Büyükanıt'tan tarihi açıklamalar
Abone olKara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Şemdinli, Hakkari ve Yüksekova’da meydana gelen olaylarla ilgili tarihi açıklamalarda bulundu
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt Hürriyet’e
tarihi açıklamalar yaptı. Büyükanıt ile Şemdinli, Hakkari ve
Yüksekova’da meydana gelen olaylarla ilgili olarak
yazarı Nur Batur'a konuştu
Şemdinli’de bir kitapevindeki patlamayla başlayan ve bölgede
binlerce insanın sokaklara dökülüp güvenlik güçlerine saldırmasıyla
tırmanan, 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarda neler oldu?
Şemdinli’deki olaya karışan askeri koruyor mu? Yüksekova’daki
cenazede neden F-16’lar uçtu? TSK yine ince ayar mı yaptı? Bölgede
bölünme tehlikesi mi var? Kamuoyunda tartışılan bütün soruları
sorduk. Büyükanıt Paşa da her zamanki gibi içtenlikle cevap
verdi. Büyükanıt’la yaptığımız görüşme şöyle:
Şemdinli’deki olaylar Susurluğu anımsattı. ‘Ankara’dan emir
aldılar’ diyenler de kendi başlarına eylem yaptı diyenler de
var.
Ankara’dan emir filan.. Şiddetle reddediyorum. Şimdi biz işimizi
gücümüzü bıraktık. Üç kişiye emir vermek gibi saçmalık olabilir mi?
Böyle birşeyi düşünmek bile Silahlı Kuvvetleri tanımamak anlamına
gelir. Diğer suale de cevap vermem mümkün değil, ne olduğunu
gerçekten bilmiyoruz.
Ama ciddi kuşkular var
Olay yargıya intikal etti. Dolayısıyla o olayla ilgili birşey
söylemem mümkün değil. Yargıya saygılıyız. Bu bölgeden sorumlu
komutanım ben. Bu yönüyle ilgilendiriyor.
Olaya adı karışan astsubayın iyi bir asker olduğunu söylemeniz
eleştirildi
Sözlerimin hepsi yayınlanmadığı için yanlış izlenim doğdu. Hiçbir
komutan yargıya gittikten sonra suçlu bulunmuş bir kişiyi savunmaz,
savunamaz da. Olayda gizli hiçbir şey kalmaması lazım. Nereye kadar
giderse gitsin açıklasınlar dendi.
YARGIYA BASKI AKLIMIZDAN GEÇMEZ
Ama yargıyı baskı altına almaya çalışmakla suçlandınız?
Asker olarak yargıyı baskı altına almak aklımızdan bile geçmez,
inandığımız temel değerlere aykırıdır. Biz yargıya saygılıyız. Ama
ben şunu sormak istiyorum. Hiçbir soruşturma neticelendirilmeden,
hiçbir yargı kararı olmadan, hemen olaya Susurluk yaftasını
yapıştıranlar yargıya saygı gösterdiler mi? Göstermediler. Bu,
asker olarak bizi son derece üzdü. Daha sonraki olaylara da bakmak
lazım. Güvenlik güçlerine taşlı sopalı, molotofkokteylli ve silahlı
saldırılar yapıldı. Türk bayrakları indirildi. Atatürk büstleri
parçalandı. Askeri lojmanlara saldırıldı. Sivil evlerde oturan
askerlerin evlerine saldırıldı. PKK bayrakları açıldı. Terör
örgütü lehine açık sloganlar atıldı. Ölümlere sebebiyet
verildi.
Birçok makam haklı olarak, ‘Sorumluları bulunacak ve
açıklanacak’ dedi. Gizli hiçbir şeyin kalmaması lazım. Nereye kadar
giderse gitsin açıklasınlar dendi. Ancak bu bölgeden sorumlu
komutan olarak bir soru sorma hakkını taşıyorum. Bu olaydan sonra
meydana gelen olaylar yasal mı? Güvenlik güçlerine kimler saldırdı?
Türk bayraklarını indirenlerin, güvenlik güçlerine saldıranların
hareketlerinde kanun dışılık yok mu? Bu konularda hassasiyet
göstermeyecek miyiz? Ben çok merak ediyorum. Böyle bir orkestra
şefi gibi kim harekete geçiriyor bu insanları?
TSK HUKUKUN İÇİNDEDİR
Peki terörle mücadelede hiç hukuk dışına çıkılmadı mı?
Genelde TSK, özelde de onun ayrılmaz bir parçası olan Kara
Kuvvetleri hukukun içindedir. Aksini söyleyenlerin başka amaçları
vardır. Ben bunun yorumunu dahi yapmam. Ama bazı çevreler bunun hep
aksini gündeme getirmeye çalışıyorlar. Doğrudan ya da dolaylı hep
askere gönderme yapıyorlar. Bunların amaçlarını açıkça biliyoruz.
