’’Buruk bir bayram yaşıyoruz’’
Abone olAK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda partililerle bayramlaşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye genelinde 14 ayrı ilçenin belediye başka...
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda partililerle bayramlaşan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye genelinde 14 ayrı ilçenin
belediye başkanlarının AK Parti’ye geçtiğini açıkladı. Burada
partililere seslenen Erdoğan, “Buruk bir bayram yaşıyoruz, bir
yandan ramazana ulaşmanın, oruçların, ibadetlerimizi yapmış olmanın
gönül huzurunu yaşıyoruz ama bir yandan da mazlumların acısını
yüreklerimizde hissediyoruz” dedi.
Başbakan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde partisinin İstanbul İl
Başkanlığı mensuplarıyla bayramlaştı. Törene, Çevre ve Şehircilik
Bakanı İdris Güllüce, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti
Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, AK Parti Milletvekili
Egemen Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile
partililer katıldı. Burada kürsüye davet edilen Başbakan Erdoğan,
partilileri selamladı. Ardından partililere hitap eden Erdoğan,
“Bayram inşallah yeryüzünde nefes alıp veren her bir can için kutlu
olsun, mübarek olsun. Umuyor ve arzu ediyorum ki bayram, bayram
gibi olsun. Bu güzel buluşma vesilesiyle sizlerin şahsında
ailelerinizin yakınlarınızın, dost ve kardeşlerinizin de bayramını
kutluyorum” dedi.
Buruk bir bayramı idrak ettiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan,
“Buruk bir bayram yaşıyoruz, bir yandan ramazana ulaşmanın,
oruçların, ibadetlerimizi yapmış olmanın gönül huzurunu yaşıyoruz
ama bir yandan da mazlumların acısını yüreklerimizde hissediyoruz.
Mısır’da hak için, özgürlük için mücadele veren bütün kardeşlerimin
de bayramını kutluyor, hak mücadelesinde şehit olmuş kardeşlerimizi
bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Şuanda zindanlarda yaşayan
kardeşlerime, Mısır’daki kardeşlerime Rabbimden tahammül gücü
özellikle niyaz ediyorum. Irak’ta hangi mezhepten, hangi meşrepten
olursa olsun, tüm kardeşlerimizin bayramlarını tebrik ediyorum.
Özellikle zor günlerden geçen ama Türkiye’nin desteği her an
yanlarında olan Türkmen kardeşlerimin de bayramlarını tebrik
ediyorum. Suriye bir bayramı daha buruk yaşıyor, bombaların altında
zulmün, cefanın, acının, yokluğun ve yoksulluğun altında yaşıyor.
Suriyeli kardeşlerim için bu bayram ne kadar bayramdır bilinmez ama
bayramın onların göğüslerini ferahlatmasını Allah’tan niyaz
ediyorum” dedi.
SONRAKİ BAYRAMLARIN BAYRAM OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM
Erdoğan, “Bu sabah Fatih Camii’nde bayramlaşırken önümüzden
yüzlerce Suriyeli kardeşlerim geçti. Nerelisin diye sorduğumda
Suriyeli dediler. Demek ki Suriye’den bize sığınmış kardeşlerimizin
ciddi bir kısmı da şuanda İstanbul’da yaşıyor. Afganistan’dan
Somali’ye, Libya’dan Myanmar’a kadar yeryüzünde zulme uğramış tüm
kardeşlerimizin de bayramlarını tebrik ediyorum” diye konuştu.
Gazze’deki çocukların bayram yapamadıklarına dikkat çekerek selam
gönderen Başbakan Erdoğan, “Özellikle şeker toplayamayan, parklara
gidip oynayamayan, haçlık alamayan, bayram kendi üzerlerine
maalesef bombalarla tecelli eden ve bu bayramı idrak edemeyen
Gazeli çocuklara selamlarımı gönderiyorum, gözlerinden öpüyorum.
Bırakınız şeker toplamayı, bırakınız el öpmeyi, tıbbi yardım
alamadığı için ellerini, ayaklarını kaybeden çocuklar için sonraki
bayramların bayram olmasını temenni ediyorum” dedi.
