Çakıcı ile hakimin ilginç diyaloğu
Abone olAlaaddin Çakıcı yine çarpıcı açıklamalara imza attı. Bursa Adliyesi'nde ifade veren Çakıcı savunmasının dışında konulara değinince duruşma hakimi devreye girdi.
Uludağ'da Abdurrahman Keskin'i eski eşi Uğur Kılıç'ı öldürmesi
için azmettirmek suçundan yargılanan ve davayla ilgili Fransa'dan
yargılama izni alınmasını isteyerek duruşmada savunma yapmayan
Alaattin Çakıcı, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Çakıcı, "idam edilsem dahi ülkemi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne
(AİHM) şikayet etmem" dedi.
Çakıcı, "Orhan Pamuk için herkes ayağa kalktı, bizim hakkımızı
kimse aramayacak mı? Biri diyor ki, 'Bu ülkede Kürt sorunu var, 2
dakika sonra çıkıp tek devlet tek millet' diyor, 2'si birbirini
tutuyor mu?" dedi. Mahkeme heyeti Çakıcı'yı duruşmalardan vareste
tutarak duruşmayı erteledi.
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk defa hakim karşısına çıkan
Alaattin Çakıcı, "Bana 15 sene ceza verdiler, hiç rahatsız değilim.
Devlete asla küsmedim. Ben şimdiye kadar vatanı bir ana, devleti de
onun koruyucusu olarak gördüm. Koruyucu devlet herkese eşit
mesafede olmak zorundadır. Orhan Pamuk için herkes ayağa kalktı,
bizim hakkımızı kimse aramayacak mı?" diye konuştu.
Çakıcı, tutuklu bulunduğu Tekirdağ'dan geniş güvenlik önlemleri
altında Bursa Adliyesi'ne getirildi. "Eski eşini öldürtmeye
azmettirdiği" öne sürülen Çakıcı, ifadesinde demircilik yaptığını
ve yurt dışındaki işyerlerinden aylık 50-60 bin dolar gelirinin
olduğunu söyledi.
Uğur Kılıç'ın öldürülmesiyle ilgili davada susma hakkını
kullanacağını ve Fransa'daki adli makamlardan yargılama izni
alınması gerektiğini belirten Çakıcı, "Ben şimdiye kadar vatanı bir
ana, devleti de onun bir koruyucusu olarak gördüm ve kabul ettim.
Koruyucu olan devlet herkese eşit davranmalıdır. Yasal olmadığı
halde yurtdışına çıkışım engellenmiştir. Uluslararası anlaşmalara
uygun olarak yargılanmak için gerekli iznin alınmadığı kanaatini
taşıyorum. Uluslararası anlaşmaların uygulanmasını, Adalet
Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'ndan Türkiye'de yargılama izni
verilip verilmediğine dair Fransız Adli makamlarından sorulmasını
talep ediyorum. Ondan sonra savunmamı yapacağım. İzin geldiği
takdirde doğruyu söyleyeceğime namus sözü veriyorum" şeklinde
konuştu.
Mahkemede güncel konulara da temas eden Alaattin Çakıcı, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu'nun da aralarında bulunduğu birçok kişi hakkında
önemli açıklamalarda bulundu.
"ADALET BAKANI CİĞERCİ Mİ"
Yasaların insanlara aynı mesafede uygulanması, siyasi iradenin
bağımsız yargıya hükmetmemesi gerektiğini söyleyen Çakıcı, "1999'da
Türkiye'ye iade edildim. O günkü hükümet beni öldürmek istedi. Ama
muvaffak olamadı. Anayasanın 134. maddesi diyor ki Adalet Bakanı
yargıya yön veremez. Yasalar insanlarla aynı mesafede olmalı. Benim
yurt dışına çıkışım kaçmak amacıyla değildir. Fransa Alaattin
Çakıcı ile değil, Türkiye Cumhuriyeti ile anlaşma yapmıştır. Bana
yasal olmadan yurt dışı yasağı koydular. Bir seyahatimde bir
arkadaşımla Antalya'da mavi tura gittim. Sınırı geçmişim, ondan
sonra dönemedim. Viyana'da yakalandım. Adalet Bakanı, 'Bana yetki
verilse, adamın ciğerini sökerim' diyor, madem ciğer uzmanıysa,
Bakan değil mezbahada kasap olması gerekirdi. Yasal hakkım
donduruldu. İşlediğim suçların bir bölümü, onur, kişilik ve namus
içindir" dedi.
