Bütün düğümü para çözecek
Abone olTBMM'ye gönderilecek asker gönderme tezkeresinde, ABD'yle kıran kırana pazarlık ‘para’da düğümlendi.
Türkiye ile ABD arasında Irak'a ilişkin olarak yürütülmekte olan
müzakerelerin siyasi ve askeri bölümlerinde önemli ölçüde ilerleme
sağlanırken, pazarlık daha çok ekonomik paketin büyüklüğü üzerinde
kilitlendi. Dün itibarıyla Türk-Amerikan müzakerelerinin genel bir
dökümü ana hatları üzerinden şu şekilde yapılabilir: ABD 6 MİLYAR
DOLARIN ÜZERİNE ÇIKMIYOR Bush yönetimi, savaş halinde Türk
ekonomisinin uğrayacağı zararı tazmin etmek amacıyla hazırladığı
yardım paketinde hibe yardım miktarını 4 milyar dolardan 6 milyar
dolara çıkarttıktan sonra, Ankara'nın bu miktarın daha yukarı
çekilmesi yolundaki talebini kabul etmeye yanaşmıyor. Türkiye ise,
yalnızca birinci yıl için uğrayacağı zararın 21 milyar dolara kadar
çıkacağını hesaplanıyor. Arada büyük bir uçurum olduğu görülüyor.
HİBEYİ İSTEDİĞİNİZ GİBİ KULLANIN Washington, 6 milyar dolarlık
hibenin kullanımında Türk tarafını serbest bırakıyor. Türkiye, bu
hibenin kullanımı düzenlemekte, ne kadarını askeri amaçlara
harcayacağını, ne kadarını doğrudan Hazine'nin kullanımına tahsis
edeceğini belirlemekte serbest olacak. Ancak, ‘‘en azından’’ 2
milyar dolarlık bir bölümün askeri amaçlı olabileceği belirtiliyor.
BORÇLANMA İÇİN TEMİNAT DA OLABİLİR Türkiye, isterse, hibenin bir
bölümünü uluslararası piyasalardan yapacağı borçlanma için bir tür
teminat olarak da kullanabilecek. Bu durumda hibenin belli bir
bölümü yapılacak borçlanmanın riski olarak ABD Hazinesi'nde bloke
edilecek. Böylelikle, Türkiye, ABD Hazinesi'nin kefaleti altında
uluslararası piyasalardan kolaylıklı koşullarda kredi temin
edilebilecek. Hibenin 1 milyar dolarlık bölümünün bu şekilde bloke
edilmesi halinde Türkiye'nin 10 milyar dolara kadar
borçlanabileceği hesaplanıyor. TOPLAM KAYNAK 15 YA DA 24 MİLYAR
DOLARA ÇIKABİLİR Bir başka deyişle, Türkiye, 6 milyar doların 5
milyar dolarını doğrudan kullanıp, 1 milyar dolarını 10 milyar
dolarlık bir borçlanma için ayırabilir. Bu takdirde 15 milyar
dolarlık bir kaynak elde etmiş olur. Ancak, bu seçenek Türk
Hazinesi'ne ve vergi mükelleflerine 10 milyar dolarlık ek bir
külfet yükler. Ya da Türkiye, 6 milyar doların 2 milyar doları ABD
Hazine garantisi olarak kullanıp toplam 20 milyar dolarlık bir
borçlanmaya gidebilir. Böylece parasal imkanın boyutu 24 milyar
dolara yükselebilir. EKONOMİNİN GENEL DENGELERİNE DİKKAT Bu noktada
Ankara'nın dikkate alması gereken bir husus, yapılacak borçlanmanın
ekonominin genel dengelerine olan etkisi olacak. Çünkü hacim olarak
yüksek bir borçlanma, Türk lirasının değer kaybına yol açabilir,
enflasyonist etkileri kamçılayabilir ve sonuçta IMF ile sürdürülen
