Büyükanıttan İRTİCA UYARISI
Abone olGenenlkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt Harp Akademileri töreninde konuştu
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt Harp Akademileri
Komutanlığı'nda konuşuyor. Büyükanıt konuşmasının ilk bölümünü
öğrencilere yönelik eğitime ayırıyor.
Büyükanıt üst düzey yetkililere laiklik eleştirisi yönelten
Büyükanıt şunları söylüyor:
"Bu konuşmamı son yıllarda sıkça gündeme getirilen sivil asker
ilişkileri başta olmak üzere güncel konularla ilgili bir fırsat
olarak kullanmak istiyorum. Son günlerde gündeme getirilen bir konu
Silahlı Kuvvetlerin bu konudaki görüşlerinin açıklanmasını zorunlu
hale getirdi." "Her fırsatta laikliği yeniden tanımlamayım
diyen yok mudur bu kişiler devletimizin en üst kademelerinde yer
almıyor mudur?" Her fırsatta laikliği yeniden tanımlamayım
diyen yok mudur bu kişiler devletimizin en üst kademelerinde yer
almıyor mudur?
Bu konuşmamı son yıllarda sıkça gündeme getirilen sivil asker
ilişkileri başta olmak üzere güncel konularla ilgili bir fırsat
olarak kullanmak istiyorum. Son günlerde gündeme getirilen bir konu
Silahlı Kuvvetlerin bu konudaki görüşlerinin açıklanmasını zorunlu
hale getirdi.
ÜST DÜZEY İSİMLERE LAİKLİK ELEŞTİRİSİ
İrtica ve bölücü terör konusuna da değinmek istiyorum. Kuvvet
Komutanlarımız yapmış olduğu konuşmalarda TSK'nın görüşlerini net
olarak dile getirmişlerdir. Tamamen ben de katılıyorum. Bazı
sorular sormak istiyorum. Her fırsatta laikliği yeniden
tanımlayalım diyenler yok mudur bunlar devletimizin en üst
kademelerinde yer almıyor mu? Cuimhuriyetin temel nitelikleri ağır
bir saldırı altında değil mi?
Her fırsatı TSK'ya saldırı için kullananlar kimlerdir? Bu listeyi
uzatmak mümkün. Bu sorulara hayır Türkiye'de bunlar yoktur
diyebiliyor muyuz? Diyemiyorsak irtica tehditi vardır ve buna karşı
her türlü önlem alınmalıdır. TSK'nın terörle mücadelede
taraf olduğu defalarca açıklanmalıdır. Bir süredir sanki çatışan
iki ülke varmış gibi ateşkes sözünün kullanılmasıdır.
TEK ÇÖZÜM PKK'NIN SİLAH BIRAKMASI
Geçtiğimiz hafta da ırak devleti başkanı sıfatı taşıyan kişi
tarafından terör örgütünü ateşkese ikna edeceğini açıklamasıdır.
TSK silahlı tek terörist kalmayıncaya kadar terörle mücadelesini
sürdüreceğini çeşitli defları açıklamıştır.Terör örgütü için tek
çare silahını kayıtsız şartsız bırakıp Türk adaletine
sığınmasıdır.
Terörle mücadelenin bir başka boyutu da terör örgütüne sağlanan dış
destektir. Nato tarihinde ilk defa hem AB hem de NATO PKK'yı
terörist örgüt ilan etmiştir. Yine her iki kuruluş kendilerine de
döküman yayınlamışlardır. Hal böyle iken bu kuruluşlara üye olan
bazı devletler kendi topraklarında terör örgütünün kendi
topraklarında serbekstçe faaliyet göstermesine seyirci
kalmaktadırlar. Ülkesinde yakaladıkları teröristleri yargılamamakta
yada kaçmalarına müsaade etmekte yada terör örgütüne geri
göndermektedir. Bir tv kanalının yayının önlenmesinde ilgili ülke
ifdae özgürlüğü kapsamına sokakarak müttfekinin değil teröristlerin
yanında yeralabilmiştir.
