Büyü tartışması Türkiye'nin sorunu
Abone olİkiliden gerçekci sözler beklediğini hatırlatan Sabah'tan Emre Aköz, şu diyalog karşısında şok oluyor.
Cem Uzan ile Yeşim Salkım'ın konuşmalarıınn medyada yayınlanması
tartışmaları uzun bir süre daha gündemi meşgul edeck.
Bu tartışmaların arasında sabah'tan Emre Aköz, bu diyaloglarda
geçen birn konuyu daha doğrusu Türkiye'nin sorununu ele alıyor. O
da büyü sorunu.
Yazar önce o diyaloğu söyle yazıyor:
Cem Uzan: Benim adım Hakan değil, Cem dedim ama sende hala
jeton düşmedi. Bilge'nin ve senin büyülerini ... (ses
kesiliyor)
Yeşim Salkım: ... Hocaya gidelim beraber.
CU: Ben bunu kamuoyuna duyuracağım.
YS: Tamam birlikte gidelim, ben hazırım.
CU: Bunu kamuoyu önünde seyretmeye hazır mısın? Çamaşırlarını
yıkamaya hazır mısın Yeşim hanım?
YS: İstediğin büyücüye gidelim. Eğer benim kirli çamaşırlarım varsa
bunları yaptıysam tamam beni istediğin
yere rezil et.
CU: Ben senden daha şeytanım unutma.
Yazar Aköz büyü karşısında Uzan'ın verdiği tepkiye dikkat çekiyor. Burjuvazi snıfından olduğunu düşündüğü kişiden daha gerçekçi yazılar beklediğini iitiraf eden Aköz, şöyle diyor:
Neyse... Bence önemli olan bu değil, Cem Uzan'ın
yaklaşımı... Burjuvaziyi nasıl bilirsiniz? Parayla, kârla, zararla,
üretimle haşır neşir olduğu için rasyonel, mantıklı, gerçekçi hatta
'aşırı' gerçekçi bir sınıf olarak değil mi?
Ama şu hâle bakın. Daha konuşmanın ilk cümlesinde büyüden söz
ediliyor! Kadının erkeği kendine bağlamasının makişe yarar, pratik
bir yolu olarak büyü!..
Aköz, aynı eleştirisini Yeşim Salkım'a yöneltiyor. Büyü
suçlamasını kabul edip kendince savunmaya geçtiğini vurguluyor ve
yazısını şöyye sürdürüyor:
Biri bastırıyor: "Büyü yaptınız, bahçedeki kameralarda görünüyor." Diğeri "İstediğin büyücüye gidelim" diye meydan okuyor. Yani büyünün varlığı ve etkisi kabul edilmiş durumda da... Yapılıp yapılmadığı tartışmalı. Ne diyeyim? Allah akıl fikir versin