ATEŞKESİN KALICI OLABİLMESİ İÇİN YOĞUN ÇABA SARF EDİYORUZ
Gazze’de ateşkesin sağlanması için aktif rol aldıklarını belirten
Başbakan Erdoğan, “Türkiye’nin de çabalarıyla Gazze’de ateşkeste
sağlanması açısından önemli ilerlemeler kaydedildi. İsrail on
yıllardır hukuk tanımadığı bugünde ateşkeslere riayet etmiyor. Yine
de Gazze’ye geçici bir ateşkesin sağlanabilmesi için, ateşkesin
kalıcı olabilmesi içinde çok yoğun çaba sarf ediyoruz” şeklinde
konuştu.
BİZLER TÜRKİYE OLARAK UYANIK OLMAMIZ GEREKİYOR
İsrail’in savaş için bahane ürettiğini ve bunun savunma hakkı
olamayacağını belirten Erdoğan, “İsrail Gazze’ye yönelik
operasyonların başladığı günden bugüne 3 İsrailli hayatını
kaybettiğini duyurdu. 3 İsrailli sivil karşılığında Gazze’de şuana
kadar bin 100’e varan masum insan hayatını kaybetti. İsrail bu
orantısız, bu insanlık ve vicdan dışı saldırılara Hamas’ın attığı
füzeleri bahane ediyor. İsrail sözüm ona terörü bahane ederek
yaptığı soykırımı dünyaya meşru göstermeye çalışıyor. 500 ton bomba
yağdırıyorsun, sürekli olarak fosfor bombalarını kullanıyorsun,
tanklarla buralara giriyorsun, sonra utanmadan sıkılmadan hala
Hamas’ı füze atıyor, roket atıyor diye tanıtmaya çalışıyorsun. En
azından bizler Türkiye olarak uyanık olmamız gerekiyor. Dünyanın
hiçbir yerinde böyle hukuksuz bir saldırı meşru müdafaa olarak,
savunma hakkı olarak görülemez” dedi.
İSRAİL’E İNANMALARI İNSANLIK ADINA YÜZ KIZARTICI BİR DURUMDUR
İsrail’in kutsal din ve günlere karşın zerre kadar saygılı
olmadığını gözler önüne serdiğini ifade eden Başbakan Erdoğan,
“İsrail bu İsrail dışı saldırıları, bu soykırım girişimini terörle
mücadele gibi sunması dünyadaki bazı devletlerin de buna inanmaları
insanlık adına yüz kızartıcı bir durumdur. İsrail’in kutsal
günlere, farklı dinlere saygısının olmadığı bir kez daha
görülmüştür. İsrail’in hukuk dinlemediği bu son operasyonlarla bir
kez daha görülmüştür. İnsana ve insanlığa zerre kadar saygısının
olmadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.
TÜM YERYÜZÜNÜN VİCDANI GAZZE’DE CAN ÇEKİŞİYOR
Gazze’de insanlığın öldürüldüğüne dikkat çeken Erdoğan, “Gazze’de
sadece çocuklar ölmüyor, Gazze’de sadece bebekler ölmüyor, sadece
anneler ölmüyor, sadece masum insanlar ölmüyor. Gazze’de insanlık
ölüyor. Tüm yeryüzünün vicdanı Gazze’de can çekişiyor. Dünya
özellikle de BM bu şımarıklığa bu hukuk tanımazlığa derhal tedbir
almak bu katliamların önüne güçlü şekilde geçmek zorundadır.
BATI MEDYASI İKİ YÜZLÜ HAREKET EDİYOR
Batı medyasını ikiyüzlülükle suçlayan Başbakan Erdoğan,
“İstanbul’da vandallık yapan, camı çerçeveyi kıran, esnafa,
sokaktaki insana zarar veren göstericilere polisimiz biber gazı
kullandığı diye birçokları ayağa kalktı. Özellikle de Batı medyası
İstanbul’dan bahsediyor, sabah akşam Türkiye’ye eleştiriyor.
