Bütün olay mutfakta gerçekleşti
Abone olCem'in polise verdiği ifade medyaya sızdı. Cem cinayetle ilgili 30 kez aynı cevabı verdi. İşte detaylar;
Tutuklanan Münevver Karubulut'un katil zanlısı Cem
G.'nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadede, olay
günü iki kez cinnet getirdiğini söylediği ve cinayet sonrası
saklanırken tanımadığı bir adam tarafından bir eve yerleştirildiği,
bu kişinin de 15 günde bir yemek bırakıp gittiği ortaya
çıktı.
"KENDİMİ KAYBEDİP ONA SALDIRDIM"
Cem G.'nin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz'ın
odasında alınan 9 sayfalık ifadesinde, "Münevver'in cep telefonuna
el attım. Bir erkek, 'Sevgilim' şeklinde mesaj çekmişti. Mesajları
okuyunca Münevver'e ne kadar bağlandığımı anladım, çılgına döndüm.
Münevver'in bir erkekle ilişkisi olduğunu, bu ilişkisini benden
gizlediğini ve ilişkisinde belli bir aşamaya geldiğini düşündüm.
Onunla buluştuğunu tahmin ettim. Mesajı sordum, o da beni
sevdiğini, bu kişiyle görüşmediğini söyledi. İkna olmadım. içtiğim
votka da üç dubleyi bulmuştu. Daha önce hiç bu psikoloji altına
girmemiştim. O an kendimi kaybedip ona şiddet uyguladım, ona
vurdum, ona saldırdım" dedi.
"OLAYLAR MUTFAKTA GERÇEKLEŞTİ"
Cem G., "Bütün olay mutfakta gerçekleşti. Öfkeyle önce meyve
bıçağını bir kez karnına vurdum. Evde kimse yoktu. Ben bir kere
vurduğumu hatırlıyorum. Kendimi toparladığımda cansız bedenini
yerde gördüm. Onu cansız olarak yere düşürecek kadar nasıl zarar
verdiğimi tam olarak hatırlamıyorum" diye ifade verdi. Cem G.'nin
ifadesi sırasında İstanbul Çocuk Mahkemeleri'nde görevli psikolog
Derya Deniz, Esra Kurt, pedagog Ümran Aksüyek ve Sosyal Hizmet
Uzmanı Emine Ayar'ın da hazır bulunduğu kaydedildi. Katil
zanlısının "Onu o halde görünce panik oldum.
Bavula koyayım dedim, bavula sığdıramayınca başını kesmek için
nalbura gidip testere aldım. Bahçe kapısından içeri girince yine
cinnet getirdim. Bu defa testereyle başını kestim. Başını kesince
valize sığdı. Korsan taksi çağırdım. O an olayın vahametini ve
Münevver'in öldüğünü anlayınca cesetten nasıl kurtulacağımın
hesabını yapmaya başladım. Her nasılsa taksiciye dedemlerin
adresini verdim.
Taksiden inince bir çöp konteynerine bıraktım. Etrafı kontrol
ettiğimde kimseyi görmedim" şeklindeki ifadesi dikkat çekti.
"BABAMA, ÖNCE YARALADIM DEDİM"
Psikologların "Kişi cinnet getirdikten sonra planlı ve organize
hareket edemez. Suçun akabinde bu planlamayı yapamaz" şeklindeki
görüşlerin ardından Cem G., "Cesedi götürmeden önce kan vardı,
tişört, bez gibi şeylerle silmiştim. Temizlediğim giysileri de
kendi dolabıma gizledim. Etrafı tam olarak temizlemedim. Kaba
temizlik yaptım. Babam eve geldiğinde dışarı çıktık, onu şoke
etmemek için Münevver'i yaraladığımı söyledim. Sonra onu
öldürdüğümü ve çok pişman olduğumu söyledim. Sonra babam kafeye
birini yolladı. Onu tanımıyorum ve tipini hatırlamıyorum. Onunla
geldiği arabaya bindik. Arka koltuğa kaçak gibi uzanmıştım.
Gizlenmem ve üstümü örtmem için bana bir battaniye verdi, 6-7
saatlik bir yolculuktan sonra beni bir eve yerleştirdi. Bu evde 6
ay kaldım. 15 günde bir yemek bırakıp gidiyordu. Babam beni
bıraktığında cüzdanımda 200 TL para vardı. Saklandığım süre içinde
paraya ihtiyacım yoktu, 15 günde bir ihtiyaçlarım geliyordu.
Benimle ilgilenen babamın bir adamıydı, o kişi beni getirip nasıl
sakladıysa, sonra getirip teslim etti. Daha sonra plakası verilen
avukatın aracına bindim ve onunla tanıştım."
