ByLock davasında tanık olarak dinlenen İsmail Saymaz ne dedi?
Abone olFETÖ’nün şifreli haberleşme programı ByLock’un lisans sahibi tutuksuz sanık David Keynes’in 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, 2016 yılında Keynes ile röportaj yapan gazeteci İsmail Saymaz tanık olarak dinlendi.
FETÖ silahlı terör örgütünün şifreli haberleşme programı
ByLock’un lisans sahibi David Keynes’in ‘silahlı terör örgütüne üye
olmak’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle
yargılamasına devam edildi. İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesindeki
duruşmada tutuksuz sanık David Keynes ile avukatı hazır
bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen ‘Karadeniz’ kod adlı gizli tanık, Amerikan vatandaşlığı almadan önce ismi Alpaslan Demir olan David Keynes’in örgüt bağlantılarına dair ifade verdi.
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne katkısı olacağını düşünerek bu haberi yaptık”
Duruşmada daha sonra David Keynes ile 2016 yılında ABD’de röportaj yapan gazeteci İsmail Saymaz da tanık olarak dinlendi. Saymaz ifadesinde, “2016 yılında Hürriyet Gazetesi’nin Özel Haber servisinde muhabirdim. Darbeden sonraki bir iki ay içerisinde belirsizlik vardı. Gazetede otururken telefon çaldı, David Keynes aradı. ‘Kimsiniz’ dedim, ‘ByLock’un patent sahibiyim’ dedi. Bunu nasıl doğrulayabileceğimi sordum. Kendisi patent sahibi olduğuna dair bazı belgeler gönderdi. Ben de notlarımı tuttum ve müdürlerime durumu ilettim. Sonra gidip röportaj yapalım dediler. Ben de Amerika’ya gittim röportaj yapmak için. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne katkısı olacağını düşünerek bu haberi yaptık” dedi.
“FETÖ’nün Whatsapp’ı olduğunu söylüyor”
Keynes’in ByLock kullanıcılarının tamamına yakının FETÖ üyesi olduğunu söylediğini belirten Saymaz, “FETÖ’nün Whatsapp’ı olduğunu söylüyor. Tilki adlı biri istediği için yaptığını söylüyor. FETÖ’nün dershanesinde okuduğunu, evlerinde kaldığını söylemişti. Darbe girişimi günü İstanbul’daymış. FETÖ’nün ByLock’u kullandığına dair ilk haber, 2016 yılı Ocak ayında yayınlanmış. Keynes buna karşın darbeden 20 gün önce Türkiye’ye gelip, 20 gün sonra ayrılıyor. İnanmadım, pasaportuna baktık. Gerçekten de doğruluyordu. O günlerde bu haberimizin devamını getirebilseydik mor beyin ile ilgili 15 bin insanın mağdur olmasının önüne geçebilirdik” diye belirtti.
Duruşmada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip
etmediği sorulan sanık Keynes, kabul ettiğini söyledi.
Sanık David Keynes hakkındaki yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki
adli kontrol tedbirinin devamına karar veren mahkeme heyeti,
eksikliklerin giderilmesi ve dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi için
duruşmayı erteledi.
Duruşmanın ardından basın mensuplarının sorularını cevapsız bırakan
tutuksuz sanık David Keynes, açıklamayı avukatının yapacağını
söyledi.
“Normale döndüğünde Amerika’ya gider gelir”
Avukat Abdurrahman Bayramoğlu açıklamasında, “Dava devam ediyor. Dava devam ederken hakkında konuşmak riskli. Lehe ya da aleyhe bir şey çıkabilir. Biz yargılanıyoruz. Davanın nasıl biteceğini bilmiyoruz. Dava bittikten sonra normal yaşantısına dönmek için geldi Türkiye’ye. Normale döndüğünde her şey Amerika’ya da gider, gelir. Çifte vatandaş kendisi. Öyle bir plan yok geleceğe ilişkin kafamızda. Kaldı ki o özel bir durum. Duruşma 6 Nisan’a ertelendi” diye konuştu.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 35 sayfalık iddianamede, şüphelinin 15 Kasım 2011 tarihinde ABD’ye gittiği ve buradan Amerikan vatandaşlığı alarak Alpaslan Demir olan ismini David Keynes olarak değiştirdiği kaydedildi. İddianamede, şüphelinin örgütün Işık Evlerine gittiği, evlerde konakladığı, şakirtlik programına alınarak örgütün şakirdi haline geldiği, örgüt içerisinde görevler üstlendiğini, Kütüphane Sorumlusu ve Belletmenlik görevlerinde bulunduğu ve örgütün en önemli yapılanma alanı olan mahrem yapılanmada TSK Mahrem Yapılanmasında Öğretmen (Grup Abisi) konumuna kadar yükseldiği aktarılıyor.
Keynes’in yaşadığı olumsuzluklardan örgüt sorumlusunu sorumlu
tuttuğunun belirtildiği iddianamede, örgütle ilgili mahrem
bilgileri köşe yazarına vermesi üzerine bizzat örgüt elebaşı
Fetullah Gülen’in şüpheli ile görüştüğü, Keynes’in sahip olduğu
mahrem bilgilerden dolayı uygun olanaklar sağlanarak Amerika'ya
gönderildiği, örgüt elebaşının talimatı ile örgüt içi gizli
yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma programının alan adı
kiralanması, Google Markete ve Apple Markete yüklenmesinde
şüphelinin kimlik ve kredi kartı bilgilerini kullandırtarak
yardımda bulunduğu vurgulandı. İddianamede, şüpheli Keynes’in
ByLock programının geliştirici Atalay Candelen’in ortağı ve
yetkilisi olduğu Base Bilgi Teknolojileri Limited Şirketinde SGK
kaydının yapıldığı yer alıyor.
Şüphelinin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü içerisinde çeşitli ve
yoğun şekilde tespit edilen eylemleriyle örgüt ile organik bağ
içerisine girip örgüt talimatları doğrultusunda faaliyetlerinin
bulunduğuna dair delillerin elde edildiğinin kaydedildiği
iddianamede, deliller doğrultusunda şüphelinin FETÖ/PDY Silahlı
Terör Örgütü içerisinde yer aldığı böylelikle ‘FETÖ/PDY Silahlı
Terör Örgütü Üyeliği’ suçunu işlediği yönünde hakkında kamu davası
açılmasını gerektirir yeterli şüphe oluşturacak delil bulunduğu
belirtildi. Şüphelinin yurt dışında bulunmakta iken kendi isteğiyle
gelmek istediğini ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak
istediğini dilekçe ile bildirmesi üzerine kendiliğinden Türkiye'ye
geldiğinin anlatıldığı iddianamede, alınan ifadesinde etkin
pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini beyan ettiği ve bir
kısım şahıslarla birlikte örgüt içerisinde faaliyetlerinin
olduğunu, örgüt ile bağlantısının bulunduğunu beyan ettiği,
beyanında belirtmiş olduğu bir kısım şahısları teşhis ettiği,
ByLock programı ile ilgili beyanlarda bulunduğu, bu programla
ilgili kişileri teşhis ettiği ve mailine gelen bir kısım Apple
Marketten gelen mailleri kendi rızası ile sunduğu, Etkin Pişmanlık
Hükümlerinden yararlanmasının yargılama sonucunda mahkemece
değerlendirilmesinin gerektiği vurgulanıyor.
İddianamede, Keynes’in ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan
7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep ediliyor.