Büyükanıt Fener için tura çıktı
Abone olOrgeneral Büyükanıt fanatik bir Fenerli. Derbi maçta Cimbomlu futbolcuya şişe atacak kadar üstelik. İşte ilginç anılar;
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın Fenerbahçe sevdasını
bilmeyen yok. Yalçın Doğan, "Fenerbahçe Cumhuriyeti" kitabında
Paşa'nın bu sevdasıın anlattı. İşte bu kitaptan ilginç
bölümler;
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt "Politbüro
üyesi gibi maç seyredecek değilim ya, bazen maça kravatla gelenleri
görüyorum, sanki Pavarotti’nin konserine gelmişler" dedi,
"sarı lacivert kukuleta da giyerim, flama da şaklatırım, her türlü
uğuru da yaparım."
PAŞA'NIN UĞUR DENEMELERİ
Samsunspor-Fenerbahçe maçı başladı. Fenerbahçe dört-beş yıldır
şampiyonluk hasreti çekiyordu. 2001 Mayıs sonundaki bu son maçta,
şampiyon olması için, mutlaka galip gelmesi gerekiyordu.
O sırada Genelkurmay İkinci Başkanı olan Orgeneral Büyükanıt,
şampiyonluk umuduyla TV’nin başına geçti. O da ne?.. Dakika 33,
Samsunspor golünü atmıştı bile. Eyvah, şampiyonluk son maçta yine
mi kaçıyordu?
Büyükanıt oturduğu koltuğu değiştirdi. Ayak ayak
üstüne atmıştı, ayak değiştirdi. Yetmedi, gitti
arka odadan, tutukluların bir hapishaneden armağan olarak
gönderdikleri sarı-lacivert boncuğu ile oynamaya
başladı.
Uğur tutmuştu. Devre biterken, Revivo beraberliği sağladı: 1-1.
Devre arasında gitti, kendisine moral, takıma uzaktan destek olmak
üzere, evdeki oyuncak ayının arkasına bastı. Oyuncak ayı,
Fenerbahçe Marşı’nı söylemeye başladı.
Dakika 69, Fenerbahçe Yusuf’la 2-1 öne geçti. Ama ya Samsunspor
beraberliği sağlarsa, işte bu ihtimali gözden uzak tutmayan
Orgeneral Büyükanıt, sarı lacivert formasını giydi. Bir ayağa
kalkıyor, bir koltuk değiştiriyor, kolundaki saate sürekli bakıyor,
dakikalar geçmek bilmiyordu. 90 artı 2’de Revivo’nun golüyle, durum
3-1, Fenerbahçe 2001’de şampiyonluğunu ilan etti.
BEN DE NAPOLYUNUM...
Şampiyonluk kutlamaları Ankara’yı ana baba gününe çevirmişti. O
kadar ki, polis Çankaya Köşkü ile Başbakanlık Konutu ve
komutanların oturduğu konutları kordon altına almıştı. Ne olur, ne
olmaz diye.
Şampiyonluğu kutlamak için, Büyükanıt kendini sokaklara dar attı.
Sivil plakalı bir arabaya binerek, sarı lacivert kukuleta ve
flamayla Çankaya’dan Kızılay’a inen Hoşdere Caddesi’ne geldi.
Balonlar ve şarkılar eşliğinde, halkın arasına karıştı. Şampiyonluk
türküsü söyleyerek, halay çekerek. Ne koruma, ne başka bir şey.
Bir kaç saat sonra eve dönmek zamanı gelmişti, ama Büyükanıt’ın evi
polis kordonu altındaydı. Polis hiçbir arabaya geçit vermiyordu.
Büyükanıt’ın arabasında önde oturan yaveri çaresiz kaldı, yol
vermeyen polise, "Arabada oturan ikinci başkandır, lütfen
izin verir misiniz, geçelim" dediğinde, polis hiç
umursamadan kısa kesti: "Ben de Napolyon’um."
FENERLİSİN DE NE İŞ YAPTIĞINI BİLMEM
İstanbul’da Birinci Ordu Komutanı iken bir sabah koşarken, yanına
küçük bir çocuk yaklaştı; Büyükanıt’a "Seni öpebilir
miyim" diye sordu. Büyükanıt çocuğa yanağını uzatırken,
"neden" diye sormadan edemedi. Çocuk,
"Çünkü sen Fenerbahçelisin" karşılığını verdi.
Aralarında tatlı bir sohbet başlamıştı. Bir ara Büyükanıt çocuğa
sordu, "Madem benim Fenerbahçeli olduğumu biliyorsun, söyle
bakalım, ben ne iş yapıyorum." Çocuk başını kaşıdı,
düşündü düşündü, "Bilmiyorum, ama sen
Fenerbahçelisin" dedi ve koşarak uzaklaştı.
TEĞMEN BÜYÜKANIT ASLAN'A ŞİŞE ATTI
Teğmen Yaşar Büyükanıt, Dolmabahçe Stadına, kendisi gibi teğmen
birkaç arkadaşıyla Fenerbahçe-Galatasaray maçını izlemeye gelmişti.
Hepsi sivil elbiseler içinde, sahaya yakın, kendilerine zar zor bir
yer bulmuşlardı. Maç başlamış, Fenerli Çengel Yılmaz bir hata
yapmış, Metin affetmemiş, Galatasaray’ı 1-0 öne geçirmişti.
Teğmen Büyükanıt çılgına dönmüştü. Birkaç dakika sonra, Çengel
Yılmaz hemen önünden taç atışı yapacaktı. Büyükanıt elindeki gazoz
şişesini Yılmaz’a fırlattı. Polis de, ensesinde bitti, "dışarıya"
diye bağırdı. Büyükanıt bir yandan özür diliyor, bir yandan asker
olduğunu söyleyerek, polisten kendisini affetmesini rica ediyordu.
Polis "Sen Fenerli futbolcuya şişe fırlattığına göre,
Galatasaraylısın, çık dışarı." Büyükanıt, ter içinde, "Fenerliyim"
deyince, polis insafa geldi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt bugün bu olayı aktarırken,
"O davranışımdan dolayı utanıyorum" diyor.
DİYARBAKIR'DA TARAFTARLA MAÇ İZLERDİ
Diyarbakır’da Kolordu Komutanı Korgeneral Yaşar Büyükanıt
Diyarbakırspor’un maçına gitti. Stat ayağa kalktı, herkes onu
alkışlıyordu. Yanındakilere döndü, "Bu halkı kandıramazsınız, kim
ona kalbini açmış, kim şov yapıyor, en iyisini halk bilir" dedi.
Şeref Tribününe değil, gitti, 20 bin kişinin arasında bir yere
oturdu. Halkla argo konuşmaya başladı.
Kalabalığın arasına oturunca, emniyetçiler tedirgin oldu.
Büyükanıt’ın dostu seyyar ciğerci Ramazan da, tedirgin olanlardan
biriydi. "Gomutanim, senin goruman yoktir, istersen sen burdan
galk" deyince, Büyükanıt:
"Ulan Ramazan, sen necisin, sen beni korumaz mısın?"
Ramazan’ın gözlerinden yaşlar boşandı.
Büyükanıt, Diyarbakır’da olduğu sürece Diyarbakırspor’un hiçbir
maçını kaçırmadı. //