Vay bee dedirten sözler

Abone ol

İşadamı Üzeyir Garih cinayeti bir türlü çözülemedi. Katilin kullandığı bıçak hakkında bile iki farklı rapor düzenlendi. Garih 3 milyon liraya mı kurban gitti? Yoksa...

Üzeyir Garih cinayeti çözülemedi. Katilin kullandığı bıçak hakkında bile iki farklı rapor düzenlendi. Öldürülen sendikacı Şemsi Denizer'in abisinin anlattıkları da hayli ilginç. Yazar Serdar Arseven bu iki cinayete ilişkin Yener Yermez, Cengiz Balık yazısıyla köşesinden sorular sorarak olayları sorguladı.

Yazı: Serdar Arseven
Kaynak:
www.tercumangazete.com

-Kim bunlar, kim bunlar?.. Garih cinayetinin hükümlüsü, bir gariban: Yener Yermez.
"Hikâyesi" ilginç.
Musevi işadamından üç milyon eski Türk lirası istiyor, Yener.
Bu 'nâzik talebi' reddedilince...
Hemen oracıkta, 'doğrama işlemine' başlıyor!..
Bıçak hakkında iki rapor var.
Garih'i doğramakta kullanıldığı söylenen bıçağın 'temiz' olduğu yönündeki ilk rapor;
ve o raporu 'yalanlayan' ikincisi.
Uzatmayalım; dosya kapandı cinayet aydınlandı.... Bu iyi de...
"Üç milyonluk cinayet"in hükümlüsü Yener Yermez, şimdilerde "inkâr" hazırlığında mıymış, neymiş... Huzura darbe!..


***

Bilemiyorum;
Garih'in, "İslam'a doğru" hızla yol almakta olduğu bile söyleniyordu.
İşte size ilginç bir anı:
Anası Müslüman, babası Musevi bilim adamı, Mustafa E. Sürat'ten:
"Cumhuriyetin yıldönümü dolayısıyla bir heyet olarak Cumhurbaşkanlığına, Sayın Demirel'i ziyarete gitmiştik..
Aramızda, başta Merhum Garih olmak üzere birkaç ünlü işadamı vardı.
Eski Kültür Bakanlarından Rıfkı Danışman, TRT'den Asaf Demirbaş vesaire...
Ben orada, kanunumu çıkardım, Süleyman Baba'yla diğer arkadaşlara, Müslüm Baba'nın 'Yaranamadım' adlı nefis arabesk parçasını 'damardan' çaldım.
Medeniyeti senfonide arayan Sayın Demirel'in gözleri dolmuştu.
Onun ve diğerlerinin...
İşte duygu yoğunluğunun zirveye ulaştığı o atmosferde, Merhum Garih yanıma geldi, yüksek bir sesle, "Hazret-i Kuran'ın Cennet vaat ettiği sâbiler, bizleriz" dedi.
Bunu duyduğumda, onun İslam'a doğru hızla yol almakta olduğunu anladım. "

***

İlginç bir hatıra değil mi!..
Şimdi sormayın:
Yener Yermez, Üzeyir Garih'i, "Üç milyon için değil de, İslam'a yönelmiş olmasından dolayı mı öldürdü?.."
Ne bileyim...
Kafa bu, gelen giden müdahale edince karışıyor işte.

***

Merak etmeyecek misiniz; Garih işine neden girdik?...
İnanın onu da bilemiyorum.
Belki de çağrışım!..
Bakın şöyle:
Son günlerde "karış karış Anadolu" havalarındayız.
İşte bu çerçevede, Zonguldak ilimize de gittik. Orada hemhal olduklarımızdan biri de, Genel Maden İş Sendikası yöneticilerinden Ramazan Denizer idi.
Ramazan Bey, müteveffa Şemsi Denizer'in kardeşi.
Hatırladınız değil mi?..
Üzeyir Garih "3 milyonluk cinayet"e kurban gittiydi.
Şemsi Denizer'in bedeli biraz daha heybetli.
Tamı tamamına, 40 milyon Eski Türk lirası!..
Nasıl oldu bu iş?..
Hikâyesi basit:
Cengiz Balık'ın, yakın dostu Şemsi Denizer'den 40 milyon alacağı varmış...
Zamanında tahsil edemeyince...
Çekmiş silahını, tam 13 kurşun.
Şemsi, malûmunuz "güneşe ait" demek.
Biz de...
Denizer'in "isminden" yola çıkarak...
"Bir 40 milyon uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor" mu desek!..
Bildiğimiz bir şey yok aslında.
Ramazan Bey, kafamızı karıştırdı o kadar.
"Ağabeyim, 40 milyon için öldürülmedi" dedi.
Ve ekledi:
- Tamamını anlatırım da yazamazsınız.
- Niçin?..
- Medyanın, sözde kahramanları... Geldiler, benimle konuştular. Anlattıklarımı dinlediklerinde, 'Vay bee' çektiler.
- Sonra?..
- Özür dilediler, kullanamıyorlarmış!..

***

Doğrusu...
Ramazan Denizer'in ne demek istediğini anlayabilmiş değilim...
Derin mevzular...
Niye gireyim!..

***

Bugün ne yaptık...
Yener Yermez'den girdik, Cengiz Balık'tan çıktık.
Ne kadar kaygan bir zeminde yaşadığımızı hatırladık.
Neye yarayacaksa!.. 

Günün Önemli Haberleri