Gazze’de binlerce kişi ölüyor, bu kişilerden, bu örgütlerden hiç
ses yok. Taksim’den saatlerce canlı yayın yapan uluslararası medya
Gazze’de binlerce kişi öldüğü halde diye haber yapmıyor yapamıyor.
Gazze’de ki can kayıplarını habere değer bile görmüyor. Bir Avrupa
ülkesinde Gazze için eylem yapılması yasaklanıyor, buna rağmen
eylem yapanlara polis her türlü şiddet uygulanıyor ama dünyadan çıt
çıkmıyor” şeklinde konuştu.
BEBEKLERİN KANI EBEDİYYEN SUSANLARI TAKİP EDECEK
Erdoğan, “Gazze’de ölen bebeklerin o masum ve tertemiz kanı
İsrail’in olduğu kadar bu zulme sessiz kalanların yüzüne
bulaşmıştır ve hiç çıkmaz. Ve ben inanıyorum ki o bebeklerin saf ve
masum yüzleri onları öldüren katiller kadar, teröristler kadar
onlara sessiz kalanların da rüyalarına girecek ve ebediyen
susanları takip edecek” dedi.
Buruk bir bayram yaşandığını belirten Erdoğan, “Maalesef bir
bayramı daha böyle acı içerisinde, böyle öfke içerisinde, böyle
buruk yaşıyoruz. İnşallah bu şekilde yaşadığımız son bayram olur.
İnşallah sonraki bayramları farklı yaşamayı Rabbim bize nasip eder.
Hiç kuşkusuz bunu istemek, bunu arzu etmek, bunun içinde mücadele
etmek gerekiyor. Ya elimizle düzelteceğiz, ya dilimizle
düzelteceğiz, bunlara gücümüz yetmiyorsa kalbimizle buğz edeceğiz.
Oda imanın en zayıf noktasıdır. İslam ülkelerine baktığımızda bu
arzunun ve bu mücadelenin hakkıyla yansımadığını görüyoruz” diye
konuştu.
Filistin haritadan yok edilse bir pürüz ortadan kalktı diye memnun
kalacak kimselerin bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan,
“Filistinlilerin varlığının Filistinlilerin mücadelesinin
İsrail’den Batı’dan ziyade bölgedeki ülkeleri rahatsız ettiğini
görüyoruz. İsrail bütün Filistin’i haritadan silse, bütün
Filistinlileri yok etse inanın bir pürüz ortadan kalktı diye memnun
bundan olacak olanlar var. İşte bizim AK Parti davasının önemi
buradan geliyor. 10 Ağustos seçimlerinin önemi buradan geliyor.
Bizim bütün bu coğrafyada öncelikle bu fidyeden bu nifaktan ve
münafıklıktan kurtulmamız gerekiyor” dedi.
‘Ramazan nurdur. İnsanın kendisini tanımasıdır’ diyerek sözlerini
sürdüren Başbakan Erdoğan, “Ramazan insanın yani insanın kendi
nefsini kontrol altına almasıdır. İnsanın başkalarının açtığı
yokluğu, çaresizliğini hissedebilmesidir. Bunu maalesef
vurdumduymaz bir anlayışla duymak istemeyen vardır. Kurtuluşa
eriştir. En önemlisi de kardeşliktir dayanışmadır. Ramazan bayramı
kucaklaşmaktır, helalleşmektir. Kardeşlerin kardeş olduklarını en
güçlü şekilde hissetmesidir. İşte bayrama erişen ama bayramın
ruhunu tadamayanlar veya ıskalayanlar var” şeklinde konuştu.
