Cahillerin ağzına 'bal' sürüldü

Semih Kaplanoğlu’nun 60. Berlin Film Festivali’nde “Bal” adlı filmiyle “Altın Ayı Ödülü”nü kazanması Türk sinemasının son yıllardaki yükselişinin yeni aşaması oldu. Doksanlı yıllarda Reha Erdem, Derviş Zaim, Yeşim Ustaoğlu, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz ve Kutluğ Ataman gibi yönetmenlerin başlattığı hareketle uluslararası alanda dikkat çeken sinemamız her yıl yeni isimlerin eklenmesiyle büyük başarılara imza atmaya devam ediyor. Sinemamızdaki bu başarılar, Pelin Esmer, Özcan Alper gibi yeni isimlerin yanı sıra yurt dışından Fatih Akın ve Ferzan Özpetek’in memleketleriyle bağlarını sıkılaştırmalarıyla bir kat daha arttı.

IŞIL IŞIL BİR SANAT

Uluslar arası bu başarılar en fazla sinema alanında yoğunlaşmakla birlikte kültür sanatın bütün dallarında en üst düzeye ulaştı. Yazar Orhan Pamuk’un da Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olması göğsümüzü kabarttı. Venedik Bienali’nden Frankfurt Kitap Fuarı’na her önemli uluslararası kültür sanat etkinliğinde Türk sanatçıların ışıldadığına tanık oluyoruz. Metin Erksan’ın “Susuz Yaz”ından 46 yıl sonra ikinci Altın Ayı’yı da kazanınca bu başarıları artık bir tür “miraç” olarak yorumlamak mümkün. Nitekim Semih Kaplanoğlu, Yusuf Üçlemesi’nin “Yumurta” ve “Süt”ün ardından gelen son filmi olan “Bal”ın bir sahnesinde kadınların Miraç Kandili kutlamasına yer veriyor.

MİRAÇ KAPLANOĞLU’NUN ESİN KAYNAĞI

Hz. Muhammed’in Cebrail ile göğe yükselişini anlatan Miraç olayı okunurken Kaplanoğlu, Yusuf Üçlemesi’ni kısmen buradan esinlendiğinin ipucunu da veriyor. Göğün yedinci katında Hz. Muhammed kendisine sunulan şarap, süt ve bal dolu üç bardaktan, süt dolu olanı seçer...

Film boyunca annesinin ısrarlarına rağmen sütünü içmeyen Yusuf, babasının kaybı üzerine üzgün annesini mutlu etmek için bardağını bir dikişte bitirir. Hz. Muhammed’in sütü seçmesi nasıl ümmetinin fıtratını belirlediyse, küçücük bir çocuk da dinlediği bu ayet üzerine filmde bütün masumiyetiyle annesini mutlu etmek için onun istediği gibi doğru seçimi yapmaya gayret eder.

Kaplanoğlu da Berlin’de her fırsatta vurguladığı gibi manevi bir aşkla film yaparak alanındaki en büyük ödüllerden birini hak etti. Türkiye’de yaratıcı sanatçıların yapıtları da benzer başarılara imza attı. 

Bu ödülle sanat filmlerinin önü açılsın 

Berlin Film Festivali Berlinale’de ‘’Altın Ayı’’ ödülünü kazanan ‘’Bal’’ filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu, ‘’46 yıl sonra bu ödülün kazanılması Türk sineması için önemli bir başarı’’ dedi. Kaplanoğlu, ‘’Umarım bu başarımız Türk sinemasını olumlu yönde etkiler ve daha iyi filmler yapılması olanağı sağlar. Sinema salonları sanki blokaj altında, belli filmlere ayrılmış gibi. Umarım bu ödül bu blokajı kırar. Reha Erdem, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan, Derviş Zaim gibi yönetmenlerimizin arthouse filmleri daha çok sinema ve daha çok seyirciye ulaştırır bu ödül. Eğer bu film böyle bir görev edinirse çok önemli bir iş yapmış olacak.” diye konuştu. Ödülü kazanmayı bekleyip beklemediği sorusuna karşılık, ‘’Hem bekliyordum, hem beklemiyordum, herkes gibi” diyen Kaplanoğlu, filmin 8 yaşındaki başrol oyuncusu Bora Altaş’ın hayatının bu gelişmeden olumsuz etkilenmemesini istedi 