"HUKUKÇU OLMAK İSTİYORDUM"
Ayrıca genç kızın vücudundaki ters V şeklindeki yara ve çiziklerin
nasıl meydana geldiğini hatırlamadığını belirterek, "Bunlar varsa
elbette ben yapmışımdır. Ancak bunların bir törene, ayine ya da
şeytana kurban verme şeklindeki sapık tarikat ya da gruplarla
ilgisi yoktur. Sadizm ya da işkencesever iddialarını kabul
etmiyorum. Üniversite eğitimimde uluslararası hukuk okumayı
düşünüyordum" dedi.
'Münevver bana annesinin doktor olduğunu
söylemişti'
İfadesine "Münevver Karabulut'la Bebek'teki Starbucks Kafe'de
tesadüfen tanıştık.Annesinin doktor olduğunu söylemişti. Orta halli
bir ailenin kızı olduğunu düşündüğümden babasının ne iş yaptığını
sormadım. Ancak benim maddi durumum iyiydi, ona pahalı hediyeler
alırdım. Hatta kendisine Prada marka pahalı bir çanta aldım"
şeklinde başlayan Cem G.'nin, pek çok soruya
'Hatırlamıyorum'şeklinde kontrollü yanıtlar verdiği de kaydedildi.
Cem G., nalburdan fiş alıp almadığını ve olay günü 12.47'de eve
girerken elinde görülen poşetin ne olduğunu hatırlamadığını, sahte
nüfus cüzdanını barlara girmek için kendisinin fotokopiyle
çoğaltarak yaptığını söyledi. Öte yandan 'Bıçağı ve Karabulut'un
cep telefonunu ne yaptınız?' sorusunu da, "Bıçağı saklamışımdır
herhalde bir yere" şeklinde yanıtladı.
RÜŞVETİ YALANLADI
Cem G., kendisini saklayan kişiyi de, "Beyaz tenli, uzun boylu,
35-40 yaşlarında, siyah kıvırcık saçlı bir şahıs" olarak
nitelendirdi, yurtdışına kaçırıldığı, ailesinin polise rüşvet
verdiği ve olay günü yakalanıp serbest bırakıldığı şeklindeki
iddiları da reddetti.
'Zeytinburnu sürtüğü' dosyası soruldu
İşte Cem G.'nin ifadesinden önemli detaylar: "Ben annebabasıyla
tanışmadım, ancak o benim annemle İstinyepark'ta tanıştı. Sonradan
annem, 'İyi bir kıza benziyor' dedi. Ben son 4-5 ayda kendisine
bağlandım ve sevgili olmaya başladık. Ancak evlilik planları
yapmadık. Sadece dalga geçer gibi evlilik konusuna değiniyorduk.
Olaydan 2 hafta önce 'Kanlı Sevgililer Günü' filmine gittik. O
filme gitmeyi ben mi, o mu teklif etti, hatırlamıyorum. Ben
Münevver'i seviyordum. Onu aldatacak bir ilişkiye girmedim. O
dönemlerde kıskançlığı dalga geçer gibi yapıyordu. Bizim
kıskançlığımız, kur yapmak şeklindeydi. Olay gününe dek her şey
güzel gidiyordu."
"CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEDİK"
"Olay günü buluştuktan sonra benim evime gitmeye karar verdik.
Teklif ettim, kabul etti. Bana güveniyordu. Biraz sevişmeyi
düşünüyorduk. Kendisiyle cinsel ilişkiyi hiç düşünmedim. Ancak
yalnız kaldığımızda seviştiğimiz oluyordu. Sevişmenin ötesine de
geçmedik. 15.00 sıralarında eve gittik, ön kapıya kadar boşuna
yorulmasın diye ben içeri girip, ona bahçe kapısını açtım. İki
duble votka içtim. Münevver bir şey içmedi. 10 dakika, kıyafetlerle
biraz öpüştük, hafif birbirimizi okşadık, duygusal olarak sevgimizi
paylaştık. Bu çerçeveyi aşmadık."
"O SÖZLERİ FANTEZİ OLSUN DİYE SÖYLEDİM"
Cem G., ifadesinde yurtdışında ailelerin yanında kalırken, herhangi
bir cinsel ya da psikolojik istismara uğramadığını, şiddete maruz
kalmadığını da sözlerine ekledi. Bilgisayarında genç kızla MSN
kayıtlarını "Zeytinburnu Sürtüğü" adlı dosyada topladığı sorulan
Cem G., "Bunun bir amacı yok. Ben ona değer veriyordum. Onu sürtük
gibi görmüyordum" dedi.
Olaydan bir gün önce Karabulut'a 'Senin için müthiş planlarım
var' sözleri de sorulan Cem G., "Bu sözleri fantezi olsun diye
söylemiştim. Ancak seni boğacağım şeklinde bir şey söylemem söz
konusu olamaz. Araştırılsın" diye konuştu. Katil zanlısı ayrıca
"Münevver'e babamın sekreteriyle aşk yaşadığını söylemedim. Babamla
annemin arası iyidir. Onların birlikteliğinden bir hoşnutsuzluğum
yoktur" dedi.
