Büyükanıt alın bu aracı diyebilmeli!
Abone olDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı zırhlı araç polemiğine katıldı: Sayın Büyükanıt alın bu aracı diyebilmeli...
Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın emeklilik günlerinde
emrine tashih edilen zırhlı araç polemiğine Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da katıldı. Arınç, "Sayın
Büyükanıt gerektiğinde alın bu aracı diyebilmeli" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gündemin sıcak tartışmalarıyla
ilgili görüşlerini HABERTÜRK TV Ankara Temsilcisi Ünsal Ünlü'ye
açıkladı. Arınç, İnegöl ve Dörtyol olaylarından, Kılıçdaroğlu'nun
27 Nisan bildirisiyle ilgili suçlamalarına kadar birçok konuda
fikirlerini anlattı.
İşte Arınç'ın konuşmalarından satır başlıkları:
İNEGÖL'DE DIŞ MİHRAKLAR GÖREVDE
"İnegöl ve Dörtyol'da belli mihraklar düğmeye basıyor. Faillerin
ortaya çıkarılması yargının işidir artık. Bu tip olaylar geçimşten
beri zaman zaman yaşanıyor. İç ve dış mihraklar 100 yıldır
ayrıştırmaya çalışıyor. Geçmişten bugüne kara propaganda yapılıyor.
Bazı vatandaşlarımız buna inanıyor. Falan cami yakılıyor, filan
cemevi yakılıyor denilse buna insanımız tepkisiz kalabilir mi? 12
Eylül halkoylamasıyla irtibatlı olduğunu düşünüyorum.
Bakan sıfatıyla konuşurken delilli konuşmam gerekiyor demem
gerekebilir ama bunları biz hükümet içinde konuşuyoruz. Dün
İçişleri Bakanı'nın İnegöl için yaptığı açıklamalar Dörtyol içinde
ipuçları sürdürülebilir.
BDP KEŞKE BÖLGEYE GİTMESE!
Bu tepkileri açılıma bağlamak çok kolay suçlama. Hiçbir
bilimsel veriyle bunu açıklayamazlar. BDP keşke bölgeye gitmese.
Ateşe benzin dökmek gibi bir şey. Yeni tahriklere yol açabilir. Ne
kadar iyi niyetli olduklarını söyleseler bile şiddeti
körükleyeceklerini söylenebiliyor. BDP iyi niyetli olabilir ama
gitmemeleri daha uygun olacaktır.
Vatandaşımız taşlı, sopalı gösterilerden uzak dursun, olayların
failleri olaraka görülebilirler. Herkes evine çekilecek devlet
ortada kalanlarla hesaplaşacak.
YAŞ üyesi değilim. Geçmişte başında sadece beş dakika durup
ayrılırlardı, asker kendi içinde atamaları yapardı. Ama Erdoğan
çalışmaların dört gününe de katılıyor. Ağustos bizim tarihimizde
zaferler ayı olarak bilinir.
GENERALLERİ İLK DEFA GÖRDÜM
Başbakan Amerika'daydı, Mavi Marmara baskını ve İskenderun
saldırısı olduğunda. Başbakan vekili olarak sabah toplantı yaptık.
Generallerimiz de geldi, saatlerce toplantı yaptık. Gelenleri ilk
defa görüyordum. Ertesi gün, ben gazetelerden o komutanların
Ergenekon soruşturmasında ifade verdiklerini öğrendim. Beşir
Atalay'ın da durumu farklı değil. Cenazeye katılıyor, yanımdaki
adam aranıyor, kelepçe verin tutuklayayım mı demeliydi? Ankara
Emniyet Müdürü tutuklanınca kararname hazırlandı, görevden alındı.
Askerlerde de böyle olmalı.
Dursun Çiçek, bir girdi, bir çıktı, bir girdi, bir çıktı. En
azından tedbir olarak görevden alınmalı ki; sağına baktığı zaman
tutuklanmış, soluna baktığı zaman içeriden yeni çıkmış biriyle
karşılaşmayalım.
