Büyük deprem riski var
Abone olMuğla ve çevresinde meydana gelen depremlerle ilgili yeterli veri olmaması bilimadamlarına endişe veriyor. Bilimadamları, söz birliği etmişcesine konuşuyor.
Hurriyetim.com sitesinin haberine göre, Ege'deki depremleri
artçı ya da öncü diye nitelendirmenin ve fırtına diye geçiştirmenin
yanlış olduğunu belirten uzmanlar bölgede büyük deprem riski
bulunduğunu ifade ediyor. Ege bölgesi'nde 2 Ağustos'tan bu yana
devam eden orta büyüklükteki depremler tatilcileri ve yerli halkı
tedirgin ederken, bilimadamları sarsıntıların "fırtına ya da
olağan" diye geçiştirilmesini eleştiriyor. OC.DR. GÜNDOĞDU: FIRTINA
DEĞİL SIRADIŞI BİR OLAY Uzun zamandır sessiz olan Gökova
Körfezi'nin hareketlenmeye başladığını söyleyen TMMOB Jeofizik
Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, " Art arda
meydana gelen depremler, bölgenin tektonik yapısıyla ilgili. Bu
olaya kesinlikle deprem fırtınası denilemez. Tamamen sıradışı bir
olaydır. Bunun artçısı, öncüsü var diye değerlendirilecek durum
değil. Büyük deprem riski devam ediyor ama kendi kendine bir
dengelenme de olabilir. Elimizde bulunan veriler kesin birşey
söylemek için yeterli değil."dedi. PROF DR. ŞENGÖR: 6.5
BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLABİLİR Bodrum depremine ilişkin bir şey
söyleyebilmek için oradaki fayların karakteristik özelliğini
bilmemiz gerekir diyen İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Prof. Dr.
Celal Şengör, şöyle devam etti: Bilimsel düzeyde Pakistan ve
Hindistan'dan daha geri bir ülke olduğumuz için sadece teorik
olarak burada 6.5 büyüklüğünde bir depremin yaşanabileceğini
söyleyebiliriz. Doğru ve bilimsel bir açıklama yapabilmemiz için
tarihsel bir depremselliğe sahip olmamız, bölgenin fay zonunun
dününü de bugününü de bilmemiz gerekiyor. Ancak açıkça söyleyim
bunu bilmiyoruz. PROF. DR. AKÇIĞ: BU DEPREMLERE ÖNCÜ DEMEK MÜMKÜN
DEĞİL Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi
Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, son günlerde Ege bölgesindeki art
arda meydana gelen depremleri değerlendirdi. Akçığ bu konuda
şunları söyledi: “Bu depremlere veya öncü demek mümkün değil.
Bazıları birinin artçıları. Zaten öncüleri yakalayamıyoruz. Bazı
depremlerde öncü de olmuyor. Eğer bunlar öncüyse, bunun arkası
tufan demektir. Ancak bu olaya bu yönden bakmamakta yarar var. Ege
Bölgesi, deprem bölgesi. Patlamış mısır ya da kaynayan tencere
gibi. Devamlı deprem üretiyor. Genellikle de orta büyüklük diye
tabir ettiğimiz 4.5 ile 6.5 yani yıkıcı deprem grubuna girmeyen,
gelişmiş ülkelerde deprem sayılmayan depremleri yoğun olarak üreten
bir bölgedeyiz. Bu bölge de buranın bir uzantısı. "DEPREM YOĞUNLUĞU
VAR" Olagelen depremlerin boyutlarına baktığımız zaman 5.4'lük var,
sonra 3.8 ile 5 arasında değişen onu takip eden kısa sürelerle 9
tane deprem var, 200'ü aşan deprem aktivitesi var. Bunu deprem
fırtınası veya deprem yoğunluğu diye adlandırıyoruz. Bu boyutta
gittiği sürece, bir sorunumuz yok. Bölgenin özelliğini göz önüne
alırsak, artçı-öncü sorularına net yanıt vermek mümkün değil.
Bundan büyük olmaz demek, kehanet olur. Çünkü deprem gelişigüzel
bir olay. Biz bir depremin olma olasılığını kestirebiliyoruz,
sadece zaman ve yeri konusunda söyleyemiyoruz, ne biz, ne dünyada
hiç bir ülke bu aşamaya gelemedi." PROF. DR. ÜŞÜMEZSOY: 6.5
BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLABİLİR İstanbul Üni. Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Şener Üşümezsoy ise "1933'te Muğla'nın Ula ilçesinden Ören'e doğru
gelen fay hattı 7'ye yakın bir depremle yırtıldı. Bunun ardından
Ören'den Bodrum'a giden fay hattı üzerinde 1957 yılında bir deprem
yaşandı. Bu depremlerle hat üzerindeki gerilimin boşalması söz
konusu. Ancak boşalmaması durumunda bu bölgede 6.5 büyüklüğünde bir
deprem olabilir." dedi