Çalımbay'ın sabrı ve zaferi
Abone olRıza Çalımbay, 20 yıl formasını taşıdığı takımı, şimdi olduğu gibi sırtladı. Çalımbay, Fenerbahçe maçında tüm yapılanlara rağmen onur savaşından vazgeçmedi.
Beşiktaş, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de 4-3 yenerken maçta yaşananlar
tarihe not düşülüyordu. Pancu’nun kaleye geçip yıldızlaşması kadar,
Teknik Direktör Rıza Çalımbay’ın babasını küçük düşürmek için
açılan pankart geceye damgasını vuruyordu. Çalımbay, sakinliğini
koruyup, “Babamla gurur duyuyorum.” derken, sahadaki onur savaşının
da galibi oluyordu. Beşiktaş, Kadıköy’de F.Bahçe’yi 4-3’lük skorla
geçerken, yaşanan ilginç olaylar tarihe geçiyordu. Oyuncu
değiştirme hakkı dolduğu için kırmızı kartla atılan kaleci
Cordoba’nın yerine eldivenleri takan ve müthiş kurtarışlarıyla maça
damgasını vuran Pancu kadar, Teknik Direktör Rıza Çalımbay’ın
babasını hedef alan, ‘Rıza efendi 2 ekmek 1 süt’ pankartı
konuşuluyordu. Mazisini inkar etmediğini gururla söyleyen Rıza hoca
ve öğrencileri, 90 dakikanın sonunda onur mücadelesini
kazandıklarında ise Sarı-Lacivertli tribünlerin alkışlarıyla
uğurlanıyordu. Rıza Çalımbay’ın hayatı Türk filmlerini aratmayacak
cinsten. Çok az insana nasip olacak bir kariyere sahip olan
Çalımbay, 17 yaşında giydiği Siyah-Beyazlı formayı 20 yıl sırtında
taşırken, 17 yıl aralıksız A Takım’da oynama fırsatı buldu.
Çalımbay, 1985 yılında ilk şampiyonluk sevincini yaşarken,
Siyah-Beyazlı takım, 15 yıl aradan sonra ligi zirvede tamamlıyordu.
“Atom Karınca” lakaplı Rıza Çalımbay’ın ismi hep başarıyla yan yana
anıldı. Denizlispor ve Çaykur Rizespor’da yaptıkları ona teknik
adam olarak Beşiktaş’ın kapılarını açtı. Vicente Del Bosque’nin
yerine Siyah-Beyazlı takımın başına geçen Çalımbay için yepyeni bir
dönem başladı. Saracoğlu Stadı’nda alınan 4-3’lük galibiyet
Rıza’nın disiplinli çalışmasının ve bu yeni dönemin en görkemli
zaferiydi. Çalımbay’ın futbola başlaması ekonomik nedenlere
dayanıyor. Sivas’tan İstanbul’a gelirken, okumayı ne kadar çok
istese de, maddi zorluklar onu çalışıp para kazanmaya itmiş.
Ailesine katkıda bulunmak için bakkal çıraklığı yapan Çalımbay,
Gümüşsuyu’nda otururken İnönü Stadı’ndaki maçları izleyerek,
futbolcu olmayı daha o günlerde kafasına koyar. Beşiktaş’ın alt
yapısında oynayan Murat isimli bir arkadaşıyla seçmelere giden
Çalımbay, Akaretler’deki ilk seçmeyi kazanır; ikinci seçmede ise
kaleci olmadığı için Sanlı Sarıalioğlu tarafından kaleye geçirilir.
Fakat başarılı olamaz ve seçmelerde safdışı kalır. Bunu içine
sindiremeyen Çalımbay, şansını tekrar dener ve bu defa bütün
elemeleri geçer. Kulüpten, “Biz seni ararız” denmesine rağmen ses
çıkmayınca, Akaretler’e gider ve Serpil Hamdi Tüzün’ü bularak
durumu anlatır. Serpil hoca, Rıza Çalımbay’daki hırsı görünce
perşembe günleri ‘torba takım’ adı verilen grupla birlikte
çalışmalara katılmasını ister. Rıza da Feriköy ile yapılacak bir
maç için sabahın erken saatlerinde Şeref Stadı’na gider. Maç için
sadece 10 kişi gelir. Çalımbay, bir kişi daha gelmesin diye içinden
dua eder. Onbirinci kişi gelmeyince formayı giyer, bir de gol
atarak maçı 1-0 kazandırır. Ardından Beşiktaş genç takımına seçilen
Rıza Çalımbay, Genç Milli Takım’a davet edilir. F.Bahçeli Mehmet
Oğuz’un jübile maçında ilk kez A Takım formasını giyen Çalımbay, 17
yıl boyunca bu formayı bir daha sırtından hiç çıkarmaz. Milli
takımların her kademesinde futbolcu olarak görev alan Çalımbay,
bekar olduğu dönemlerde Fenerbahçe’nin yıldız futbolcusu Rıdvan
Dilmen’le iki yıl ev arkadaşlığı da yapar. Hatta ikili vakit
buldukça kaldıkları evin yanındaki boş arsaya gidip çocuklarla
mahalle maçı yapmayı da ihmal etmez. Fransa’dan teklif aldı ama
kabul etmedi Rıza Çalımbay, Rıdvan’la birlikte oynamayı çok
istediğini belirterek bunun neden gerçekleşmediğini ise şöyle
açıklıyor: “Rıdvan’ı Beşiktaş’a transfer olması için getirdim; ama
o dönemde para bulunamadı. Hatta Tanju’yu da getirdim, onun da
alınamama nedeni parasızlıktı.” Antrenmanlarda hırslı çalışan Rıza,
çok koşmasına rağmen fazla pas hatası yapınca Dorde Miliç
tarafından uyarılır. Miliç, hergün bir saat önce gelip duvarda pas
çalışması yapmasını ister. Bu çalışmaların karşılığını alır ve bir
müddet sonra daha iyi ortalar yapmaya başlar. Bu onun oyun stili
haline gelir. 3-5-2 sisteminin değişmez elemanı olur. 1985 yılında
Sakaryaspor maçında çok iyi futbol oynayıp, takımı 2-0 kazanınca
ertesi gün lakabı “Atom Karınca”dır. Bu lakap, onu futbolu bırakana
kadar takip eder. 1992 yılında FIFA’nın UNICEF yararına düzenlediği
maçta Dünya Karması’nda görev yapan Rıza; Gullit, Valderrama gibi
isimlerle yan yana forma giyer. Oradaki performansı Fransız
takımlarından transfer teklifi almasına neden olur; fakat o,
yuvasını terk etmeyi asla düşünmez. 39 defa A Milli Takım forması
giyen Çalımbay, 19 kez sahaya kaptan olarak çıktı. Futbolcuyken
belirlediği hedeflere tek tek ulaşan Rıza, Beşiktaş’ta teknik
direktör olmak istiyordu başardı. Şimdi ise şampiyonluğu yaşamak
istiyor. Ondan sonraki hedefi ise Türk Milli Takımı. zaman