Büyükanıt'la ilgili şok iddia!
Abone ol3 komutanın gözaltısından sonra gözler Büyükanıt'a çevrildi. Gözaltıları yerden yere vuran Vural Savaş'ın bu konuda da söyleyecekleri var.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Ergenekon Operasyonu kapsamında gözaltına alınan
üç orgeneralin ardından gözler dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar
Büyükanıt’a çevrildi. Ergenekon soruşturmasının baştan sona hukuku
ihlalleri ile dolu olduğunu savunan Yargıtay Onursal Başsavcısı
Vural Savaş, Büyükanıt’ı alamayacaklarını belirterek bunun
gerekçesini şöyle açıkladı:
“Darbe lafı etmese bile ‘bir muhtıra verelim’ diyenler
hakkında soruşturma kovuşturma açılıyor. Ama “Ben yazdım” diyen
Büyükanıt Paşa hakkında işlem yapılmıyor. Göreceksiniz
yapılmayacak. Hükümetle el sıkıştıkları için hiçbir şey yapmazlar.
Bu bile ne kadar taraflı bir yargılama ve soruşturma yapıldığının
en büyük delili."
ASKERİ HAKİM: BÜYÜKANIT'IN SUÇU SABİT, O DA YARGILANMALI |
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş Ergenekon
Operasyonu kapsamında gözaltına alınan komutanlarla ilgili
İNTERNETHABER’in sorularını yanıtladı. Ergenekon
soruşturmasını yerden yere vuran Vural’ın yaşanan son operasyonla
ilgili yorumları şöyle oldu:
İKTİDARA GÖBEKTEN BAĞLI HAKİM VE SAVCILAR
KOMUTANLARA BALYOZ BASKINI |
Türkiye Cumhuriyeti’nin korku imparatorluğu haline yetkilerini
kanunlara uygun yerine getirmeyen hakim ve savcılar getirdi.
Bunların şimdiye kadar yaptıkları hukuksuzlukları anlatmak için üç
kitap yazdım. Açık söylüyorum ne düzenledikleri iddianamelerde ne
de yaptıkları işlerde bu yetki verilen hakim ve savcıların kanuna
uygun yapılmış bir şey görmedim. Zaten bunun Adalet Bakanı da
farkında. Görevi kötüye kullanmaktan bir hakim ve savcının
işleyebileceği ne kadar suç varsa hepsini işlemiş
durumdalar. Benim en çok korktuğum bu tip hakim ve
savcılardır. Çünkü kaderleri iktidarla özdeştir. Bir
iktidar değişikliği olursa işledikleri suçlar dolayısıyla
yargılanırlar. Adalet bakanı soruşturmaya izin vermediği için
yargılanamıyor. Meslekten atılacaklarını bildikleri ceza
davası sanığı olacaklarını bildikleri için bu iktidarın daha kalıcı
olması için her şeyi yapıyor ve destekliyorlar.
GECEYARISI OPERASYONU NİYE YAPILDI
Askerler
rahatlıkla savcılar tarafından kovuşturuluyorsa neden CMK 250.
maddesi bir gece yarısı operasyonuyla değiştirilmeye çalışıldı.
Bunlar şimdi 250. maddede ne yazarsa yazsın 251. maddeye göre savcı
bir itham varsa soruşturur diyor. Bunu kabul edersek milletvekili
dokunulmazlığı da, vali, müsteşarlarla ilgili hükümleri de yok
saymak gerek. Ama bunlar yasanın izin vermediği için gece yarısı
operasyonu ile değiştirmeye çalıştılar.
BOŞLUKTAN YARARLANIYORLAR
Söz konusu
değişikliği Anayasa mahkemesi geri çevirdi. Bunu fırsat bilerek
ellerini çabuk tutuyorlar. Çünkü Anayasa Mahkemesi kararı
yayınlandıktan sonra yürürlüğe girer. Kanunsuzluklar da böyle devam
ediyor.
HSYK GÖREVE
Bu kanunsuzlukların devam etmemesi için HSYK el atmalı.
Erzurum’dakilerin yetkisini kaldırdı ama Türkiye’nin korku
imparatorluğundan çıkarılması için için başka tasarruflarda da
bulunması gerekiyor. Ama bundan da korktukları için şimdi
HSYK’nın yapısını değiştirmeye çalışıyorlar.
BAKANLARA YÜCE DİVAN YOLU
Şu an yapılan işler
İçişleri ve Adalet Bakanlarının bilgisi dahilinde yapıldığı için
ileride Yüce Divanda yargılanacakları dosyanın delilerini kendi
elleri ile hazırlıyorlar. Bunun farkında oldukları için de Anayasa
Mahkemesi’nin yapısını değiştirip oraya kendi adamlarını gönderme
çabası içindeler.
BÜYÜKANIT’A BİR ŞEY YAPAMAZLAR
Bunlar ne
Anayasanın geçici maddesini kaldırılarak ABD’nin bizim çocuklar
dediği Evren’i soruşturabilir, ne de Büyükanıt’ı. Darbe lafı etmese
bile ‘Bir muhtıra verelim’ diyenler hakkında soruşturma kovuşturma
açılıyor. Ama ‘Ben yazdım’ diyen Büyükanıt Paşa duruyor.
Göreceksiniz hükümetle el sıkıştıkları için hiçbir şey yapmazlar.
Bu bile ne kadar taraflı bir
yargılama ve soruşturma yapıldığının en büyük delili.
ERZURUM DOSYASI HSYK KORKUSUNDAN
GÖNDERİLDİ
HSYK yetki gaspı yaptı diye savcıların
yetkisini kaldırdı. Bu savcı aceleyle İstanbul’a gönderdi.
İstanbul savcıları ‘ben yetkiliyim. HSYK’yı hiçe sayıyorum,
devam edeceğim’ deseler onların da yetkisinin kaldırılması
gerekirdi. İstanbul bunun farkında olduğu için dosyayı Erzurum’a
geri gönderdi. Eğer HSYK oradaki savcının yetkisini
kaldırmasaydı bu dosyayı geri göndermezlerdi.