TÜRK YAPIMLARININ ALTIN ÖDÜLLERİ

1964 BERLİN

Altın Ayı Ödülü: “Susuz Yaz”

Yönetmen ve yapımcı:

Metin Erksan

1982 CANNES

Altın Palmiye: “Yol”

Yönetmen: Şerif Gören

Yapımcı: Yılmaz Güney

1987 VENEDİK

Fipresci Ödülü “Anayurt Oteli”  Yönetmen:

Ömer Kavur

2008 SAN SEBASTIAN

Altın İstiridye:

“Pandora’nın Kutusu”

Yönetmen ve yapımcı:

Yeşim Ustaoğlu

2003 KARLOVY

En iyi yönetmen

“Karşı Pencere”

Yönetmen: Ferzan Özpetek

2004 BERLİN

Altın Ayı “Duvara Karşı”

Yönetmen: Fatih Akın

2006 BERLIN

Fibresci Ödülü “İklimler”

Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan

2007 CANNES 

En iyi senaryo

“Yaşamın Kıyısında”

Yönetmen: Fatih Akın

2008 NEW YORK TRIBECA 

En iyi yön: “Tatil Kitabı”

Yönetmen: Seyfi Teoman

2008 VENEDIK

Altın Aslan “Mükemmel Bir Gün” Yön: Ferzan Özpetek

2008 CANNES

En iyi yönetmen

“Üç Maymun”

Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan

2008 ASIA PASIFIK SCREEN

En iyi yönetmen

“Üç Maymun”

Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan

2009 SOFYA

En iyi yönetmen “Sonbahar”

Yönetmen: Özcan Alper

2009 VENEDİK

Jüri özel ödülü “Soul Kitchen”

Yönetmen: Fatih Akın

Oyuncuların ‘Altın Ayı’ coşkusu vizeye takıldı

Semih Kaplanoğlu’nun eşi Leyla İpekçi, oyuncuların vize süresinin az olduğunu, bu nedenle Türkiye’ye döndüğünü belirterek, ‘’Ancak böyle bir şey yaşayacağımızı bilsek onları geri getirtirdik’’ dedi. Sevinç gözyaşlarını tutamayan Leyla İpekçi ‘’Çok iyi bir film yaptığımızı biliyordum. Film ekibine ve Semih’e çok güveniyordum. Aynı zamanda filmin yapımcısıyız. Tüm hayatımızı bir sermaye olarak filme yatırıyoruz. Ödülün maddi getirisi yok, ancak bize açacağı ufuklar var. Bundan dolayı bizim için çok kıymetli” diye konuştu. 

Kaplanoğlu hak etti

SIRRI SÜREYYA ÖNDER: Sinema yolculuğunda büyük bir sabır ve kararlılıkla yürümenin karşılığını almıştır. Anasının ak sütü gibi helal bir ödüldür.

MAHMUT FAZIL COŞKUN: Çok sevindik. Türk sineması yükselişte. Bu ödül de bunun bir göstergesi. Filmi henüz izleyemedim.

ERDEN KIRAL: İyi oldu tabiki. Türk sineması yeniden ivme kazandı. 46 yıl sonra gelen bir ödül. Bizi mutlu etti.

ÜMİT ÜNAL: Çok sevindirici bir şey. Bu ödüller, Türk sinemasına ilgi olduğunu kanıtlıyor.

TÜLİN ÖZEN:  Çok mutluyuz.  Onun sinema dilini de yakından tanıdığım için, bu anlamda böyle bir ödülü hak ettiğini düşünüyorum.   

Dünya ‘Bal’ı konuşuyor! 

REUTERS: Kurgusu ve anlatımındaki güçlü yalınlığıyla “Bal”ın diğer filmlerin arasından sıyrılmayı başardığını belirtti.

AFP: Akıllardan çıkmayan bir etki bıraktığını belirttiği  “Bal”ın, 20 uluslararası katılımcı arasından birinci geldiğini ifade etti.

FINANCIAL TIMES: “Başrol oyunculuğu dokunaklı, açık yürekli ve büyüleyici etkisiyle tıpkı Kırmızı Balon’daki bir çocuğun oynadığı klasik sahnelerden biri” yorumunu yaptı.

ALMAN BERLINER MORGENPOST GAZETESİ: Bal ile Ayı Avlanır

BILD AM SONNTAG GAZETESİ: Onlar Ayıları Vurdular