Çağrı sektöründe Türk-Alman işbirliği
Abone olTürkiye'nin en büyük bağımsız çağrı merkezi olan CMC, Alman Çağrı Merkezi GHP'nin Almanya'daki müşterilerine tele marketing ve tele satış hizmeti veriyor.
Çağrı Merkezi Sektöründe Türk-Alman İşbirliği İlk kez
Almanya’daki bir çağrı merkezi, Türkiye’deki bir çağrı merkezi ile
anlaşarak müşterilerine Türkiye üzerinden hizmet sunuyor. Toplam
4600 çalışanıyla Almanya’daki en büyük Çağrı Merkezlerinden biri
olan GHP, Almanya, İsviçre ve Avusturya’da faaliyet gösteriyor.
CMC’nin bünyesinde Alman kültürünü çok iyi bilen, anadili gibi
Almanca konuşan, aynı zamanda satış yeteneği yüksek uzman işgücünün
bulunmasının yanı sıra; CMC’nin üstün teknoloji, doğru süreç
planlamasıyla entegre ve düşük maliyetli çözümler sunması da
GHP’nin seçimindeki en önemli etkenleri oluşturuyor. Nisan ayı
itibariyle CMC, ilk etapta GHP’nin müşterileri olan internet servis
sağlayıcısı T-Online, yayınevi Gruner&Jahn ve mobil hizmetleri
veren telekomünikasyon firması Talkline’ın müşterilerine tele satış
ve tele pazarlama hizmeti veriyor. Bu operasyonla ilgili olarak CMC
2005 sonuna kadar 150 kişiyi işe alacak. Türk’lerin satıştaki doğal
yeteneği ile kısa sürede daha önce Almanya’da yürütülen
tele-marketing projesinin 2 katı bir başarı elde edildi. CMC Genel
Müdürü Başak Soykan; 2004 yılı başından bu yana, özellikle Almanya
ve Türkiye pazarındaki gelişmelerin, Türkiye’yi Alman çağrı merkezi
piyasasına hizmet veren ülkeler arasında öne çıkardığını söyledi.
Türkiye’de, Almanya’da doğup büyümüş ve Türkiye’ye geri dönmüş
vatandaşların çağrı merkezlerinde hizmet vermesi, kalite, yönetim,
teknolojik altyapı, coğrafi konum ve en önemlisi maliyet avantajı
sebebi ile; çok kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin Avrupa’nın
çağrı merkezi üssü olacağını belirtti. En iyi örneğin ise; bu
projeye kısa süre önce başlamalarına rağmen, Almanya’da yürütülen
aynı projelerdeki satış performansının iki katına çıkması olduğunu
ifade etti. GHP Communications CEO’su Ursula Steinmetz;
“offshore-outsourcing (uzak ülkeden dış kaynak kullanımı) konusunda
Türkiye’nin en önemli rakiplerinin Doğu Almanya ülkeleri, Çek
Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Romanya olduğunu belirtti.
Türkiye’nin diğer ülkelere kıyasla ciddi avantajları olduğunu
vurgulayan Steinmetz, Türkiye’nin teknoloji açısından verimli bir
Pazar olduğunu söyledi. Almanca konuşabilen işgücünün anadilinin
Almanca olması, Alman kültürü ve değerlerini bilmeleri ve Alman
insanını tanıyor olmaları önemli avantajlar. Ayrıca Türklerin
misafirperver yapılarından kaynaklanan yardımcı tavırlarının
Almanya’da bulunmadığını belirterek kalite ve maliyet analizi
yapıldığında Türkiye’yi en üst sıraya yerleştiriyor” dedi.