Amaçlar belli..
Soruşturmanın sonucunu sonuna kadar götüreceğiz diye güvence mi
veriyorsunuz ?
Evet aynen böyle, başkasını düşünmek mümkün mü?
Geçmişteki olaylardan ders almasını bilmemiz
lazım.
Geçmişte hata yapılmadı mı?
Yapıldıysa yapılmıştır. Bilemiyorum. Ben sadece kendi komutanlık
dönemimi biliyorum. Biz yapmadık. İddialı konuşuyorum. Kimse birşey
söyleyemez. Şu anda psikolojik bir atmosfer ortaya çıktı. Güvenlik
güçlerine nasıl olumsuz etki yaptığını düşünüyorlar mı? Bütün silme
herkesin suçlandığı, merceklerin üstüne çevrildiği bir ortamda,
insanlarımız dağlarda terörle mücadele ediyorlar. Doğru olana saygı
duyarız ama, doğru olmayan kanıtlanmamış, tamamen kişisel ve
kurumsal farklı düşünceleri kendileri için vasıta kabul edenlerin
beyanları ve yayınları da güvenlik güçlerini rendice
ediyor.
OHAL’e gerek görmüyorum
Terör PKK lideri yakalandıktan sonra durdu. Neden yeniden tırmandı,
ne hata yapıldı?
Terörün şiddet boyutu ekonomik boyutu siyasi ve sosyolojik boyutu
var. Bu olayı bütün olarak ele alıp çözmeye çalışmazsanız
sadece dağdaki teröristle uğraşırsanız kesin çözüme gitmez. Bu
olayların diğer boyutları bizim görev alanımızın dışına
giriyor.
Yeniden bir OHAL ihtiyacı var mı ?
Ben görmüyorum. Terörle mücadele yasasında makul tedbirleri koymak
lazım. Bütün dünya bunu yapıyor. Mesela Fransa 40 sene önceki
kanunu yürürlüğe koydu.
Astsubay’ı K. Irak’ta tanıdım
‘ Fotoğrafı basına yansıyan o astsubayı tanırım. İyi bir
astsubaydır, Kuzey Irak’ta Çevik Operasyonu’nda yanımdaydı‘
sözlerinnizle Ali Kaya’yı korudunuz mu?
Astsubay Ali Kaya’yı geçmişten tanıyorum. 1997 baharında Kuzey
Irak’ta bir operasyon yaptık. Barzani’nin peşmergeleri de bizi
destekledi. Ben de orda komutandım. Bu insan iyi Kürtçe bildiği
için yanıma aldım. Bu peşmergelerle iletişimimi kuruyordu. Oradan
tanıyorum yani. Yani ben iyi bir astsubay olarak tanıyorum. Bunu da
söylerim ama iyi bir astsubay günün birinde suça karışırsa cezasını
alır. Ben karışırsa diyorum, belli olana kadar korurum. Ama belli
olduktan sonra yapacak bir şeyim yok benim. Israrla ilişki kurmak,
bilmem ne yapmak, ben yadırgıyorum yani, yadırgıyorum.
Kimsenin avukatı değilim
CHP milletvekili Esat Canan keşif sırasında panzerden ve araçlardan
ateş açıldığını savcı ve emniyet müdürünün kaçtığını, araçlardan
birinde Ali Kaya’nın kimliği çıktığını söyledi. Bu nasıl
oluyor?
Kendi aracında kimliği olabilir, neden olmasın. Olaydan sonra
kendilerini korumaya almışlar. İçinden tabii ki, kimliği de silahı
da çıkar. O bölgede silahsız dolaşabilir misiniz?
Ama galiba siz ilk olaydan söz ediyorsunuz.
Evet, ama daha fazla konuşmak istemiyorum. Yargıya intikal ettiği
için, yarın bak şimdi avukatlığını yapıyor derler. Ben kimsenin
avukatlığını yapmıyorum. Savcı iddianamesini hazırlayacak,
mahkemede de karar verecekler.
Uçurmadık ama uçururuz?
Yüksekova’da cenaze sırasında neden F-16’lar uçtu?
Tamamen bir tesadüf. Rutin eğitim uçuşlarını yapıyorlar. Profil
diyorlar sanki bir yere taarruz ediyor gibi hareketler yapıyorlar.
Tamamen rutin. O olay için görevlendirilmiş değil.
Ama çok tesadüf değil mi ?
