Büyükanıt o söze bozuldu
Abone olMustafa Balbay'a ait olduğu ileri sürülen günlükler deprem etkisi yaratttı. Adı geçen paşalardan ikisi konuştu. Büyükanıt bir söze bozuldu
Cumhuriyet Ankara temsilcisi Mustafa Balbay’a ait olduğu öne
sürülen günlüklerde dönemin komutanlarıyla yapılmış sohbetler yer
alıyor. Darbe hazırlığıyla ilgili olduğu öne sürülen konuşmalarda
hükümet ve dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök aleyhine
ifadeler var.
Milliyet gazetesi Ankara temsilcisi Fikret Bila, Balbay'a ait
olduğu öne sürülen günlüklerle ilgili olarak dönemin Genelkurmay
Başkanı Org. Hilmi Özkök ve dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Org.
Yaşar Büyükanıt’la konuştu. Bila sordu Özkök yanıtladı.
Mustafa Balbay’a ait olduğu öne sürülen günlükleri okudunuz
mu?
- Evet. İnternet sitesinde okudum. Benim de adım geçiyor, tabii
ilgi duydum. Bunlar nasıl sızıyor, nasıl basına yansıyor onu da
anlamış değilim.
Soruşturmanın gizliliği prensibi var ama her şey
sızıyor. Bu nasıl oluyor? Günlüklerdeki iddiaları nasıl
değerlendiriyorsunuz?
- Değerlendirmek için çok erken. İnternet sitesi veya basına
yansımış iddialar. Eğri mi doğru mu, bilmiyorum. Resmiyet kazanmış
değil. Sadece haberler üzerinden değerlendirme yapmam doğru olmaz.
Aleniyet kazanmış ama bu resmi bir aleniyet değil.
Komutanların ve gazetecilerin sizinle ilgili
değerlendirmeleri var?
- Okudum. Şunu söyleyebilirim:
Arkadaşlarımdan bana karşı böyle değerlendirmeler ve hareketler
beklemem.
‘Hukuk çağırırsa giderim’
Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlükler basına
yansıdığında, size “Mahkeme talep ederse gider misiniz?” diye
sormuştum. O zaman, “Zamanı geldiğinde düşünürüz” demiştiniz. Bugün
mahkeme talep ederse tavrınız ne olur?
- Ben faydalılık
prensibine göre hareket ederim. Hukuka bir faydası olacaksa diye
bakarım. Hukuka saygı duyarım. Hukuk çağırırsa o zaman icabet etmek
gerekir, diye düşünürüm. Sanık veya tanık olarak mahkeme çağırırsa
herhalde “gitmem” denilemez. Ben her zaman kanun ve nizamlara
bakarım. Ne diyorsa öyle hareket ederim. Kanunlara saygımı
bilirsiniz. Tabii Genelkurmay’ın hukukçularına danışırım. Çünkü o
zaman Genelkurmay Başkanı’ydım. Avukatlarıma, hukukçulara
danışırım.
Dediğim gibi, hukuka yardımcı olacaksa gider konuşurum. Sanık veya
tanık olarak, fark etmez. Ama bugün gazete veya internet haberleri
üzerine konuşmam doğru olmaz. Mahkeme sefahati sürüyor, menfi veya
müspet etkilemek istemem, bu doğru olmaz.
Büyükanıt: Hukuka karşı ‘gitmem’ deme lüksü
yok
Balbay’a ait olduğu öne sürülen günlüklerde adı
geçenlerden biri de bir önceki Genelkurmay Başkanı, emekli Org.
Yaşar Büyükanıt. Bila Büyükanıt Paşa’yla da dün konuştu. Büyükanıt
en çok da Gül'ün İngilizcesiyle ilgili gak guk ifadesine içerlemiş.
İşte Büyükanıt'ın anlattıkları:
‘Genç Subaylar’ haberi
“Benim adım, Sayın Balbay’ın Genç Subaylar rahatsız haberiyle
ilgili olan yerde geçiyor. Evet. Bu haber çıkınca Sayın Balbay’ı
çağırdım ve konuştum. Bu haberin çok tehlikeli bir yaklaşım
olduğunu söyledim.
TSK’ya zarar verdiğini söyledim. Yanlış olduğunu söyledim. Nitekim
bu haberi bir basın toplantısıyla yalanladık, biliyorsunuz.”
Gak guk İngilizcesi
“Bir yerde benim Sayın Cumhurbaşkanı Gül’ün İngilizcesi için gak
guk İngilizcesi söylediğim yazılmış. Çok üzüldüm. Çok içerledim.
Böyle bir şey söylemedim. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’nı Dışişleri
Bakanlığı’ndan, Başbakanlığından tanırım. Ama hiç İngilizce
konuşurken tanık olmadım. Hiç öyle bir ortamda bulunmadım. Sayın
Cumhurbaşkanı’na niye böyle bir saygısızlık yapayım? Bizim
seviyemize gelmiş insanlar böyle konuşur mu? Çok çirkin şeyler.
Buna çok üzüldüm.”
“Bir yerde de benim ‘Bu medyayla darbe yapılır mı?’ diye sorduğum
yazılmış. Çok üzüldüm. Bunlar çirkin sözler. Kabul etmiyorum. Ben
hiçbir yerde böyle bir şey söylemedim.”
‘Gizli görüşme yapmadım’
“Bir yerde de o
zamanki komutanımızın (Org. Hilmi Özkök) gizli gizli bazı
buluşmalar yaptığı öne sürülmüş. Böyle bir şey yok. Hiç olmadı. Ben
komutanımızı teğmenliğinden beri tanırım. Öyle bir şey hiç
olmadı.“
“Benim çalışma tarzımı bilirsiniz. Her zaman açık çalıştım. 12
Nisan’da, bildiğiniz gibi, basına ifade ettim. Böyle bir bilgi ve
belge Genelkurmay’da yok dedim. Böyle gerçek olmayan şeylerle
mücadele etmek beni çok üzüyor. Kim yapmış, kim ne demiş, nereden
bilebilirim? Ben hiç öyle ortamlarda bulunmadım. Ülkem için çok
üzüldüm.”
‘Hukuka uyarım’
“Hukuk işliyor. Hukuk neyse gereği yapılır. Ben şu hukuka uyarım,
bu hukuka uyarım diye bir şey yok. Mahkeme çağırırsa ‘gitmem’ deme
lüksü yok. Hukuk çağırırsa giderim, doğru neyse onu söylerim.”