Çakıcı hakim karşısında
Abone olÇakıcı'nın yargılanmasına bugunde devam edildi. Çakıcı mankemede ilginç bir iddiada bulundu.
Çıkar amaçlı suç örgütü elebaşı Alaattin Çakıcı'nın, Bebek'te,
Tevfik Nurullah Ağansoy'un da aralarında bulunduğu 4 kişinin
öldürülmesine ilişkin yargılanmasına devam edildi. Çakıcı,
Fransa'dan Türkiye'ye iade edilirken Fransız yetkililerin, "'Sen
milliyetçi olduğun ve şu anki hükümete yakın olduğun için sana
işkence olmaz' dediklerini" ileri sürdü.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık
Alaattin Çakıcı katıldı. Hakkında yakalama emri bulunan sanık Kamil
Özkılıç ise yakalanamadığı için duruşmada hazır edilemedi.
Savunması sorulan Çakıcı, kapatılan İstanbul DGM'deki davasının
aşamalarını anlatarak, bu davanın hazırlık soruşturması sırasında
polisin, yeğeni Başar Barış Çakıcı'dan tehditle talimatı kendisinin
verdiği yönünde beyan aldığını öne sürdü.
Bu davada tahliye olduktan sonra 18 ay Yargıtay'ın kararını
beklediğini, beraat edeceğini düşündüğünü, ancak cezasının
onandığını belirten Çakıcı, son güne kadar Türkiye'de kaldığını
söyledi.
Yurt dışına da tatil için gittiği yerden bindiği teknede uyuyup
kaldığı için çıktığını iddia eden Çakıcı, bir süre Avrupa'nın
çeşitli ülkelerinde dolaştığını, daha sonra kendisine Türkiye'den
sahte bir pasaport gönderildiğini anlattı. Avusturya'da
yakalandığında, bu ülkenin yetkililerinin kendisine önce iadesine
ilişkin Fransa'dan görüş alınması gerektiğini söylediklerini
belirten Çakıcı, Fransa'dan iadesi sırasında, Türkiye'de serbest
kalması durumunda 45 gün içinde yurt dışına çıkmasının
sağlanmasının hükme bağlandığını, ancak gayrı yasal olarak yurt
dışına çıkışının yasaklandığını öne sürdü.
Çakıcı, “Ancak Avusturya, Fransa'ya sormadan, PKK ve Ermeni
diasporasının baskısıyla beni Türkiye'ye iade etti. Bana Avusturya
yetkilileri 'Kürt ya da komünist olsan seni iade etmezdik. Sen
milliyetçi olduğun için ve şu anki hükümete yakın olduğun için sana
işkence olmaz' dediler” diye konuştu.
“Bu ülkede, devletimle yüzleşip, mahkemelerle hesaplaşıp, normal
hayata döneceğim” dediğini, bu sözlerinin Türkiye'de bazı
gazetelerde ”Alaattin Çakıcı devleti yıkmaya geliyor” gibi
yazıldığını öne süren Çakıcı, “Alaattin Çakıcı kimdir ki hakimim?
Devlet o kadar güçlü ki benim gibi yüzbinleri sinek gibi ezer”
dedi.
Çakıcı, bu davada uluslararası sözleşmeler gereği yargılanmak
istemediğini, ancak mahkeme bir karar verirse, bu ağırlaştırılmış
müebbet bile olsa teşekkür ettiğini söyledi.
AVUKATLARIN TALEPLERİ
Çakıcı'nın
avukatlarından Mustafa Avlağı da Fransa'nın, müvekkili hakkında bu
davada yargılanamayacağına ilişkin koyduğu tedbirin devam ettiğini
savunarak, bu konudaki araştırmalar tamamlandıktan sonra
müvekkilinin savunmasının alınması gerektiğini kaydetti.
Çakıcı'nın diğer avukatı Can Doğancan da müvekkilinin tahliye
edildikten sonra 45 gün içinde yurt dışına çıkma hakkı bulunduğunu,
bunun uluslararası sözleşmelerden kaynakladığını belirterek, yurt
dışına çıkış yasağı konulmasının uluslararası sözleşmelere aykırı
olup olmadığının bir üniversitenin uluslararası hukuk kürsüsünce
bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, sanığın savunmasının alınması için önceki celse
karar verildiği için bir daha karar alınmasına yer olmadığına
hükmederek, Çakıcı'dan savunmasını sordu.
SAVUNMA YAPMADI
Tevfik Nurullah Ağansoy'un eşiyle birlikte her gün medya
kuruluşlarına çıkarak kendisine hakaret ettiğini ve gördüğü yerde
öldüreceğini söylediğini belirten Çakıcı, bunu savunma olarak
söylemediğini, hatırlatmak amacıyla anlattığını kaydetti.
Çakıcı, “(Benim bu işle ilgim yok) demiyorum. 'Ben, bu davadan
yargılanmak istemiyorum' diyorum. Ben, uluslararası anlaşmalara
göre yargılanmak istiyorum. Bu kabul edilmeyecekse, 'bu adamla
aramdaki husumetin nedenleri araştırılsın' diyorum” diye konuştu.
Tekrar söz alan Çakıcı'nın avukatı Mustafa Avlağı da müvekkiliyle
davanın esası konusunda görüşme yapmadıklarını, bu nedenle süre
verilmesini istedi. Çakıcı'nın tutukluluk, davanın diğer sanığı
Kamil Özkılıç'ın yakalamalı halinin devamına, Çakıcı'nın
avukatlarının süre isteminin kabulüne karar veren mahkeme heyeti,
duruşmayı erteledi.
CEZA İSTEMİ
Bebek'teki bir çay bahçesinde 28 Ağustos 1996 tarihinde Tevfik
Nurullah Ağansoy'un da aralarında bulunduğu 4 kişi, uğradıkları
silahlı saldırıda öldürülmüştü.
Bir kısım sanıklar yönünden daha önce karara bağlanan davada,
Alaattin Çakıcı'nın “adam öldürmeye azmettirmek”, Özkılıç'ın da
”adam öldürmek” suçundan müebbet ağır hapis cezasına
çarptırılmaları isteniyor.