Hakkında 15 sene hapis cezası verildiğini, devlete asla küsmediğini
anlatan Çakıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç rahatsız değilim. Devlete asla küsmedim. Kişinin doğal hakkı
korunma ve beslenmedir. Ben şimdiye kadar vatanı bir ana; devleti
de onun koruyucusu olarak gördüm ve kabul ettim. Koruyucu olan
devlet herkese eşit mesafede olmak zorundadır. Bizi kim koruyacak?
Ben sizden Türkiye'de bir ilke imza atmanızı istiyorum. Türkiye
ameliyat masasına yatırılmış. Medya ve işadamları tarafından, biri
ciğerini istiyor, birisi midesini istiyor. Oyun içinde oyun. Ama
bunlar bu oyunun içerisinde kaybolacaklar. Biri diyor ki, bu ülkede
'Kürt sorunu var', 2 dakika sonra çıkıp 'Tek millet tek devlet'
diyor, 2'si birbirini tutuyor mu? Bir bakıyorsunuz Irak'ta 2 aşiret
lideri devlet olmuş. Uluslararası ilişkilerin tahakkuk etmesini
istiyorum. Orhan Pamuk için herkes ayağa kalktı. Bizim hakkımızı
kimse aramayacak mı?"
"İDAM EDİLSEM DAHİ, ÜLKEMİ AİHM'YE ŞİKAYET ETMEM"
Çakıcı, idam edilse dahi ülkesini Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'ne (AİHM) şikayet etmeyeceğini ifade ederek, "Adalet
Bakanlığı, Avusturya'nın iadesini Fransa'ya sorsun.
Vereceğiniz karara saygı duyarım, Türkiye Cumhuriyeti'ni
yönetenler, uluslararası küresel güçler tarafından masaya
yatırılmış. Firavun kendisini Allah ile eşdeğer tutmuş,
Kızıldeniz'de boğulmuş. İslam'ın siyasallaştırılmasına karşıyım,
yüzde 100 Müslüman'ım" diye konuştu.
Çakıcı'nın bu konuşmaları sırasında mahkeme hakimi Ali Rıza Bir,
"Bu senin anlattıklarının yeri burası değil" dedi. Çakıcı ise,
"Başkanım, sizi nerede bulayım. Burada bulmuşum, konuşuyorum. Beni
tek başıma bir odaya tıkmışlar, insan yüzü, güneş yüzü görmüyorum"
karşılığını verdi. Hakim Ali Rıza Bir ise, "Beni Nasreddin Hoca'ya
döndürdün" diyerek espri yaptı. Çakıcı, susma hakkını kullansa da
mahkemenin vereceği karara saygılı olacağını söyledi.
Müvekkil avukatlarının talebi üzerine, Tekirdağ'dan getirilen
tutuklu Alaattin Çakıcı'nın duruşmalardan vareste tutulmasına karar
verildi. Ayrıca sanık avukatlarına tevsi tahkikatla ilgili
taleplerini bildirmesi için süre verildi. Duruşma, 20 Ocak 2006
tarihine ertelenirken, Alaattin Çakıcı, çok sayıda jandarma
nezaretinde yeniden Tekirdağ Cezaevi'ne götürüldü.
Duruşma çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulunan Alaattin
Çakıcı'nın kardeşi Gencay Çakıcı, Fransa'dan yargılama izninin
gelmesi gerektiğini belirtti. Çakıcı, ağabeyinin şeker sorunu
olduğunu, ancak bugün kendisini iyi gördüğünü de dile getirdi.