Bursa'da mide bulandıran iddia! 6 yaşındaki çocuk babası tarafından istismar ediliyor
Abone olEpilepsi hastası ve otizmli kızı N.Ö.'nün(6) velayetini alan anne Zeynep Ö, çocuğunun babası hakkında korkunç iddialar ortaya attı. Hukuk mücadelesi devam eden anne "Korkuyorum. 'Çocuğum beni buradan al diyor'. Cinsel istismara uğruyor" dedi.
Oldukça vahim iddiaların yer aldığı dava dosyası ve soruşturma
evraklarına yansıyan bilgilere göre, Zeynep ve Adnan Ö. çifti 2014
yılında nikah masasına oturdu. Evliliklerinden Nisanur isminde bir
kız çocukları oldu. Küçük Nisanur epilepsi hastası ve otizmliydi.
Ancak çiftin tek sorunu bu değildi. Çift iddiaya göre aileler
nedeniyle şiddetli geçimsizlik yaşıyordu. Zaman içinde de sorunlar
büyüdü. Adnan Ö.'nün eşiyle zorla birlikte olmak istemesi bardağı
taşıran son damla oldu.
"Beni oraya gönderme anne"
Çift 2019 yılında boşandı, küçük kızın velayeti anneye verildi. Babanın da çocuğuyla kişisel ilişki kurmasına hükmedildi. Mahkeme 6 yaşındaki Nisanur'un ayda iki kez hafta sonu babada kalmasına, ayrıca dini bayramların ikinci günü gibi belli aralıklarla görüşmesine karar verdi. Baba Adnan Ö. boşanmanın ardından 2 yıl boyunca kızıyla bu şekilde görüştü ancak anne, bakıma muhtaç olan çocuğun babasında yatılı kalması istemedi. Çünkü küçük çocuk babadan her döndüğünde "beni bir daha oraya gönderme" diye ağlıyordu.
"Çocuk bakıma muhtaç yatılı kalmasın, yanımda görüşsün"
Anne Zeynep Ö., avukatı Kamran Karasu aracılığı ile Bursa Aile
Mahkemesi'ne çocukla kişisel ilişkinin değiştirilmesi talebiyle
dava açtı. Çocuğunun altının değişmesi gerektiği, ilaç kullanmaya
muhtaç olduğu ve kız çocuğu olması nedeniyle babadan hem utandığı
hem de ruhen rahatsızlık duyduğu anlatıldı. Sağlık durumunun
babanın yanında kalmaya uygun olup olmadığının araştırılmasını
isteyen anne, çocuğun babasında yatılı kalmaması kararının
kaldırılarak, kişisel ilişkinin de kısa bir şekilde kendisinin
yanında kurulmasını talep etti. Ancak mahkeme taleple alakası
olmayan bir şekilde boşanma davasının istinaf mahkemesinden
kesinleşme kararının beklenmesine karar vererek duruşmayı
erteledi.
Tüyler ürperten ifadeler
Sabah'ın haberine göre, mahkemenin bu davayı ertelemesi daha büyük sorunları doğurdu. İddiaya göre baba Adnan Ö. kızına cinsel istismarda bulundu. Bu vahim iddia ise babanın geçtiğimiz hafta kızını icra memurlarınca almaya geldiği anda küçük çocuğun çığlıklarla gitmek istememesiyle ortaya çıktı.
Anne yeniden adli mercilerin kapısını çaldı. Dilekçeye göre, anne ilk zamanlar çocuğunun babasına gitmemesini hastalıkları nedeniyle babasının altını değiştirmek zorunda kaldığı için utandığını düşünerek aklına dahi getirmedi.
Ancak çocuğun büyüdükçe cinsel istismara yönelik anlatımları netleşti. Dilekçede ayrıca küçük çocuğun annesine "Beni ona vermeyin, oraya göndermeyin, dokunuyor, bakıyor" şeklinde tüyleri ürperten sözlerine yer verildi. Suç duyurusu dilekçesinde çocuğun acilen anneye teslim edilmesi, babaya dava açılması gerektiğinin altı çizildi. Şimdi hem mahkemenin hem de savcılığın kararı bekleniyor.
Acılı anne gözyaşı içinde
Anne gözyaşları içinde "Ben hamileyken kayınvalidem anneme, 'ben çocuk bakamam siz bakın parası neyse veririz' dedi. Dünyayı verseler çocuğumun saçının teline değişmeyiz. İlgisiz bir babaydı, çocuğun hastalıklarıyla hep ben ilgilendim. Çocuğum babasının kendisine kötü amaçla dokunduğunu söyledi. Şuan babasının yanında tehlike altında. Korkuyorum. Çocuğumu istiyorum, 'beni buradan al anne' diyor. Rehin kaldı onun yanında. Paramparçayım" dedi.
"Hukuken facia"
Avukat Kamran Karasu ise çocuğun babada yatılı kalmaması yönünde acıktıkları davada mahkemenin verdiği kararı eleştirerek, "Kanunen şahsi ilişkinin çocuğun yüksek menfaatleri göz önünde bulundurularak her zaman istenebilir. Yani boşanma davasının kesinleşmesinin beklenmesi mümkün değildir. Bu hukuken bir facia. Öncesinde cinsel istismardan haberdar değildik. Çocuk babasına gitmek istemediğini ve babasının kendisine dokunduğunu tüm mahalleli önünde bağırarak söylemiştir. Ancak icra kanalıyla feryatlara rağmen alınıyor. Çocuğun hastalıkları ve cinsel istismar iddiasına rağmen mahkemece hiçbir şey olmamış gibi davranılması facia" değerlendirmesinde bulundu