Yarın Yüksekova’ya gidin yine görürsünüz. Her gün gidin
görürsünüz. Her gün uçuyor bazen orada bazen başka yerde
uçuyor.
İnce ayar diye manşet atan gazeteler de oldu
Siz basını benden iyi tanıyorsunuz. Tamamen rutin bir uçuş. İhtiyaç
olursa uçurulur. Ama cenazesini kaldıranlara herhalde F-16’yla
taarruz edilmez. Olmaz böyle şey herhalde. F-16’ya gelinceye kadar
Yüksekova’da komando tugayımız var.
Esrarengiz değil PKK yapıyor
Bölgede 2 ayda 16 esrarengiz patlama olduğu ve bunun ardında da
derin devlet olabileceği iddia ediliyor.
Bize göre esrarengiz değil. PKK yapıyor. Şemdinli’de patlama
olduktan sonra Hakkari’de yola mayın döşendi, 3 erimiz şehit
oldu.Asker şehit olduğu zaman bu bir olay değil mi? Kimdir bunu
yapanlar? Asker kendini mi öldürdü orada? Her taraf patlayıcı
kaynıyor.
Kan dökülmeden çözebilelim
Bölgede bir ayaklanma provası mı yapıldı?
Ayaklanma tanımı doğru olmaz. Böyle bir şey yok.
Bir bölünme tehlikesi görüyor musunuz?
Asker olarak söylüyorum. Bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmez.
Bunu çok net söylüyorum. Gönül arzu eder ki bu sorunu kan
dökülmeden çözebilelim. Daha önce de birçok kez açıkladık. TSK’nın
hassas olduğu iki tehlike olduğunu her zaman söyledik. Bölücülük ve
irtica. İrticaya da geniş perspektifte bakmak lazım.
TSK’nın ya da TSK içindeki bazı kişilerin terörle mücadelede hukuk
dışı davrandığı iddiaları var.
Genelde TSK, özelde de onun ayrılmaz bir parçası olan Kara
Kuvvetleri hukukun içindedir. Aksini söyleyenlerin başka amaçları
vardır. Ben bunun yorumunu dahi yapmam. Ama bazı çevreler bunun hep
aksini gündeme getirmeye çalışıyorlar. Doğrudan ya da dolaylı hep
askere gönderme yapıyorlar. Ancak bunların amaçlarını açıkça
biliyoruz. Amaçlar belli.
Bunu kimse kapatamaz
Fakat olayın kapatılmaya çalışıldığı iddiaları var. İki astsubay
serbest bırakılmadı mı ?
Kim kapatmaya çalışıyor. Serbest bırakılmadı. Tutuksuz
yargılanmasına karar verildi. Soruşturma halindeler. Savcı karar
verdi. Bir taraftan yargıya saygılı olacağız diyeceğiz, bir
taraftan da yargının yaptığı bir eylemi soruşturma sonuçlanmadan
kınayacağız. Daha olay olur olmaz suçlu ilan edilebilir mi?
Suçluysa cezasını çekmeli.
Yargıya gölge düşürülemez
Olayla ilgili iddiaları biraz daha açmak istiyorum.
Bakın size şerefimle temin ediyorum. Olayla ilgili ayrıntıyı bilmek
de istemiyorum. Ben oradaki komutan arkadaşlara hiçbir şekilde
soruşturmaya yargıya gölge düşürecek bir davranışta
bulunmayacaksınız, dedim.
Soruşturmada oradaki komutanın görevden alınması ya da başka yere
nakledilmesi söz konusu olabilir mi ?
Bunu gerektiren bir durum yok ortada.. Bir sürü komutan var orada..
Eğer yargı sonunda başka birilerini suçlayıcı şey olur ve yargı
kararıyla kesinleşirse o zaman bakılır. Ortada birşey yokken ne
yapacağız. Herkes görevinin başında.
20 bin kişiyle maç izlerdim
YAŞAR Büyükanıt Paşa, PKK terörünün en şiddetli olduğu 1996-1998
yılları arasında bölgede komutanlık yaptığı için olayların onu çok
daha fazla üzdüğünü söylüyor.
‘Halka sevgiyle, şefkatle yaklaştım, kahvelere gidip sohbet
ederdim. Hiçbir güvenlik kaygısı duymadan 20 bin kişiyle maç
izlerdim. Halkla yakındım’ diye anlatıyor.
Büyükanıt, şahsına yönelik saldırılardan hem rahatsız hem de üzgün.
Bunun arkasında başka nedenler olduğu kanısında. Nedenlerini
soruyorum ama konuşmak istemiyor. ‘Şahsıma yönelik saldırılardan
endişe etmiyorum ama bu saldırılar TSK’yı yıpratmasın’ diyor.