Bush, Irak faturasından korkuyor
Abone olABD Başkanı Bush, Irak operasyonu sonrasındaki eleştiriler yüzünden 2004 yılındaki seçimi kabus gibi görüyor.
ABD'de 11 Eylül sonrası arkasına sağlam bir rüzgar alan Başkan
George Bush yönetimi, Irak'taki sıkıntıların yanı sıra kamuoyundaki
huzursuzluk, işsizlik ve ekonomik sorunlarla sıkıntıya düşerken,
2004 başkanlık seçiminde, rakibi Demokrat Parti'ye karşı
zorlanabileceğini hissetmeye başladı. Irak'ta Saddam Hüseyin
rejiminin beklenenden kısa sürede devrilmesine karşılık, savaş
sonrası düzenin sağlanmasında çekilen sıkıntılar, kitle imha
silahlarının bulunamaması, Amerikan askerlerinin her gün verdiği
kayıplar ve ülke içinde işsizlik sorununun son 9 yılın en yüksek
düzeyine çıkması, Bush'un 2004 yılı başkanlık seçiminde yeniden
seçilmesinin zor olabileceğine işaret ediyor. ABD'de 11 Eylül
terörist saldırılarından sonra kararlı tutumuyla halk arasında
yüzde 90'lara varan çok yüksek bir beğenilirlik oranı tutturan
Bush'un bu popülerliği, zaman içinde yüzde 60'lara kadar geriledi.
Terörist saldırıların arkasındaki Suudi asıllı terörist Usame Bin
Ladin'i yakalamaya yönelik girişimler zaman içinde unutulurken, ABD
dikkatini Irak'a yöneltti ve kamuoyunda ''kötü adam'' koltuğuna,
Bin Ladin'in yerine, Irak'ta devrilen Saddam Hüseyin oturtuldu.
Irak'ın, elindeki kitle imha silahlarıyla hem komşularına, hem de
ABD'ye tehdit oluşturduğunu savunan Amerikan yönetimi, uluslararası
toplumun engelleme çabalarına karşın, kendi istihbarat raporlarını
yeterli bularak, Irak'ta rejim değişikliği amacını askeri güçle
gerçekleştirdi. Kitle imha silahlarının varlığını öne sürerek
Irak'taki rejimi değiştirme tezini savunan Bush yönetiminin savaş
sonrası Irak'ta bu silahları bulamaması, hem uluslararası, hem de
Amerikan kamuoyunda ve Kongre'de tartışma konusu oldu. Irak'ta
göreceli olarak savaşın beklenenden kısa sürmesi ve yine
beklenenden az kayıp verilmesi, dikkatin savaş sonrası yeniden
yapılandırılmaya yönelmesini sağlasa da, her gün Amerikan
askerlerine yönelik saldırılarla verilen kayıplar, özellikle asker
ailelerinde huzursuzluk yaratıyor. Irak'ta gereğinden bir gün bile
fazla kalmayacağını her fırsatta dile getiren ABD'nin, bu ülkede ne
kadar süreyle kalacağı da spekülasyon konusu ediliyor. Senato Dış
İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Richard Lugar, Irak'ta ABD'nin
en az beş yıl kalacağına inandığını söylemişti. Bir taraftan,
ABD'nin bu sırada Irak'ta bulundurduğu 150 bin civarındaki
kuvvetine takviye yapmasının gerekebileceği de tartışma konusu
ediliyor. ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, ordu komutanlarının
aksi yöndeki ısrarlarına karşın, Irak'ta savaşın hafif kuvvetle
kazanılabileceğinde ısrarcı olmuştu. Öte yandan ABD, Irak'ta
istikrarı ve düzeni sağlamakta da zorlanıyor. Elektrik, su
ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çabalar bir taraftan
sürerken, diğer taraftan, özellikle elektriğin sabotajlarla sık sık
kesilmesi, Irak halkında da ABD'ye karşı olumsuz bir bakışa neden
oluyor. Bu yöndeki haberler, Amerikan basınında geniş şekilde yer
alıyor. ABD, Irak'ta uluslararası istikrar gücü oluşturmak için
birçok ülkeden talepte bulunurken, koalisyon ortağı İngiltere ve
Polonya dışında diğer ülkelerin bu güce asker göndermeye çok
istekli olmaması da sıkıntı yaratıyor. Türkiye'nin asker gönderme
önerisi, Washington'da henüz değerlendirme aşamasında bulunuyor.
