Ocak ayının 10. günü “çalışan gazeteciler günü” olarak
kutlanır.
Çalışan Gazeteciler Günü denmesinin önemli bir nedeni var. 1961
yılında 10 Ocak günü Resmi Gazete’de yayınlanan kanun ile basın
çalışanlarının bazı hakları yasal güvenceye kavuşmuştur. Şimdi
''212 sayılı yasa'' olarak bilinen düzenleme, iş sözleşmelerinin
yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının
yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen
hükümleri içeriyordu. Dolayısıyla, basın mensupları kendi
hayatlarında bir dönüşüm ve değişim sağlayan güne önem vermiş ve
“bayram” olarak kutlamaya başlamışlardır.
Basın demokrasilerde olmazsa olmazdır. Demokrasilerin var
olabilmesi için eleştiren, araştıran, yazan, söyleyen, aktaran,
anlatan bir yapıya hep ihtiyaç vardır. Bu yapı olmadığı veya
tıkandığı zaman demokrasiden ya bahsedemeyiz veya sıkıntıdadır.
Basın özgürlüğünün en önemli şartlarından birisi de basın
çalışanlarının ekonomik ve sosyal güvenceleridir. Meslekleri ile
geçinebilmek, hayatlarını sürdürebilmek imkânı içinde olmaları
lazımdır.
Gazetecinin, mesleği dışında gelir ve geçim kapısı arama
ihtiyacı içinde olması hayra alamet, normal değildir. Gazeteciyi iş
takipçisi, ihaleci, şantajcı mevkiinde kimse bırakamaz. Yine aynı
şekilde gazeteciyi hiç kimse mesleki faaliyetlerinden uzak tutmak
için ekonomik ve sosyal baskı altına alamaz.
Mesleğin devam edebilmesi, gazetecilerin var olabilmesi için
devletlerin ve hükümetlerin de almaları gereken tedbirler
bulunmaktadır.
Tüm dünyada artık mecra çeşitlenmesi yaşanmaktadır. İnternete
erişim hakkı yeni nesil insan hakları arasında tanımlanmaktadır.
Devletlerin ülkelerinde internet altyapısı oluşturmak ve eşit bir
şekilde kullanıma sunmak gibi görevleri bulunmaktadır. Keza
internet altyapısının ve kullanımdan kaynaklanan güvenliğin
sağlanması da devletlerin görevleri arasındadır.
Bunun dışında internet artık en önemli medya mecraı haline
gelmiştir. İnternet gazeteciliği diye büyük bir alan doğmuştur.
Geleneksel medya da varlığını ancak internet gazeteciliği ile
birlikte sürdürebilmektedir. Devletlerin şimdi internet
gazeteciliği konusunda her türlü tedbiri almaları, internet
gazetecilerinin ekonomik ve sosyal haklarını da yine kanuni
güvenceler altına almaları lazımdır.
Bu alana ilişkin düzenlemeler ne yazık ki yetersiz ve internet
medyasının beklentilerinin altındadır.
Ülkemizde internet medyasının çok saygın ve önemli bir yeri
oluşmuştur. İnternet medyasının temsilcilerinin meslekleri ile
ilgili dilek ve önerileri dikkate alınmalıdır.
Çok seslilik için, toplumun tüm kesimlerinin kendilerini ifade
zemini bulabilmeleri için mühim bir yol olan internet medyasının
teşviki lazımdır.
Özellikle kamusal ilan ve reklamların dağıtımında internet
medyasının da gözetilmesi gazetecilik mesleği ve çalışan
gazetecilerin var olabilmesi için gereklidir.
Tüm değerli gazetecilerin “Çalışan Gazeteciler Günü”nü
kutluyorum. Özgür ve güçlü medya için ekonomik ve sosyal hakların
vazgeçilmezliğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.