Çakar'dan Levent Bıçakçı'ya uyarı
Abone olFederasyon Başkanlığı'na seçilen Levent Bıçakçı'ya güvendiğini yazan Ahmet Çakar, MHK Başkanı Sabri Çelik için aynı göreşte değil. Çakar'ın, Bıçakçı'ya bir uyarısı var.
Şaibe altındaki Türk futbolunun Levent Bıçakçı sayesinde düzlüğe
çıkacağını savunan Sabah yazarı eski hakem Ahmet Çakar, Bıçakçı'ya
verdiği desteği MHK Başkanı Sabri Çelik'e vermedi. Çakar, yapılan
bazı pazarlıkları ve dönen dolapları yazdıktan sonra, Futbol
Federasyonu'na bir uyarıda bulunuyor... Levent Bıçakçı ve gecekondu
MHK'si Federasyon seçimleri sonucu, yeni başkan Dr.Levent Bıçakçı
oldu. Sorunlar yaşayan futbolumuz için bir şans. Yıllardır UEFA
Tahkim Kurulları'nda bulunmuş, üstelik çok başarılı bir hukuk adamı
ve bence en önemlisi tertemiz bir isim. Ekibine gelince; tanıdığım
isimlere bakıyorum, onlar da şaibesiz, yıllarını futbola vermiş
ciddi insanlar. Şu an en büyük problemimiz 'güven'. Türk halkı,
futbolda yapılan her hata ya da icraatta art niyet arıyor, bir
fesatlık arıyor. Halkımız, aslında haksız da değil. Öyle şeyler
yaşıyoruz ki, aysbergin bir de görünmeyen yüzü var ki, halkta
futbola karşı büyük bir tiksinti başladı. Federasyonun birinci
görevi, bu güven bunalımını ortadan kaldırmak olmalıdır. Gelelim
yeni MHK'ye. Kelimenin tam anlamıyla bir gecede oluşturulmuş tam
bir gecekondu gibi. Seçime birkaç saat kala Ankara Sheraton
Oteli'nin dehlizlerinde kapalı kapılar arkasında kurulmuş, daha
doğrusu kurdurulmuş, suni bir MHK. Başkanı Sabri Çelik. Geride
bıraktığımız MHK'nin hakem atama sorumlusu. Şimdi kendisine sormak
lazım... Hangi yüzle MHK başkanlığına aday oldun? Hakemlerimizin
sürekli irtifa kaybettikleri, şaibe söylentilerinin ayyuka çıktığı
dönemin hakemlerini sen atadın. Şimdi bir de çıkmış, "Ben başkan
olayım" diyorsun. Ve de oluyorsun. Yaptıkların, yapacaklarının
garantisi ise vay Türk hakemliğinin haline. Yok eğer; "Ben
değiştim" diyorsan, son gece Sheraton Oteli'ndeki günah saatlerini
anlatsana. Seçime saatler kala kimin baskısı ile MHK başkanı oldun?
Şimdi diyeceksin ki, "Ben hür irademle bu işe soyundum." O halde
niye seçime birkaç saat kala soyundun? Uyurken vahiy geldi de
yatağından kalktın, sonra giyinip MHK başkanlığına aday mı oldun?
Olmadı Sabri! Sana hiç yakışmadı! Sabaha karşı saat 04.00'te
toplandığınız odada hangi eski iki MHK Başkanı var idi? Hangi
pazarlıklar yapıldı? Böylesine pazarlıkların yaşandığı dakikalarda
faal bir hakemin aynı odada ne işi vardı? Çık anlat Sabri!
"Şeffaflık" diyorsun, o gece yaşananları en ince ayrıntısına kadar
anlat! Anlat ki, kamuoyu senin ne kadar 'Saydam!!!' olduğunu
görsün. Ama anlatamazsın. Anlatırsan olayın baştan biteceğini çok
iyi biliyorsun. Başkan Bıçakçı, fevkalade bir uygulama ile
gözlemcileri Ahmet Güvener'e bağlamak istiyor. Çok doğru bir karar.
Zira, geçmiş yıllara baktığımızda hakem maçın içine ediyor, fakat
notu oldukça iyi. Ama artık böyle olmayacak. Amca-dayı ilişkileri,
bir nebze de olsa ortadan kalkabilir. Son sözümüz kulüpçülere. Bu
MHK'yi siz seçtiniz, federasyon değil. O halde; sakın hakem
hatalarında "Ey federasyon" diye bağırmayın. Dönün aynaya bakın ve
seçim sabahı Sheraton'da yaşanan günah saatlerini hatırlayın!
Hakemleri kim atayacak? Kuşadası'ndaki hakem seminerinden burnumuza
tuhaf manipülasyon kokuları geliyor. Bir kısım federasyoncular,
"MHK'nin atadığı hakemleri değiştirebiliriz" diyorlarmış.
Değiştiremezsiniz, daha da önemlisi değiştirmemelisiniz. Bir defa
böyle bir şey yaptığınız duyulursa, elinize el bombası almış
olursunuz. Üstelik bu el bombası, adeta japon yapıştırıcı elinize
yapışmış gibi olur. O bomba ancak ilerleyen aylarda elinizde
patlar. Sakın ve sakın federasyon üyeleri olarak hakem atamalarına
karışmayın. Diğer bir koku da Sabri Çelik'in debelenmesiyle ilgili.
Gözlemcilerin Ahmet Güvener'in eline geçmesini bir türlü kabul
edemiyor. İnce ince çalışıyor. Gözlemcileri de kendine bağlamak
istiyor. Yemezler Sabri! O devirler geride kaldı. Sevdiğin hakeme,
sevdiğin gözlemci, hakemin notu 10. Maçın içine de etse, dışına da
etse, notu tam. Geç bunları Sabri. Ya adam gibi MHK başkanlığı yap,
hakemlere çağ atlatmaya çalış ya da evine dön. Kaynak: Sabah
Gazetesi