Rize'de coşkulu şekilde “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını
yedirmem” diyen başbakan, "tüyü bitmemiş yetimin
hakkını yiyen" sağ kolunun istifası için “Büyük
fedakârlık yaptı” dedi dünkü açıklamasında…
Gerçekten büyük fedakârlık!
Şaban Dişli, iki gün önce AKP Genel Başkan Yardımcılığı'ndan ve
Merkez Yürütme Kurulu üyeliğinden istifa etti!
Cumhuriyet tarihindeki "belgeli rüşvet" konusunda
ilke imza atan AKP Genel Başkan Yardımcısı, büyük bir özveri örneği
göstererek (!) istifasını verdi.
Tebrik ederiz!
İçimize sular serpildi!
İçeriğinde ne olduğunu kimsenin anlamadığı birkaç belgeyi kameralar
önünde sallayarak, "yargısız infaz" yapıldığını
öne süren Şaban Dişli, böyle bir çamura
batmadığını kanıtlamak için neden milletvekilliğinden istifa etmeyi
düşünmedi acaba?
Kaldırılsın dokunulmazlığı, görelim akla karayı…
Ve aslında en çok merak ettiğim de şu:
Başbakan, “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını” böyle mi
arayacak?
Kendinden biri diye Şaban Dişli'nin arkasında mı duracak?
"Ticaret" mi diyecek Şaban Dişli'nin zimmetine geçirdiği paranın
sebebi için.
Üstelik Gaziantep Büyük Şehir Belediyesi için de benzer bir
yolsuzluk iddiası gündeme gelmişken!
Görünen o ki, AKP her tarafına sıçrayan bu çamurlardan kolay kolay
temizlenemeyecek!
Üzerlerine sıçrayan çamur, adına "AK" dedikleri
partilerinin beyazını görünmez yaptı ama onların gözleri var
görmezler!
***
Yapılan anketlerde, bugün seçim olsa "Hangi partiye oy
verirsiniz?" sorusuna göğsünüzü gere gere
"AKP" diyenlerden misiniz?
Yapılan anketlerde diğer partilere fark atan AKP için,
"çalsın ama iş yapsın" diyenlerden misiniz?
Siz de "benim hırsızım" diyerek hırsıza kol kanat
gerenlerden misiniz?
Yoksa “tüyü bitmemiş yetimin
hakkı"nı yedirmek
istemeyenlerden misiniz?