Büşra Nur Çalar kızı Berra Aksa için Ihlamur Kasrı'nda bebek mevlidi yaptı sosyal medyadan o videoya yorum ve tepki yağdı. Daha önce de kızı için hazırladığı bebek odası çok konuşuşan sosyal medya fenomeni Büşra Nur Çalar, bebek mevlidi ile gündem oldu. Kızı için yaptığı bebek mevlidi birçok kişi tarafından abartılı, gösterişli ve insaf olarak göründü. Berra isimli bebeğine mevlitte tek taş yüzük takan çift herkesin büyük tepkisini çekti. Şatafatlı mevlid sonrası çift sessizliğe bürünürken, mazileri merak konusu oldu. 2017 yılında Mavi Marmara şehitlerinden biri olan Uğur Söylemez'in oğlu Sağlık Bakanlığı eski müsteşarı Ahmet Emin Söylemez ile evli olan Büşra Nur Çalar, sosyal medyadaki lüks paylaşımları ile dikkat çekiyor.Büşra Nur Çalar bebek mevlidi videosu Büşra Nur Çalar kimdir, kiminle evli: Büşra Nur Çalar, 1994 yılında İzmir'de doğdu. 25 yaşındadır. İnstagram fenomeni ve girişimci olan Büşra Nur'un babası Sivas'lıdır. 2017 yılında Mavi Marmara gemisi şehitlerinden olan Uğur Söylemez'in oğlu Ahmet Emin Söylemez ile evlendi. Hem çektiği videolar hem işaret dili videolarıyla fenomen haline gelen Büşra Nur, Suriye, Ürdün ve Lübnan'da da yaşadı. Turizm Otel işletme mezunudur. Büşra Nur aynı zamanda Hint kınacısı olarak da tanınmaktadır.Sosyal medyada İzmir Henna adlı bir sayfa açmış ardından bu ismin patentini almıştır.Eşi Mehmet Emin Söylemez eski müşavir: 1988 yılında dünyaya gelen Ahmet Emin Söylemez, Mavi Marmara saldırısında şehit olan Uğur Süleyman Söylemez’in oğludur. Annesi Tuğba Hanım’dır. Kendisinden küçük 1991 doğumlu Zeynep Kübra ve 1997 doğumlu Fatma isimlerinde iki kız kardeşi vardır. Ankara doğumlu Söylemez, 23 Nisan 2017 tarihinde Büşra Nur Çalar ile evlendi. Ahmet Emin Söylemez 2016 yılında Sağlık Bakanlığı müşavirliği görevini üstlenmişti.Ahmet Hakan'ın mevlid yorumu da olay!Hürriyet Genel Yayın Yönetmenliği koltuğunu kapan Ahmet Hakan, tepki çeken şatafatlı mevlid için 4 maddelik bir yazı yazdı:BİR: Vaktiyle arabesk müzik dinlemeye, lahmacunun yanında viski içmeye yönelik olarak sergilenen hoyratlıkların tümü, şimdi de bu tür rüküşlüklere karşı sergileniyor. Yani bu hoyratlık, babadan anneden kalma bir miras... İKİ: Muhafazakâr olmak ile gösterişçi bir rüküşlük içinde olmak arasında tutarlılık yokmuş! İyi de insanlar hayatlarında hep tutarlılık sergilemek zorundalar mı? Hem muhafazakâr olup hem de tutarsız olmak yasak mı? ÜÇ: Törene bakıp da “Aman da ne rüküş bir olay” diyen yığınla muhafazakâr var. Ama söz konusu muhafazakârlar olduğunda kolayca genelleme yapmaya yatkın olan tipler, rüküşlük muhafazakâr kesimin nişanesiymiş gibi bir tavır koyuyorlar. Ve çok ayıp ediyorlar.DÖRT: Ayrıca bu bir tercih meselesi değil midir? Hanımefendinin canı rüküş olmak istemiş olamaz mı? Gösterişçi rüküşlükten kendine bir mutluluk çıkarıyor olamaz mı? Bana ne? Sana ne? Ona ne?