Büyük Türkiye ideali zehirlendi
Abone olÖzal yeni bir cumhuriyet ilan edecekti. Her şey hazırdı. Çin'de açıklayacaktı. Ve Semra Hanım'ın kapısını çalan Azeri...
Semra Özal, Turgut Özal’ın hayat arkadaşı. Aynı yastığa yıllarca
baş koydular. Semra Hanım için hayatın en acı cilvesi, eşini
kaybettiği gündü. Uzun ve yorucu Orta Asya gezisinden döndükten iki
gün sonra Cumhurbaşkanı Özal’ın ani ölümü hep kuşkuyla
karşılandı
Semra Özal önce doktorların tanısına katıldı, ancak daha sonra
Turgut Özal'ın zehirlendiği iddialarını dile getirmeye başladı.
Bunda kapısını çalan bir Azeri etkili oldu.
KAPIYI ÇALAN AZERİ
Özal'ın ölümünden birkaç sene sonra bir Azerbaycanlının
İstanbul’daki evlerinin kapısına kadar geliyor. Semra Özal olayı
şöyle anlatıyor;
“Ben evde yoktum, kapıya birisi gelmiş. Bir Azerbaycanlı. Demiş ki,
Özal zehirlendi. Onun zehri şunlardan hazırlandı, bir
şeyler yazmış, tarif etmiş. Ve kendi adını soyadını
yazmış. İstanbul’da iki tanıdığım var; biri doktor, biri berber
miydi neydi bir şey söylemiş. Hatırlamıyorum. Onların
isimlerini, adreslerini yazmış. Anlatmak istediğim şeyler var
diyor. Kaldığı oteli bile söylemiş. Bunları duyar duymaz
benim koruma Asım’ı yolladım hemen. Koş dedim kaldığı otele, al gel
bakalım. Otele gitti. Adam yok. Pasaportunu aldılar adamın.
Ondan sonra peşine düştük. Bütün kapılara haber verildi. Kara,
deniz, hava… Adam Türkiye sınırları dışına çıkmadı; ama
yok. Buhar oldu sanki."
LABORANT DA KAYBOLDU
Semra Özal devam ediyor anlatmaya; "Yazılı bende
hepsi. Bu tanıyorum dediği iki kişiyi aradık. Onlar biz böyle
birini tanımıyoruz, dediler. Sonra, bu olayı ben anlattım bir
yerde. Bunun üzerine Hacettepe’den Ahmet’i arıyorlar. Bir laborant
hanım. Diyor ki işinize yararsa, biz o gün aldığımız kanı sakladık.
Özel bir durum olduğu için. Verelim size, diyor. Ertesi gün Ahmet
gittiğinde, bugün düştü ve kırıldı diyorlar. O laborant hanım da
ortada yok. Arayan hanım da."
BÜYÜK HAYALİ ZEHİRLENDİ
Zehirlenme kuşkusu hâlâ ortadan kaldırılamadı. Aradan geçen 14
yılda Semra Özal, şimdi farklı bir noktaya işaret ediyor:
“Orta Asya gezisinde önemli anlaşmalar yapıldı. Her şey
tamamdı. En son bir de Çin’e gidip, bir hafta on gün içinde Büyük
Türk Cumhuriyeti’ni ilân edecekti! Kurulduğunda karşısında kimse
duramaz derdi. Benim endişem o zaten. Yani buna mâni olmak için
zehirlendi.”
Semra Hanım'ın dediğine göre sadece ekonomik birlik olmayacaktı.
Siyasi olarak da Büyük Türkiye Cumhuriyeti kurulacaktı. Bunu da
Çin'de dünyaya ilan edecekti. Adı da bu olacaktı; "Büyük Türkiye
Cumhuriyeti"
LİMONATA MI ZEHİRLEDİ?
Semra Hanım'ın iddiası Özal'ın son akşam içtiği limonatadan
zehirlendiği yönünde. Limonatayı, Orta Asya gezisinden döndükleri
günün akşamında gittikleri Bulgar sanatçının sergisinde
içti. Özal, içki içmiyor diye "özel olarak
hazırlanmış limonata"... Turgut Özal da ayıp olmasın
diye limonatayı sevmediği halde içiyor.
(Kaynak: Aksiyon)