Çakıcı hakkında tahliye kararı

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Alaattin Çakıcı gelmedi. Duruşmada Çakıcı'yı avukatları Muammer Demirtaş ile Mustafa Avlağı temsil etti. Avukat Avlağı ve Demirtaş, mahkemeye esas hakkındaki savunmalarını içeren bir dilekçe sundu. Söz alan avukat Avlağı, mahkemenin Fransa'ya gönderdiği bir yazıda Alaattin Çakıcı'ya daha önce yargılanan sanıklara verilen hükmün uygulanacağını bildirdiğini söyledi. Bu durum da göz önüne alındığında müvekkilinin hukuk tekniği açısından bu davaya ilişkin 1 gün bile infazının kalmadığını kaydeden Avlağı, Çakıcı'nın tahliyesine karar verilmesini istedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Zihni Şahin'in ''sanığın duruşmalara neden getirilmediğini'' sorması üzerine avukatlar, Çakıcı'nın sağlık sorunları nedeniyle raporunun bulunduğunu, bu raporun mahkemeye de gönderilmiş olması gerektiğini söylediler. Sanığın suçlu bulunması durumunda hakkında uygulanacak yasa maddelerinde öngörülen cezayı, yeni TCK'daki sanık lehine olan hükümleri, sanığın 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun'dan faydalanıyor olmasını, başka suçtan tutuklu olup kaçma şüphesi kalmadığını göz önüne alan Mahkeme Heyeti, Alaattin Çakıcı'nın tahliyesine karar verdi. Çakıcı'nın bir dahaki celse esas hakkındaki mütalaanın yüzüne okunması amacıyla duruşmaya getirilmesi için yazı yazılmasına karar veren Mahkeme Heyeti, sanığın duruşmaya gelmek istememesi halinde bunun tutanakla tespit edilmesini de karara bağladı. Duruşma çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan avukat Muammer Demirtaş, daha önce aynı konuya ilişkin yargılanan sanıklara 12,5'ar yıl hapis cezası verildiğini belirterek, Çakıcı hakkında da aynı cezanın verilebileceğini ifade etti. Çakıcı'nın bu dava kapsamında 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun'dan yararlandığını, bu nedenle de cezasından 10 yıl indirileceğini anlatan Demirtaş, tutuklu kaldığı süreler de düşünüldüğünde müvekkilinin infaz edilecek cezası bulunmadığını savundu. -MÜTALAA- Davanın 16 Haziran 2005 tarihli duruşmasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Rasim Işıkaltın, işadamı Erol Evcil'in Türk Ticaret Bankası'nı satın almak istediğini, bankanın teftişten sorumlu genel müdür yardımcısı Nurhan Ünlüata'nın bu satışa karşı çıktığını, bankanın Evcil'e satışının önündeki engellerin kaldırılması için devreye Alaattin Çakıcı'nın girdiğini ifade etmişti. Çakıcı'nın, bu nedenle Ünlüata'nın yakın arkadaşı olan borsacı Adil Öngen'i birçok kez telefonla arayarak tehdit ettiğini, ancak engellerin kalkmadığını belirten Savcı Işıkaltın, bunun üzerine Çakıcı'nın talimatıyla tetikçi konumunda bulunan Sinan Zembil, Mehmet Mustafa Bingöl ve Hüseyin Ün'ün, 12 Mart 1997 tarihinde Beşiktaş'taki bürosundan çıkıp 34 KNK 90 plakalı zırhlı aracına binen Adil Öngen'i öldürmek için aracı çapraz ateşe aldıklarını, Öngen'in olaydan yara almadan kurtulduğunu kaydetmişti. Alaattin Çakıcı'nın yeni TCK'daki hükümler uyarınca ''tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüse azmettirmek'' suçundan 13 ile 20 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını isteyen savcı Işıkaltın, Çakıcı'nın Öngen'in koruması Hüseyin Yolcu'nun hafif şekilde yaralanmasına ilişkin beraatına karar verilmesini talep etmişti.