Çakıcı, işkenceye uğradığını söyledi
Abone olAlaattin Çakıcı'nın Türkiye'ye iadesi kararlaştırıldı. Söz konusu karar alınırken Çakıcı'nın mahkemeye, Türkiye'de kendisine işkence yapıldığını söylediği belirtildi.
Çakıcı'nın avukatları, ‘İşkence yapıldığını, Çakıcı’nın yıllarca
hücrede izole edilerek intihara sürüklendiğini’ iddia edip iadeye
karşı çıktılar. Kararınıza saygı duyuyorum. İtiraz hakkımı
kullanmak istemiyorum. Daha önceki yıllarda olsaydı Türkiye’ye
dönmek istemezdim, ancak 1946 yılından beri ilk kez Türkiye’de
sessiz bir devrim gerçekleşti. Türkiye’ye dönüp devletimle
hesaplaşmak istiyorum. VİYANA Eyalet Mahkemesi’nde dün hakim
karşısına çıkan organize suç örgütü üyesi Alaattin Çakıcı’nın
Türkiye’ye iade edilmesine karar verildi. 14 Temmuz tarihinde Graz
kentinde sahte pasaportla ülkeye kaçak girdiği gerekçesiyle
tutuklanan Çakıcı’nın birkaç gün içinde Türkiye’ye iade edilmesi
bekleniyor. Duruşma hakimi Peter Seda’nın iade dosyasındaki
suçlamaları okuduktan sonra söz alan Çakıcı’nın avukatları Dr. Karl
Bernhauser ile Dr. Walter Rosenkranz, ‘Türkiye’de işkence
yapıldığını, Çakıcı’nın Fransa’dan iade edildikten sonra da
yıllarca hücrede izole edilerek intihara sürüklendiğini’ iddia
ederek, iade edilmemesini talep ettiler. SAVUNMAYA KATILIYORUM
Hakimin, söz hakkı vermesi üzerine konuşan Çakıcı da ’Avukatlarının
savunmasına katıldığını’ belirterek, şunları söyledi: ‘1998 yılı
Ağustos ayında Fransa’da tutuklandım ve sadece 2 davadan
yargılanmak üzere iade edildim. Zamanın DSP’li Adalet Bakanı da tüm
savcılara emir vererek, sadece 2 davadan yargılanacağımı
bildirmişti. Sanırım elinizdeki dosyada da bu emir var. Ancak
tahliye olmama 3 ay kala dışarıda bir olay oldu. Bu olayı da bana
mal ettiler. Ancak olayı düzenleyen kişi ne ziyaretime gelmiş ne de
kendisiyle bir telefon görüşmem olduğuna dair bir kayıt var.
Mahkemeye çıkarıldım ve serbest bırakıldım. Savcı ikinci bir
mahkemeye havale ederek, hukuk dışı bir şekilde tutuklandım. Altı
ay sonra yeğenim Barış Çakıcı Bulgaristan’da silahla yakalanarak
Türkiye polisine teslim edildi. Poliste ölüm tehdidiyle aleyhimde
ifadesi alındı. Tüm bu gelişmeler sonunda cezamı tamamlayarak
tahliye oldum.’ PASAPORT İÇİN 17 AY BEKLEDİM Tahliye olduktan sonra
45 günlük hakkını kullanarak pasaport talebinde bulunduğunu
kaydeden Çakıcı, ‘ikinci bir mahkemenin yasal olmadan yurtdışına
çıkış yasağı koyduğunu ve pasaport alabilmek için 17 ay sabırla
beklediğini, ancak alamadığını’ söyledi. Çakıcı, ‘Ankara’daki
yüksek mahkemeye (Yargıtay) güveniyordum. Ancak yüksek mahkeme 18
aylık cezayı onayladı. Daha sonra ise 25 yıla çıkarıldı. Eğer
kaçmak isteseydim neden 17 ay bekleyeyim ki? Ama Ankara’dan
(Yargıtay) tutuklama kararı çıkınca yurtdışına çıktım’ diye
konuştu. Çakıcı’nın bu detaylı açıklamalarından sonra söz alan
Avukatı Karl Bernhauser, ‘Türkiye’deki işkence’ iddialarını
yineleyerek, müvekkilinin iade edilmemesini ve Türk avukatı Şeyda
Yıldırım’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti. SAVCI: İADE