Telefon görüşmelerini hatırlamadı!
Cinayet sonrasında yaptığı telefon görüşmeleri kendisine sorulan
Cem G., arkadaşı olduğunu söylediği kişilerle yaptığı görüşmeleri
ve içeriklerini hatırlamadığını söyledi. Cesedi çöp konteynerine
attıktan sonra yaya olarak Akmerkez'e gittiğini orada tesadüfen
ağabeyinin arkadaşı ile karşılaştığını söyleyen Cem G., "Karşılıklı
olarak telefon numaralarımızı istedik, kayıt için
telefonlarımızı çaldırmış olabiliriz" dedi. Teslim olduğundaki
elbiseleri nereden aldığı sorulan Cem G., üzerindekilerin olay günü
üzerinde bulunan elbiseler olduğunu söyledi. Yapılan bir ihbarda
Kevser Akın'a ait bir araçla yurtdışına kaçırıldığı yönündeki
iddiayla ilgili olarak da Cem G.'nin, "Bu iddialar doğru
değildir. Adı geçen Kevser Akın'ı da tanımıyorum" dediği
kaydedildi
Öfkelendiren mesajı göndereni bilemedi
Bilgisayarında yapılan incelemede, Münevver Karabulut'a çok
benzeyen genç bir kızla ilgili bilgisi ve ilişkisi olup olmadığı
sorulan Cem G., "Bayan arkadaşım Seda'dır. Münevver'e benzediğini
düşünmüyorum. Normal bir arkadaşım" dedi. Cinayet günü Münevver'in
cep telefonunda genç kızın başka bir kişi ile ilişkisi olduğunu
gösteren mesajların kim tarafından gönderildiği konusunda bilgisi
sorulan Cem G., kendisini sinirlendiren mesajların kim tarafından
gönderildiğini hatırlamadığını söyledi. Olay günü Münevver'le evde
buluştuktan sonra genç kızın cep telefonundan annesi Nagihan
Karabulut'a gönderilen "Beşiktaş'tayım" yazılı mesajla ilgili
olarak da Cem G. "Bu mesajı ben atmadım. Münevver'in atıp
atmadığını da görmedim" dedi. (Habertürk)
CEM 30 KEZ AYNI ŞEYİ SÖYLEDİ
[PAGE]İNTERNETHABER
Cem'in teslim olmasının ardından polise verdiği ifade
şaşırttı. Cem Garipoğlu ifadesinde genel olarak Münevver Karabulut
ile arkadaşlığını anlattı cihayet gününe dair bilgi vermekten
kaçındı.
Dokuz sayfalık ifade tutanağında Garipoğlu, sorulan sorulara tam
30 kez hatırlamıyorum yanıtı verdi. Katil zanlısı
ifadesinde 3 kez bilmiyorum dedi ve bazı soruları da yanıtlamadı.
Yani Garipoğlu, cinayette karanlık kalan bir çok konuya
açıklık getirmedi.
MÜNEVVER AİLESİNİ FARKLI TANITMIŞ
Cem Garipoğlu ifadesinde Münevver Karabulut'un ailesini
kendisine farklı tanıttığını öne sürdü. Kendi maddi
durumunu iyi oyarak tanımlayan Cem Garipoğlu, Münevver'e pahalı
hediyeler alırdım diye konuştu.
Katil zanlısı cinayet günüyle ilgili bir çok kez kendimi kaybettim
ifadeleri kullandı. İfadeye katılan psikologların dikkatini ise Cem
Garipoğlu'nun, cinayeti işleyip Münevver'in cesetini çöp
konteynarını attıktan sonra eve gelip kanları sildiğini söylesini
dikkat çekti.
"CİNNET GEÇİREN PLAN YAPAMAZ"
Savcı bunun üzerine psikologlara cinnet, geçiren birisinin
delilleri ne kadar bir süre karartmayı düşünebileceğini sordu.
Psikologlarda suçun hemen akabinde bu planlama yapılamaz yanıtını
verdi.
Tam 20 gündür tutuklu bulunan Cem Garipoğlu'nun, cezaevindeki
yaşamına dair de çok ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Garipoğlu,
liseli dışarıdan bitirmek için açık liseye başvurdu ancak başvuru
süresi geçtiği için isteği kabul görmedi. Tek kişilik hücrede kalan
Garipoğlu, şimdi zamanını kitap okuyup televizyon izleyerek
geçiriyor. Garipoğlu'nun okuduğu kitap ise Kıbrıs Barış
Harekatı'yla ilgili.