Çağın salgını: Metabolik sendrom
Abone olÖzellikle iş adamlarını tehdit eden metabolik sendromun görülme sıklığı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla artıyor. İşte metabolik sendromun tipik belirtimleri
Memorial Hastanesi Suadiye Polikliniği’nden Kardiyolog Uzm.Dr.
Onur Erdoğmuş, bu sendromdan en çok etkilenen grubu, masa başında
oturan, beslenmesi düzensiz olan, yoğun stres altında çalışan
“beyaz yakalılar”ın oluşturduğunu söyledi.
Hastalığın dört belirtisine dikkat
Bel çevresinde genişleme
Tansiyon yüksekliği
Kolesterol yüksekliği
Kan şekerlerinde sınırda yükseklik
Sendromun yol açtığı hastalıklar
Kalp krizi
Diyabet
Obezite
İnmeler
SON YILLARDA SAĞLIKTAKİ EN BÜYÜK SALGIN: METABOLİK
SENDROM
Her yıl dünyada 17 milyon insan kalp krizi nedeniyle yaşama veda
ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 2010 yılında
Avrupa’da 30 milyon diyabetli insan olacağı tahmin ediliyor. Bu
rakam Belçika, Macaristan ve Portekiz nüfusunun toplamına eşdeğer
bulunuyor.
Uzmanlara göre; bu insanların en az yarısının ortak yönü; kalp
krizi geçirmeden veya diyabet olmadan yıllar önce bir metabolik
sendrom safhasından geçmeleri. Eğer bu metabolik sendrom safhası
fark edilirse, kalp krizi ve diyabet riskini azaltmanın mümkün
olacağını belirten Uzm. Dr. Erdoğmuş şöyle devam etti:
“Bugüne kadar Türkiye’de kuramsal olarak bu sendromlu insan
sayısının çok fazla olmadığı düşünülebilirdi. Fakat METSAR
(metabolik sendrom araştırma gurubu) verilerine göre Türkiye’de 20
yaş üstü nüfusun 1/3’üne yakını metabolik sendromlu, bu da Avrupa
ve ABD verileriyle paralel bir sonuç göstermekte. (Avrupa da oranı
1/5, ABD oranı ¼ .) Yine METSAR verilerine göre nüfusun %36’sında
bel ve kalça bölgesi kalınlığı mevcut, % 35,8’inde trigliserit, %
27,6’sında kan şekeri yüksekliği mevcut. Metabolik sendrom salgın
bir şekilde dalga dalga dünyada yayılıyor. Çünkü sendrom aslında
endüstrileşme ile ortaya çıkan bir modern yaşam hastalığı. Dünya
küreselleştikçe, insanların yaşam biçimleri de bu küreselleşme
süreci içinde birbirine benzeyerek, aynı hastalığın her yerde
görülmesine neden oluyor.”
BEL BÖLGESİNDEKİ YAĞLANMA ‘METABOLİK SENDROM’
BELİRTİSİ
Şehrin yoğun yaşantısına kapılan ‘beyaz yakalıların’ kahvaltıya
fırsat bulamadığını belirten Memorial Hastanesi Suadiye
Polikliniği’nden Dyt. Elif Keskin şunları söyledi:
“Bütün gün bilgisayar başında oturup, öğlen ve akşam yemeklerinde
ağır besinler tüketerek, televizyon karşısında uyuyakalıyorlar.
Bütün bunlara stres de eklenince vücudun kortizol ve insülin
düzeyleri yükseliyor. Bu yükseklik kendisini zamanla bel ve göbek
çevresinde genişleme, bacak kaslarında erime ile belli ediyor. Bel
çevresinde oluşan yağlar, diğer bölgelerdeki yağ hücrelerinden
farklı olup metabolik açıdan aktif olurlar. Böylece daha çok yağ
dokusu oluşuyor. Kişi bel çevresindeki artışı genellikle hastalık
olarak dikkate almaz. Halbuki bu artış metabolik sendromun en
önemli işaretidir ve insülin, kortizol düzeyi azaltılamazsa, kişi
diyabet olmak ya da kalp krizi geçirmek üzere yola çıkmış
demektir.”
Kaynak: