Çakıcı'dan ilginç sözler

Karagümrük Spor Kulübü Lokali'nin kurşunlanmasına ilişkin davada söz alan Alaattin Çakıcı, ''Su kadar temiz ve dürüst değilim. İnanın bana hayatımda namussuzluk yapmadım'' dedi.

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Alaattin Çakıcı, Müştak Çimenci, Erdoğan Öner, Ahmet Çelik, Cihan Çakıcı, Ömer Koç ve Okan Erünal katıldı.

Duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından Çakıcı'nın iadesine ilişkin mahkemeye bir yazı gönderildiğini tutanağa geçirdi.

Bunun üzerine söz alan avukat Muammer Demirtaş, iadeye ilişkin gerekçeli karar beklenmeden yargılamanın yapılabileceği yönündeki söz konusu yazıya itiraz ettiklerini söyledi.

Demirtaş, bakanlığın böyle bir yetkisinin bulunmadığını savunarak,ilgili yerlere suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.

Duruşmada söz alan Alaattin Çakıcı da mahkeme heyetine yönelik olarak, ''Mesleğe başlamadan önce Kuran yasaları kadar geçerli olan yemin ettiniz. Ben hapisteyken kimseye emir vermedim. Hepinizin cüppesine saygım var'' dedi.

Çakıcı, 1999 yılında Türkiye'ye iade edildiği zaman cezaevinde öldürülmek istendiğini de ileri sürdü.

Hakkında iddia edilen suçun içinde olmadığını belirten Çakıcı, organizasyonun içinde akrabalarının bulunduğunu kaydetti.

Çakıcı, şöyle devam etti:

''O günkü hükümet 3 Kasım seçimlerinde kaybedince 23 Kasım'da tahliye edildim. Eğer suçluysam niye tahliye ediyorlar? Bu ülkede ben 7 göbekten Türk'üm. Su kadar temiz ve dürüst değilim. İnanın bana hayatımda namussuzluk yapmadım. Bundan önce cinayet, yaralama oldu. Eğer adil olarak yargılanacaksam sizlerin, basının ve 70 milyonun önünde yemin ediyorum. Fransa'dan izin gelmesini beklemeyeceğim, yargılanacağım.''

Duruşma, sanık ve avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya ilişkin beyanlarını hazırlamaları için ertelendi.

Alaattin Çakıcı, Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nden ''akrep'' adı verilen zırhlı araçla duruşmaya getirildi.

-DAVANIN GEÇMİŞİ-

Karagümrük Spor Kulübü Lokali'nin 26 Mart 2000 tarihinde basılarak 15 kişinin yaralanmasına ilişkin 24 sanığın yargılandığı İstanbul 1 No'lu DGM, 29 Kasım 2002 tarihli örgütünün kurucusu ve lideri olmak'' suçundan 3 yıl 4 ay, ''talimat vermek suretiyle müessir fiile azmettirmek''ten dolayı da 1 yıl 8 ay 21 gün hapis cezasına çarptırmıştı.

Davanın diğer sanıklarından 17'si, 5 ay ile 14 yıl 10 gün arasında değişen çeşitli hapis cezalarına çarptırılırken, 4 sanık beraat etmiş, 2 sanığın dosyası ise ayrılmıştı.

Çakıcı'ya, ''çıkar amaçlı suç örgütünün kurucusu ve lideri olmak'' suçundan verilen 3 yıl 4 ay ağır hapis cezasını onayan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, ''müessir fiile azmettirmek'' suçundan bir kez verilen cezayı ise yetersiz bularak, hükmün 15 mağdur için ayrı ayrı kurulması gerektiği görüşüyle kararı bozmuştu.

Yüksek mahkeme, bazı sanıklar hakkındaki kararların da çeşitli gerekçelerle bozulmasına hükmetmişti.