelerden, Malatya’da bir dershanede öğretmenlik yapan 33 yaşındaki Ahmet Şahinalp’e ulaşıldı. Belgeler adeta yasadışı bir örgütün temel metinleri niteliğini taşıyor ancak örgütün çalışma tarzı polisin alışık olduğu sağ-sol örgütlerden farklı bir yapılanmaya işaret ediyordu. Örgütün hareket tarzı talimatlarla anlatılıyordu. Dokümanların içinde şifreli isim listesi ile emniyet teşkilatının yapısına dair bilgiler de vardı. O belgeler, o günlerde “sivil toplum” adı altında “Okul-dershane işleri yapıyoruz” görüntüsü veren, “Cemaat” adını kullanan ancak terör örgütü yapılanmasına işaret eden ilk belgelerdi.
HEDEF KAMU PERSONELİYMİŞ
Örgütün hedeflerini gerçekleştirmek için yapması gerekenler ve hedef alacağı gruplar şöyle anlatılmıştı: “Adliye personeli, avukatlar, emniyet müdürleri, üniversite personeli, öğretim görevlileri-yöneticiler, banka müdürleri, işadamları dernekleri, sendika temsilcileri, siyasi partiler, milletvekilleri ve Malatyaspor yöneticileri.” Dokümanlarda, örgütün hedef seçtiği kişilerle nasıl irtibata gireceği bile yazılmıştı. Devşirilmek istenen bir kişi için “Tanışmak için doğal gerekçe bulun” yöntemi öneriliyor, “Tanıştığınız doktorsa, önemli günlerinde onu hatırladığınızı gösterin. Ona önemli olduğunu hissettirin” deniyordu.
EMNİYET MÜDÜRLERİNİ TAKİP EDİP FİŞLEMİŞLER
Çantadan çıkanlar arasında örgütün istihbarat çalışmasına dair bilgiler de vardı. Elazığ Emniyet Müdürü’nün hangi araçla nereye gittiği, özel kaleminin kestirdiği iddia edilen fatura bilgilerini içeren özel notlar bile... Çıkan dokümanlara bakıldığında, sadece yazanın içeriğini bileceği türden polis isimleri, görev yerleri, ödemeler, “Zeki”, “Fırsat bulursa zarar verir”, “Bizi biliyor”, “Zararsız” gibi fişleme ifadeleri vardı. Belgeler arasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bilgisayarında kayıtlı 164 kişilik polis müdürleri listesi ile örgütün ülkeyi şehirlere göre 9 farklı bölgeye ayırdığını gösteren bir harita da bulunuyordu. Dokümanlar, Elazığ Emniyeti’nde şok etkisi yarattı. Savcı, “Gözaltına alın” talimatı verdi. Malatya’daki adresine baskın düzenlendi. Şahinalp’in sıkılı elinde, kâğıt parçaları bulundu. Parçalar birleştirildiğinde, kâğıtta tamamı Elazığ Emniyeti’nde müdür ve amir düzeyinde görev yapan ve sonradan Emniyet Genel Müdürlüğü’ne tayini çıkan FETÖ’cü 6 polisin isminin olduğu görüldü.
ELİNİ KOLUNU SALLAYIP GİTTİ
Şahinalp soruşturması kısa sürede garip bir hal almaya başladı. Evraklar ile Şahinalp’in cep telefonu ve hafıza kartı kriminal incelemeden geçmedi. Çantadan çıkan hafıza kartından bir şey çıkmadığı söylendi. Cep telefonunda irtibatlı olduğu isim listesinin kopyasının usulen GSM şirketinden alınması gerekiyordu ama alınmadı. İsim listesi kopyalanmadan telefonu teslim edildi. Şahinalp serbest bırakıldı. Belgelerse Ankara’ya gönderildi. O belgelerin kaybolduğu, uzun yıllar sonra FETÖ’nün darbe girişimiyle anlaşıldı. Birileri belgeleri yok etmişti.
4 İLİN ‘BÖLGE İMAMI’YDI
Şahinalp, deşifre olduğunda Elazığ, Bingöl, Malatya ve Tunceli bölge imamıydı. Deşifre olmuştu, ortadan kaybolmasına karar verildi. Öğretmen eşiyle memleketi Kilis’e gitti ve 2006’ya kadar orada kaldı. FETÖ’nün yönlendirdiği Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davaları başlamadan önce ise FETÖ’nün elebaşılarından ‘Kozanlı Ömer’ lakaplı emniyet imamı Osman Hilmi Özdil’in yardımcısı oldu. Emniyetteki atamalardan ve illerdeki FETÖ’cü polis ve müdürlerden, yürütülen soruşturmaların nasıl yönlendirileceğinden sorumluydu. Fethullah Gülen’den talimat alan ‘Kozanlı Ömer’in en yakınındaki isimdi.
ÇATI İDDİANAMESİ SANIĞI
17/25 Aralık 2013’ten sonra başlatılan soruşturmalarda, örgütün 73 kişilik beyin takımından biri olduğu anlaşıldı. Şahinalp, bunu haber alınca 25 Mayıs 2014’te Almanya’ya kaçtı. Ankara’daki ‘çatı iddianamesi’nde sanıklar arasında yer alan Şahinalp hakkında “Anayasa’yı ihlale teşebbüs etmek”, “hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek” suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor. Halen Almanya’da FETÖ için faaliyet yürüten Şahinalp, Türkiye’nin iadesini istediği örgüt üyelerinden biri.