istikrar programını sarsabilir. TEKSTİL, GELİŞTİRİLMİŞ SANAYİ
BÖLGELERİNE GİRİYOR Bush Yönetimi'nin getirdiği bir esneklik,
geliştirilmiş sanayi bölgelerine (qualified industrial zones) ilk
kez tekstil üretimini dahil etmesi oldu. Türkiye'nin son bir yıldır
ısrarla masaya getirdiği bu talep Amerikan tarafınca kabul
görmüyordu. ABD'nin bu adımı, Türkiye'nin ABD'ye tekstil
ihracatında önemli bir artışa yol açabilir. Washington, bu adım ve
ayrıca gümrük tarifelerinde getirilecek esnekliklerle Türkiye'nin
dış ticaret alanında sağlayabileceği kolaylıkların 1 milyar dolara
ulaşabileceğini hesaplıyor. BUSH TÜRKİYE İÇİN KONGRE'YE BAŞVURACAK
ABD Başkanı George Bush, Irak'a savaş kararını Amerikan halkına
açıklarken, eşzamanlı bir şekilde Türkiye ile ilgili talepleri için
Kongre'ye başvuracak. Beyaz Saray'ın gerek Senato gerek Temsilciler
Meclisi liderliği ile temas ederek bu konuda ön mutabakatı
sağladığı anlaşılıyor. Başkan Bush'un başvurusunda yalnızca Türkiye
yer almayacak. Başkan, Kongre'ye, Türkiye'nin yanısıra ABD'nin
savaş nedeniyle yardım sağlayacağı diğer ülkeleri (İsrail gibi) de
kapsayan geniş bir listeyle gidecek. SADDAM SONRASI IRAK İÇİN GENEL
İLKELER Irak'ın Saddam sonrasındaki siyasi geleceğinin
tanımlanacağı Türk-ABD siyasi mutabakat belgesinde daha çok genel
ilkelerin yer alacağı bildiriliyor. Bu metinde, Irak'ın toprak
bütünlüğü, siyasi birliği kuvvetli ifadelerle vurgulanacak. Ancak
Irak'ın gelecekteki egemenliğini gölgelememek amacıyla bu belgede
ayrıntılara girilmemesi muhtemel. Örneğin, yeni anayasal yapıda
‘‘Türkmenlerin haklarının gözetileceği’’ genel bir ilke olarak
belirtilebilir. Ancak oluşturulacak Meclis'te Türkmenlere kaç
sandalye verileceği gibi bir ayrıntıya girilmeyebilir.
KERKÜK-YUMURTALIK HATTINA AYRICALIK YOK Belgede, Irak'taki merkezi
otoritenin güçlü kılınması için petrol kaynaklarının tüm Irak
halkına ait olduğu vurgulanacak. Böylelikle, merkezi otoritenin
petrol üzerindeki kontrolü güvence altına alınmış olacak. Ancak,
petrolün uluslararası pazara sevkinde Kerkük-Yumurtalık boru
hattına ayrıcalık tanınması yolunda bir süre önce Washington'a
iletilen Türk talebinin kabul görmediği anlaşılıyor. Bu çerçevede,
siyasi belgede Türkiye ile ABD'nin Irak'ın geleceği üzerinde
emperyal, paylaşımcı hedefler taşıdıkları anlamını doğuracak
ifadelerden uzak durulacağı tahmin edilebilir. Dışişleri’nde ABD
mesaisi Dışişleri Bakanlığı dün çok hareketliydi. Sabah bakanlığa
gelen ABD müzakere heyeti, öğlene kadar kaldı. Türk ve NATO askeri
heyeti de toplantılara katıldı. Öğlen ABD askeri heyeti geldi.
Heyette çeşitli rütbelerde askerin yanısıra siviller de vardı. ABD
Büyükelçisi Robert Pearson da bakanlığın en önemli konuğuydu.
Kaynak : Hürriyet