YAŞ'ta bu yakalama kararları nasıl etki yapacak? 65. Madde
konuşuluyor. Şura ya yerinde görerek uygulayacak veya
uygulamayacaktır. Kararlar Cumhurbaşkanı'nın imzasına bağlıdır.
Sivil de uygulanan açığa alma yönetemi uygulanmalıdır.
KILIÇDAROĞLU GENÇ PARTİ GİBİ
Kemal Kılıçdaroğlu açısından üzülüyorum. Kemal Bey veya Kemal
Efendi demiyorum. Recep Bey yakışmıyor. Dağ fare doğurdu gibi bir
şey. Arkasında rüzgar da varken CHP açısından faydalı olacağını
söylüyordum. Baykal konuşuyordu CHPliler alkışlıyordu. Bu tabu
yıkıldı. Sadece Baykal gitti de Kılıçdaroğlu mu geldi? Üslup
değişmeli, program değişmeli.
Kılıçdaroğlu, aynı Genç Parti'nin sloganları gibi içi boş laflar
ediyor. Şu kadar boyuyla bir şeyler söylüyor. Her çıktığı yerde
sadece slogan üretiyor.
27 NİSAN BAĞLANTISI ÇOK SAÇMA!
27 Nisan'da ben Meclis başkanıydım. Onun ne anlama geldiğini
biliyorum. 28 Nisan'da hükümet cevap verdi. CHP'liler ise alkış
tuttu. İnsan biraz utanır biraz sıkılır. Hİlmi Özkök'ten sonra
Büyükanıt geldiğinde hükümetten hesap sorsa sorsa bu sorar
dediğiniz adamı kötülüyorsunuz. CHP liderinin iddiası topu taca
atmaktır. Alkış tuttukları Büyükanıt'ı kötülüyorlar. 27 Nisan
bildirisiyle AK Parti arasında ilişki kurmak çok saçma.
Biz o zaman cesurca iki şey yaptık. Bir, Anayasayı değiştirdik,
Cumhurbaşkanını halk seçecek dedik. İki Kasım'da yapacağımız seçimi
Temmuz'a aldık. Bu cesaretimizle belki halktan 10 puan fazladan
aldık. Büyükanıt için söylenenler cehalet örneğidir. Bütün
genelkurmay başkanlarına zırhlı araç alınır. İstanbul'un en lüks
semtlerinde lojmanda otururlar. Eski cumhurbaşkanlarının,
başbakanların, meclis başkanlarının lojmanı yoktur. Büyükanıt
gerekirse "Alın bu aracı" diyebilmelidir.
Genelkurmay başkanları arasında bir tercih yapmam. Yaşar
Büyükanıt'ı Hilmi Özkök'ten sonra hükümete karşı kullanmak
isteyenler, onun demokrasiye taraf olmak suç mu sözünü kendilerine
karşı söylenmiş sayanlar alkışladılar. Biz televizyondan öğrendik
27 Nisan bildirisini. İfadelerden bunu genelkurmay başkanı yazmış
olamaz dedik. Şüpheler Ergun Saygun üzerinde toplanmıştı o dönem.
Sonra kendisi ben yazmıştım dedi de biz de failini öğrendik.
Kendisi muhtıra değildi dese de ne olduğu belllidir. Zaten üzerinde
büyük harfle muhtıra yazmaz.
Zor günlerdi acı günlerdi, yıpratıcı günlerdi ama o günleri
aştık.
KURTULMUŞ'U TAKDİR EDİYORUM
Kurtulmuş'u takdir ediyorum. Erbakan vesayetini yıkmak istiyor. İşi
zor, başarılı olmasını istiyorum.
Gerçekten 35. Madde askere silah zoruyla koruma görevi vermez.
Evren, 12 Eylül bildirisini okurken Cumhuriyet'i koruma ve kollama
görevine dayandırmıştı. Hiçbir madde darbe yapma görevini vermez.
Darbe yaparken yakalananlar idam edildi, başarılı olanlar
cumhurbaşkanı oldu.
Bu maddenin kalkamsı lazım ama CHP 40 kez fikir değiştirdi."