AB TEMSİLCİSİ KRETSCHMER'E TEPKİ
Bir TV kanalının yayının önlenmesi ile ilgili ülke, durumu ifade
özgürlüğü kapsamına sokarak müttefikinin değil teröristlerin
yanında yeralabilmiştir.
Bazı kesimlerce TSK'yı yıpratmak için sürdürülen kampanyaya
değinmek istiyorum. TSK tenkitlere her zaman açıktır. Hatta bunlar
bilime, mantığa ve gerçeklere dayandığı takdirde istifade etmesi
kaçınılmazdır. Bir süredir Türkiye Cumhuriyeti'nin temel
niteliklerini sorgulama amaçlı kampanyalar sürdürülmektedir.
Saldırının dozu ne kadar artarsa bu demokratikleşme yönünde atılmış
o kadar büyük adım olarak kabul edilmektedir. TSK da bu kampanyanın
en önemli hedeflerinden biri haline getirilmiş, ordumuzun toplum
içindeki yerini sorgulamaya ve TSK'yı demokratileşmenin önünde
engel olarak göstermeye başlamışlardır. Bu saldırılar dıştan olduğu
gibi içimizden de destek bulmuştur.
Dost ve müttefik ülkenin genelkurmay başkanı üzerindeki üniforma
ile Türkiye'ye gelip yanlışlarla dolu eleştirilerde
bulunabilmiştir. TSK'nın konumu konusunda içeriği pek çok maddi
hata ile dolu yeni bir belge yayınlanmıştır. Bu belgenin tanıtımı
22 Eylül'de yapılmıştır. Bu toplantıda yerli yabancı konuşmacıların
sözleri her türlü tahammül sınırını aşmıştır. Bu konuşmacılar
TSK'nın kanunlardan aldığı yetkileri "ülkenin hukuki ve kurumsal
yapısına saygısızlık" olarak tanımlamışlardır.
Bütün bu mesnetsiz açıklamalara devletin hiçbir kademesinden
açıklama gelmedi. Siyasi her türlü polemiğin dışında kalmak için
azami çaba gösteren TSK'nın AB paravanı arkasına saklanılarak
yapılan saldırılara karşı kendini korumak da en tabi hakkıdır. Bizi
savunan olmuyor, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz.
TSK bazı çevrelerin hedef tahtası olamaz. Asker olarak bizim
siyasetle ilgimiz yoktur. Ancak güvenlik ve rejim ile ilgili temel
mülahazalarımızdan rahatsızlık duyanlar varsa bu onların
rahatsızlığıdır. Bay Krestchmer 22 Eylül'de yapılan tanıtım
toplantısında 'TSK ulusal güvenlik konusunda geniş perspektiften
bakarak açıklamalar yapıyor. Bu açıklamalar halk üzerinde geniş
etkiler yapıyor" tesbitinde bulunuyor. Bu tür ifadeleri açık
Türkçeye çevirmek istiyorum.
Sözü geçen AB temsilcisi neden rahatsız oluyor. TSK'nın sözlerinden
halkın etkilenmesinden neden rahatsız oluyor? Yoksa TSK'nın
söylemleri bu sözleri söylenlerin gizli ajandalarını mı zorluyor?
İçinde polis teşkilatından üyelerin de bulunuğu rapor
hazırlanmıştır. Yargıya intikal etmiş münferit olayları tek
merkezden yönlendiriliyor olduğu gösterilmiştir. Bu beyanları Kasım
ayında AB tarafından yayınlanacak İlerleme Raporu öncesinde
yayınlamak da TSK'yı cevap vermeye zorlamak istedikleri de
aşikardır.
Siyasi her türlü polemiğin dışında kalmak için büyük gayret
göstermektedirler. TSK kimsenin hedef tahtası değildir, olamaz.
TSK, AB üyeliğini tamamen destekliyor. Sözü geçen AB görevlisi
neden halkın TSK'ya güveninden neden rahatsızlık duyuyor.
Bu raporların kim veya kimlerin desteği ile yapıldığını biliyoruz.
Bu raporlar daha da artarsa belgelerle açıklama yapacağız. Bu
raporun açıklanmasına Türk yetkililer de katılmış konuşma
yapmışlardır."