Büyük deprem Hatay'ın ekonomisini de yıktı
Abone olDeprem felaketi sonrasında ekonomik sonuçlar da değerlendirilmeye başlandı. Bu çerçevede ekonomistler tarafından yapılan değerlendirmelere göre depremin yarattığı zararın 10 milyar doları geçeceği ifade edilirken asıl olumsuz etkinin Türkiye'nin büyüme performansında göstereceği belirtildi. 2023'te yüzde 3 ila 3,5 büyümesi beklenen Türkiye ekonomisinin bu büyümenin yaklaşık yüzde 2'lik kısmını kaybedebileceği kaydedildi.
Kahramanmaraş depremlerinin 11 ilde yarattığı yıkım henüz
toparlanamazken afet bölgesinin ülke ekonomisine sonuçlarının
endişe verici boyutları ortaya çıkmaya başladı. Yıkımı ağır yaşayan
Hatay'da Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 2
bin işletmenin neredeyse 1700'ünün yıkıldığını söylerken Hatay yan
sanayisi adeta yok oldu. Kentteki sanayiciler, yan sanayinin
canlandırılmasının şart olduğunu belirtip aksi durumda ana
sanayinin çalışamayacağını ifade etti.
Deprem felaketi ekonomiyi nasıl etkileyecek? Uzmanlardan enflasyon ve dolar kuru uyarısı
Depremde en ağır yarayı alan illerin başında gelen Hatay'da da durum iç açıcı değil. Depremden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay'da ekonomik bilanço ağır. Kent birçok medeniyete ev sahipliği yaparken, tarih ve gastronomi merkezi konumunda. Demir-çelik, mobilya, ayakkabı, tarım ve turizm kentte öne çıkan sektörler. Depremde dağ yamacına kurulu iki organize sanayi bölgesi çok yüksek zarar almazken, yan sanayi adeta yok oldu.
1700 işletme yıkıldı
NTV'de yer alan habere göre, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin, yan sanayi olarak tabir edilen 2 bin işletmenin neredeyse 1700'ünün yıkılmış durumda olduğunu söyledi.
Barınma ihtiyacı nedeniyle pek çok vatandaş kenti terk ediyor.
Çalışacak personel bulunamayacağını belirten Çinçin şunları
kaydetti:
İnsan kaynağında ciddi bir sıkıntı var. Haklı olarak mavi ve beyaz yakalılar şehri terk etmiş durumda. Özellikle çocuklu aileler eğitim için çevre illere akın etmiş durumda. Bizim bu mavi ve beyaz mavi yakalılara güvenli ortamlar yaratma mecburiyetimiz var. Bunu ne kadar başarabilirsek üretime dönmek mümkün."
Kentteki sanayiciler, şehirde yaşamın normale dönmesi için yan sanayinin canlandırılmasının şart olduğunu belirtiyor. Aksi halde ana sanayinin de çalışamayacağını belirtiyor.