HAKİM: TAMAM Hakim Peter Seda, avukat Şeyda Yıldırım’ın tanık
olarak dinlenmesini kabul etmedi ve Savcı Michael Klackl’a söz
verdi. Savcı Klackl, Çakıcı’nın ‘Tehlikeli bir suçlu olduğunu,
Türkiye’ye iade edilmesi önünde hukuki ve insan hakları bakımından
bir engel bulunmadığını’ belirterek, Türkiye’ye iade edilmesini
istedi. Hakim de iade kararı verdi. Hakim Seda, Çakıcı’nın,
avukatlarının ileri sürdüğü gibi Türkiye’de işkenceye tabi
tutulması veya insan haklarına aykırı bir muameleye muhatap olması
halinde Avusturya’nın Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerine
başvurarak yardım talep edeceğini de belirterek, Çakıcı’ya son
sözünü sordu. KARARINIZA SAYGI DUYUYORUM Çakıcı gardiyanlar
tarafından salondan götürülürken yarı yolda geri dönerek hakime
hitaben kısa bir konuşma daha yaptı ve şunları söyledi: ‘Kararınıza
saygı duyuyorum. İtiraz hakkımı kullanmak istemiyorum. Daha önceki
yıllarda olsaydı Türkiye’ye dönmek istemezdim, ancak 1946 yılından
beri ilk kez Türkiye’de sessiz bir devrim gerçekleşti. Türkiye’ye
dönüp devletimle hesaplaşmak istiyorum.’ Duruşmadan sonra A.A
muhabirinin sorularını yanıtlayan Çakıcı’nın avukatı Rosenkranz,
Çakıcı’nın iade işlemlerinin birkaç gün içinde tamamlanabileceğini
söyledi. İktidarları düşürdü intihar ettirecekler ÇAKICI’nın
avukatı Karl Bernhauser, savunmasında şu iddialarda bulundu:
‘Müvekkilim Fransa’dan sadece 2 olaydan yargılanmak üzere iade
edilmesine rağmen kendisine 4 suç isnat edildi. Tahliyesinden sonra
yasal olarak 45 gün içinde alması gereken pasaport verilmedi. Tüm
bunlar Türkiye’nin hukuka aykırı hareket ettiğini ve hakimlerin
siyasi baskı altında karar verdiklerinin bir delilidir. Müvekkilim
ayrıca siyasi kimliği olan bir kişidir. Tansu Çiller ve Mesut
Yılmaz’ın iktidardan düşmelerine yol açacak araştırmalar yapmıştır.
Sahip olduğu bilgi ve belgeler Türkiye’de çok sayıda siyasetçiyi ve
bürokratı zor durumda bırakacaktır. Siyasi bazı güçler müvekkilimin
iadesini sağlayıp yeni suçlar isnat ederek, bunalıma ve intihara
sürüklemek istiyorlar. Türkiye’ye iade edilmesini istemiyoruz.’
Avukatın Türkiye’ye yönelik bu ağır suçlamalarına itiraz eden savcı
Klackl, ‘tüm bu anlatılanların çok saçma olduğunu’ belirterek,
Türkiye’nin uluslararası anlaşmalara taraf bir hukuk devleti
olduğunu ve Çakıcı’nın iade edilmesinde sakınca olmadığını
kaydetti. Türkiye’yi suçlamak bir savunma taktiğiydi Duruşmanın
başında Çakıcı ile sözbirliği etmişçesine Türkiye’yi suçlayıp iade
edilmemesini istediklerini, ama Çakıcı’nın son anda ’dönmek
istiyorum’ demesini nasıl yorumladığı sorusuna diğer avukat
Rosenkranz, ‘Bu Çakıcı ile konuşarak yaptığımız bir savunma
taktiğiydi’ yanıtını verdi. İadeyi kabul etti Hakim Peter Seda
kararını, ‘Avusturya’ya sahte pasaportla girmek suçu dışındaki tüm
suçlardan Türkiye’ye iade edilmesi önünde hiçbir engel yoktur’ diye
açıkladı. Çakıcı, duruşma süresince yaptığı suçlamaları bir kenara
bırakarak, ‘Verdiğiniz karara saygı duyuyorum. Türkiye’ye iade
edilmek istiyorum’ dedi. HÜRRİYETİM