HER MESELEDE SAĞDUYUYU TEMSİL EDİYORUZ
Meselelere sağduyu ile yaklaştıklarını belirten Başbakan Erdoğan,
“Türkiye olarak üzerimizde gerçekten çok büyük bir mesuliyet
taşıyoruz. Bölgemizdeki tüm çatışmalardan, kavga ve kargaşadan uzak
duruyor sorunlara hep üst zaviyeden bakıyoruz. Her meselede
sağduyuyu temsil ediyor kardeşliği dayanışmayı güçlü şekilde
savunuyoruz. Böyle yaptığımız için de Ortadoğu ve İslam coğrafyası
yani ümmet yüzünü bize dönmüş durumda ve umudunu bizi bağlamış
durumda”
‘Bazı gruplar bunu provoke etmek gibi bir gayretin içerisine
giriyorlar’ diyen Başbakan Erdoğan, “Tabi ki de buraya sığınanların
içerisinde maalesef sıkıntı tipler yok değil, var. Onları da
bileceğiz. Ama onları görerek bütünü olumsuz değerlendirmek çok
yanlıştır. Iraklı mazlumların yanında sürekli hakkı tavsiye ederek
taraflara itidali terki ederek varız. Türkmen kardeşlerimizin
yanında her an ve yoğun yaptığımız yardımlarla, desteklerle varız.
Çok iddialı konuşuyorum. Cumhuriyet tarihinde Türkiye dışındaki
Türkmen kardeşlerimizin yanında bizim gibi var olan bir hükümet
olmadı, olmamıştır. Madden ve manevide 3 buçuk yıl iktidarda olan
MHP’nin Türkmen kardeşlerimize el uzatması gibi bir şey olmamıştır”
dedi.
TÜRKİYE BÜYÜK. AMA MAALESEF MUHALEFET HALA ÇOK KÜÇÜK
Ülke içerisinden Türkiye’nin aciz gösterilmeye çalışıldığına dikkat
çeken Başbakan Erdoğan, “İçeride birileri Türkiye’yi aciz göstermek
için elinden geleni yapıyor. Gazze meselesinin, Irak meselesinin
üzerini örtmek için yani bölgedeki zalimlere destek vermek için
içerideki bazı aktörler rollerini oynuyorlar. Ellerine ne geçerse
istismar etmekten kaçınmıyorlar. Şuanda da Suriye ve Türkmen
kardeşlerimin üzerinden sorumsuzca bir istismar siyaseti
yapıyorlar. Yaptıkları sorumsuzca cahilce açıklamaların Türkmen
kardeşlerimiz davasına, onların şartlarına zarar verdiğini
anlamayacak kadar bu işlerin dışındalar. Bunlar Mısır’ın Gazze
meselesinde arabulucu olması için çağırı yapıyorlardı. Şuanda
Türkiye ateşkes gelişmelerinde en önemli aktör ve Mısır’a çağrı
yapanların bir kez daha yüzü kızardı. Suriyeli misafirlere karşı
ırkçı tavırlar sergiliyorlar. Musul’da alıkoyulan konsolosluk
çalışanlarımızın canlarını tehlikeye atacak açıklamalar yapıyorlar.
Eğer biz onların ağzıyla, onların düşündükleriyle hareket etmeye
kalksak belki de bunun bedeli ağır olacak. Ama biz burada sabırla
sağ salim o 49 kardeşimizi nasıl getiririz onun bilinci
içerisindeyiz. Türkmen, Uygur kardeşlerimizin güvenliklerini tehdit
edecek girişimlerin, söylemlerin içine giriyorlar. Türkiye büyük.
Ama maalesef muhalefet hala çok küçük. İnşallah onlarda
anlayacaklar. Özellikle de 10 Ağustosta sandıktan çıkan sonuçlar da
bu ufuksuz, sorumsuz muhalefet kendisine çeki düzen vermek zorunda
kalacak.” ifadelerini kullandı.
BUNLARIN OKULLARINDA OKUYAN ÇOCUKLARIMIZ VARSA ONLARI ALIN
Bir senaryonun sahneye konulduğunu vurgulayan Erdoğan, senaryonun
senaristlerini de paralel yapı olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bu senaryonun içerisinde bağımsız olduğu söylenen bağımlı
milletvekilleri var. Sözüm ona. Bunlar yasa tanımaz bir şekilde
adalet sarayının içine girecek kadar bu noktada hassasiyetlerini
kaybetmişler. Sözüm ona milletvekili. Bunlar kendilerine göre orada
bazı değerlendirmeler, bazı kanallar veriyorlar. Her şey yavaş
yavaş ortaya çıkıyor. Bunun da arkası gelecek. Bunun arkasında
nelerin olduğunu biz hissediyoruz. Bunu görüyoruz. Bunlar bizim
ulusal güvenliğimizi tehdit etmek için her türlü adımı attılar.
