Buzdağı efsanesi sırrı çözüldü
Abone olBilimadamları uzun süredir peşinde oldukları efsanenin nihayet sırrını çözdü. İşte buzdağı efsanesinin sırları;
Amerikalı bilim adamları Antarktika ve Grönland'in
kırıldığını buldular. Bulguların, iklim değişikliğinin yanında
yükselen deniz seviyesinin nedenlerini tahmin etmede de yardımcı
olabileceğini belirtiyorlar.
Science dergisinin son sayısında yer alan habere göre, üst buz tabakası deniz üzerinde çok çabuk yayıldığı zaman buzdağları da çok hızlı şekle giriyor. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden Profesör Richard Alley, buz tabakasının geleceğini tahmin etmek ve geçmişini anlamak için bilgilerin bilgisayara girilmesi gerektiğini belirterek "Bilgisayar modelleri, ılık iklimde buz tabakalarının nasıl hareket ettiğini tahmin ediyor ve buzdağlarının nasıl kırıldığı açıklıyor. Çünkü buzulbilimciler çatlakları ve yarıkları hesaba katmayı unuttular. Gerçekte olan şey ise şu; buzullar yüzeylerden eriyerek göller oluşturuyorlar ve bu gölcüklerdeki sular çatlaklara sızıyor. 10 saniye içinde su, buzulun dibinde olacak ve bu su kayanın ve buzun arasında kayganlaştırıcı işlevi görecektir. Bu şekilde tüm bir buzul okyanusa doğru yıkılarak yüzmeye başlayacak" diye konuştu.
Antarktika ve Greenland'de okyanustaki buzdağlarının kırılması, gelecekte küresel deniz seviyesi yükselmesinin temel yardımcısı olabileceği belirtiliyor. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Konferansı'na ilişkin raporlarında, artan küresel ısınmadan dolayı denizlerin bu yüzyılda 18 ile 39 santimetre yükseleceğini tahmin ediliyor.
Antarktika'da Ross Buz Tabakası'nın kıyıları kopmadan önceki uzunluğu okyanus boyunca 800 kilometre idi. Birçok buz tabakası şimdi sadece 1 ya da 2 kilometre uzunluğunda.
Önemli değişken
Alley, "Bir şeyler kırılınca nedenini tahmin etmek çok zor oluyor, çünkü çok fazla değişken var. Kahve fincanını düşüren herhangi biri bunu bilir. Bazen fincan kırılır ve bazen sıçrar " dedi. Alley, fincanın kırılmasını onun neye ve nereye vurduğuyla ilgili olduğunu belirterek, " Fakat en önemli değişken fincanın düştüğü ya da fırladığı yerin uzaklığı. Uzaklık az ise fincan her zaman sağlam kalacaktır" diye konuştu.
Çalışmada, bilimadamları buz dağlarının oluşum oranının buz kalınlığı, buz debisinin genişliği ve karaya ya da dalgalara uzaklığıyla daha az ilişkili olduğunu buldular.
Science dergisinin son sayısında yer alan habere göre, üst buz tabakası deniz üzerinde çok çabuk yayıldığı zaman buzdağları da çok hızlı şekle giriyor. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden Profesör Richard Alley, buz tabakasının geleceğini tahmin etmek ve geçmişini anlamak için bilgilerin bilgisayara girilmesi gerektiğini belirterek "Bilgisayar modelleri, ılık iklimde buz tabakalarının nasıl hareket ettiğini tahmin ediyor ve buzdağlarının nasıl kırıldığı açıklıyor. Çünkü buzulbilimciler çatlakları ve yarıkları hesaba katmayı unuttular. Gerçekte olan şey ise şu; buzullar yüzeylerden eriyerek göller oluşturuyorlar ve bu gölcüklerdeki sular çatlaklara sızıyor. 10 saniye içinde su, buzulun dibinde olacak ve bu su kayanın ve buzun arasında kayganlaştırıcı işlevi görecektir. Bu şekilde tüm bir buzul okyanusa doğru yıkılarak yüzmeye başlayacak" diye konuştu.
Antarktika ve Greenland'de okyanustaki buzdağlarının kırılması, gelecekte küresel deniz seviyesi yükselmesinin temel yardımcısı olabileceği belirtiliyor. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Konferansı'na ilişkin raporlarında, artan küresel ısınmadan dolayı denizlerin bu yüzyılda 18 ile 39 santimetre yükseleceğini tahmin ediliyor.
Antarktika'da Ross Buz Tabakası'nın kıyıları kopmadan önceki uzunluğu okyanus boyunca 800 kilometre idi. Birçok buz tabakası şimdi sadece 1 ya da 2 kilometre uzunluğunda.
Önemli değişken
Alley, "Bir şeyler kırılınca nedenini tahmin etmek çok zor oluyor, çünkü çok fazla değişken var. Kahve fincanını düşüren herhangi biri bunu bilir. Bazen fincan kırılır ve bazen sıçrar " dedi. Alley, fincanın kırılmasını onun neye ve nereye vurduğuyla ilgili olduğunu belirterek, " Fakat en önemli değişken fincanın düştüğü ya da fırladığı yerin uzaklığı. Uzaklık az ise fincan her zaman sağlam kalacaktır" diye konuştu.
Çalışmada, bilimadamları buz dağlarının oluşum oranının buz kalınlığı, buz debisinin genişliği ve karaya ya da dalgalara uzaklığıyla daha az ilişkili olduğunu buldular.