LİBERYA'DAKİ DURUM ABD Başkanı Bush'u zorlayan konulardan biri de
Liberya'daki durumun giderek sıkıntılı bir hal alması ve buraya
Amerikan barış gücü askerlerinin gönderilmesi zorunluluğu olarak
ortaya çıktı. Bush, hem ülkesinde, hem de bölge ülkelerde
istikrarsızlığı körükleyen Liberya Devlet Başkanı Charles Taylor'ı
görevi bırakmaya davet etmişti. Taylor, barış gücünün ulaşmasından
sonra bu çağrıya uyacağını açıkladı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan,
ABD'den 2000 kadar barış gücü askerini Liberya'ya göndermesini
talep etti. Ancak Amerikan basını, ABD'nin 500 ila 1000 asker
gönderme niyetinde olduğunu yazıyor. Afganistan ve Irak'tan sonra
Liberya'ya da asker gönderilmesi zorunluluğu, Bush'u zorlayacak
diğer bir konu olarak ortaya çıkıyor. İŞSİZLİK SORUNU VE EKONOMİ
Bunun dışında, ABD'de işsizlik oranının son 9 yılda en yüksek
düzeye çıkması, Bush'un ikinci dönem başkanlık idealinde, ekonomik
durumla birlikte en zorlayıcı konular olarak görülüyor. Haziran
ayında ABD'de işsizlik oranı yüzde 6.4'e yükselirken, bu yıl
Amerikan ekonomisinde 236 bin iş kaybı oldu. İşsizlik durumuyla
ilgili rakamlar gazetelerin birinci sayfalarından kamuoyuna
duyurulurken, özellikle siyahların iş bulmada zorluk çektiğine
işaret edildi. Cumhuriyetçi Parti'nin rakibi Demokrat Partililer,
Başkan Bush'un vergi kesintisi programında ısrar etmesinin
ekonomiyi zorladığında ve bu programın işlemediğinde ısrar ediyor.
İRAN'A YOL GÖRÜNEBİLİR Washington'daki gözlemciler, Bush'un babası,
eski ABD Başkanı George Bush'un, Körfez savaşının ardından ''savaş
kazanan başkan'' olmasına karşın, ekonomik durumdaki sıkıntılar
yüzünden ikinci dönem başkanlık seçimini kaybettiğine dikkati
çekiyorlar. Irak'taki zorluklar, kamuoyunda anketlerle kanıtlanan
huzursuzluk, işsizlik ve ekonomik durumun, Bush'u ikinci dönem
seçilmekte zorlayabileceği yorumu yapılıyor. Washington'daki bazı
uzmanlar, Bush'un bu ''sıkışık'' durumunun Kasım 2004 başkanlık
seçim kampanyasının ilerleyen günlerinde de devam etmesi durumunda,
''güvenlik kartının'' yeniden devreye girebileceği yorumunu yaptı.
Bu uzmanlara göre ABD, nükleer silah programından rahatsızlık
duyduğunu ifade ettiği ve rejim değişikliğine destek verdiği İran'a
karşı askeri tedbirler almayı da ''daha dikkatle'' gözden
geçirebilir. Amerikan halkı, geleneksel olarak savaş durumunda,
güvenlik ve ülkenin çıkarları için Başkan'ın arkasında tek ses olma
eğilimi gösteriyor. İkinci dönem seçilmek için Başkan Bush'un
elindeki en büyük kart ise, Demokrat Partililer arasında güçlü,
karizmatik bir başkan adayı bulunmayışı olarak gösteriliyor.
Başkanlık ideali için 2008'i düşündüğü söylenen New York senatörü
Hillary Clinton'ın, bu dönem başkanlık seçimini ''pas geçmesi''
halinde, Bush'un en güçlü rakibi olarak, Musevi asıllı Connecticut
senatörü Joe Lieberman yer alıyor. Lieberman, 2000 başkanlık
seçiminde Demokrat Parti'den Al Gore'un başkan yardımcısı adayı
olarak yarışmış ve Bush'a karşı Gore-Lieberman ikilisi
kaybetmişti.