Devletin kurumları içerisinde 40 yıllık bir çalışmayla yerleştiler.
Süreç yeni bir süreç değil. Yerleştiler. Oradan da ufak bir şeyle
bir dershane konusundaki attığımız reform adımını kabullenemediler.
Çünkü oradan çok büyük rant geliyordu. Bu rantı kaybettikleri için
çılgına döndüler. Bunların okullarında okuyan çocuklarımız varsa
onları alın. Dershanelere gönderdiğinizi çocuklar varsa alın.
Devletin okulları var oralarda okusunlar. Niye çekiniyor. Ben
devletin okullarında okudum. Üstelik imam hatipte okudum. Ve bizim
okuduğumuz zamanlar imam hatip mezunları üniversiteye
giremiyorlardı. Bir de gittik lise bitirdik. Bunlar bize hep hendek
atlattılar. Ben 4 çocuğumun 4’ünü de imam hatipte okuttum. Çünkü
istiyordum ki meselem davam ve yavrularımın da bu nokta iyi
yetişmeleri. Şuanda inanıyorum ki bu ülkeye, millete faydalı olacak
her türlü adımı atıyorlar ve atacaklar. Devletin okulları bunların
verdiklerini sizlere veriyor ve verecek. Okullarımız her geçen gün
daha kaliteli oluyor. Şimdi bir karar aldık. Cumartesi- Pazar
günleri de ücretsiz olarak takviye kurslarını devlet olarak biz
vereceğiz. Niye bunlara para vereceğiz, niye bunları semirteceğiz.
Ne gerek var. Okutun yavrularınızı devletin okullarına. Paran varsa
sonra gönderirsin yurt dışına.”
İNİNE GİRDİK VE İNİNE GİRMEYE DE DEVAM EDECEĞİZ.
Erdoğan, “Ne lüzumu var. Çünkü bunlar buradan kazandıklarını bu
millet için değil, kendi saltanatları için kullandılar. Çok
manidar. Bir tanesi ellerinde kelepçeyle hava atıyor, şov yapıyor.
Peki kelepçe vurduklarımızın hali ne olacak. Bir tanesi anneciğime
hatmi şerif indiriyordum bu ramazanda. 500 kaldı diyor. Bunu da
bizi seven, bize inananlar tamamlarsa çok memnun olurum diyor.
Orada çok vaktin olacak zaten. Al yanına Kur’an-ı Kerim’i orada
tamamlarsın, yeni hatimler indirirsin. Samimi, dürüst değiller.
‘Benim o polislerle işimiz yok’ diyorlardı. Hepsi çıktı mı meydana?
Çıktı. İnine girdik ve inine girmeye de devam edeceğiz. Bu can bu
tende oldukça bu mücadele devam edecektir” şeklinde konuştu.
Erdoğan, “Bunlar benim şahsıma ihanet etmediler, bu ülkeye ihanet
ettiler. Bu konuda bunlara gönül verenleri tenzih ederim, bunları
yönetenlerin uygulamalarıdır bunlar. Bu sürecin daha da güçlü
işleyebilmesi için muhalefetin kimlerle nasıl iş birliği yaptığını
görüyorsunuz. Her şey apaçık ortada. 10 Ağustos seçimleri için
tabanla hiç örtüşmeyen ithal bir monşer bir aday çıkarması tabanda
çok büyük rahatsızlığa etti. Her türden çalan, her rüzgara göre
eğilen girdiği kabın şeklini alan bir adayla kendi tabanlarını
rencide ettiler. Bayramlaşma da bugünde yaşıyoruz” dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Türkiye genelinde 14 ayrı
ilçenin belediye başkanlarının AK Parti’ye geçtiğini açıkladı.
Erdoğan daha sonra bu 14 belediye başkanlarını tanıtmak için teker
teker kürsüye çıkardı.
(İHA)