Büyükanıt'a 'yazıklar olsun' ver yansını
Abone olBalyoz davasının 27. duruşmasında emekli Tuğgeneral İzzet Ocak, Büyükanıt'ın gözyaşlarını eleştirdi
Balyoz duruşmasında emekli Tuğgeneral İzzet Ocak, FB
maçında Büyükanıt'ın sevinç gözyaşları dökmesini hatırlatarak,
"Yüzlerce silah arkadaşı Hasdal ve Silivri cezaevinde yattığı için
evinden çıkamayacak duruma gelmesi gerekirken tuttuğu futbol
takımının skoru karşısında ağlayan kişiyi de gördük, yazıklar
olsun" dedi.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından görülen Balyoz davasının 27. duruşması
dün yapıldı. Davanın başından beri duruşma savcısı olarak görev
yapan Savcı Savaş Kırbaş'ın önceki gün avukatlarla yaşadığı
tartışmanın ardından duruşmaya katılmaması dikkat çekti. Savcı
Kırbaş'ın yerine Gölcük Donanma Komutanlığı'nda döşeme altından
çıkan ve Poyrazköy davasının devamı niteliğindeki belgelere ilişkin
soruşturmayı yürüten Savcı Hüseyin Aksoy görev yaptı.
Duruşmada savunmasını yapan emekli Tuğgeneral İzzet Ocak'ın avukatı
Muammer Küçük, soruşturma ve yargılama aşamasının adil olmadığını
savunarak, mahkemenin cezaevi koşullarında faaliyet gösterdiğini
ileri sürdü. Milliyet'ten Esra Alus'un haberine göre, müvekkilinin
savunma hakkının kısıtlatıldığını iddia eden Küçük, "Bu dava
dijital bir davadır. Müvekkilime ve diğer sanıklara bilgisayar
verilmediği için savunma hakkı kısıtlaması vardır. Mahkeme salonu
cezaevi koşullarındadır. Buraya ne bir su, simit hiçbir şey
sokamıyoruz. Bütün bu nedenlerle sözümü kesiyor savunmamı
yapmıyorum" dedi.
Duruşmada çapraz sorgusu yapılan emekli Tuğgeneral İzzet Ocak'a,
üye hâkim Murat Üründü "Seminerlerde bulunduğunuz dış çalışmalarla
ilgili evrakın konusunun 7 bin 30 sayısı olduğunu söylediniz. Şu an
sıkıyönetim ile ilgili bir evrak düzenleseydiniz buna hangi
numarayı verirdiniz?" sorusunu yöneltti.
'12 DOSYADA 174 HATA VAR'
Savunmasında anlattığı 17 dosyanın 12'sinde 175 hata yapıldığını
söyleyen Ocak, "Hataların 95'i hakkında açıklamada bulundum. Şimdi
fasulyenin, mercimeğin numarasını sormayın bana. Ben sıkıyönetim
ile ilgili bir evrak düzenlemedim. Ben dersime iyi çalıştım. Çapraz
sorguda faraziye soru sorulmaz" diye konuştu.
Savunmasına birkaç cümle eklemek istediğini belirten Ocak, şunları
söyledi:
"TEM şube görevlilerinin hazırladığı raporları bir inceleyin neler
göreceksiniz. TEM şube görevlileri, 1000 yıllık düşman gibi rapor
hazırlamış. Bu kişilerin dinlenilmesini talep ediyorum. Bu
raporların netice ve kanaat bölümünde yer alan bilgilerde 1000
yıllık TSK düşmanlığını bir görün. Bunları nasıl kaleme aldılar?
Ayrıca yüzlerce silah arkadaşı Hasdal ve Silivri cezaevinde yattığı
için evinden çıkamayacak duruma gelmesi gerekirken tuttuğu futbol
takımının skoru karşısında ağlayan kişiyi (Büyükanıt) de gördük,
yazıklar olsun."
"Ünlü Türk hainleri" kitabını örnek gösteren Ocak, sözlerini şöyle
bitirdi:
"20-25 yıl sonra bu komployu hazırlayanlar bu kitap gibi benzer
kitaplara konu olacak. Unutmayın, kahramanlar bir kez ölür,
korkaklar bin kez. Biz bu davadan beraat edeceğimize inanıyoruz.
Siz hâkim ve savcılar da vicdanınıza düşeni yapın."
'ÖZKÖK, YALMAN, BAŞBUĞ VE BÜYÜKANIT
DİNLENSİN
Savunmasını yapan tutuklu sanıklardan emekli Albay Bülent Tunçay,
2005 yılına kadar soyadının Tuncay olduğunu, daha sonra nüfus
memurunun imla hatasından dolayı "Tunçay" olduğunu belirterek "11
ve 17 No'lu CD'lerde soyadım Tunçay olarak yazılmış. Ancak ben 2003
yılında Tuncay soyadını kullanıyordum" diye konuştu. Dava konusu
belgelerin varlığını Ocak 2010'da basından öğrendiğini belirten
Tunçay, emekli orgeneraller Hilmi Özkök, Aytaç Yalman, Yaşar
Büyükanıt ve İlker Başbuğ ile askeri bilirkişi Ahmet Erdoğan'ın
tanık olarak dinlenilmesini istedi.
SARIIŞIK: TSK'DA HER GÖREV KUTSALDIR
Tutuklu sanıklardan emekli Albay Halil Yıldız ise savunması
sırasında suç isnadı yapılan 2003 tarihinde 1.Ordu'da Denetleme ve
Değerlendirme'de görev yaptığını söyledi. Yıldız, o dönem devir
teslim törenleri, 10 Kasımlar ve bazı bayramlar dışında 1. Ordu
Komutanı ve diğer komutanlar ile karşılaşmadığını ve herhangi bir
belge imzalatmadığını söyledi. Yıldız, Balyoz Planı eklerinde
kendisine verildiği iddia edilen görevle ile ilgili kimsenin
kendisine emir vermediğini ve herhangi bir tebligat almadığını
söyledi.
Avukatı Armağan Güner ise, "Halil Yıldız'ın isminin listeye sehven
yazıldığını düşünüyorum. Bazı subaylar hedef haline gelmelerine
neden olan bazı davranışlarda bulunmuş olsalar da Halil Yıldız
kendi halinde bir personel subaydır" dedi. Denetleme albaylarının
etkin görevleri olmadığını belirten Avukat Güner, emekliliği
yaklaşmış albayların bir odada görev yaptıklarını, her personele
bir masa dahi düşmediğini iddia etti.
Avukat Güner'in bu sözleri üzerine eski MGK Genel Sekreteri emekli
Orgeneral Şükrü Sarıışık söz alarak, "TSK'da bütün görevler
kutsaldır. Doğrudur, 5 albay bir masada toplanabilirler. Ama bu
deneyimle albaylar, çok önemli olan TSK'nin denetleme görevini
yaparlar. Bir savaş durumunda hangi subayın nerede ve nasıl
çalışacağını belirlerler" şeklinde açıklamada bulundu.