Kestel ilçsei Gürsu TOKİ yolunda bulunan ormanlık alanda, 14 Mart'ta, bir erkeğe ait ceset bulundu. İhbar üzerine bölgeye giden İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, hayvanlar tarafından parçalanmış ve sol kolu yenilmiş haldeki cesedin evli ve 1 çocuk babası olan Şenol Rençber’e (34) ait olduğu belirlendi.Jandarma ekiplerince yapılan araştırmada, Şenol Rençber'in 'cinsel taciz', 'uyuşturucu kullanmak', 'kasten yaralama' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' gibi birçok suçtan emniyette kaydı olduğu ortaya çıktı. Serbest bırakılmıştı: Ayrıca yapılan araştırmada, Rençber'in komşusuna cinsel içerikli mesaj atmasından dolayı 9 Mart’ta Bursa Adliyesi'nde mahkemeye çıktığı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı, bir daha da kendisinden haber alınamadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine Rençber'in komşusu ve komşusunun eşi ifadeye çağrıldı.Ölümüyle bir ilgilim yok demişti: Çift, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. İncelemeyi sürdüren ekipler, Şenol Rençber'in adliyeden babası Telat Rençber ile birlikte çıktığını ve 16 SIB 37 plakalı araca binerek, uzaklaştıklarını tespit etti. Telat Rençber ifadesinde oğlunun ölümü ile ilgisinin olmadığını öne sürdü. Ölü bulunduğu yoldan geçmiş: Jandarma ekipleri Şenol Rençber, babası Telat Rençber ve annesi Ayşe Rençber'in telefon kayıtlarını ve Plaka Tanıma Sistemi'nden (PTS) aracın gittiği yerleri inceledi. Yapılan çalışmada aracın olay günü Şenol Rençber'in ölü bulunduğu yoldan geçtiği ve Telat Rençber'in evi ile olay yeri arasında belli saat aralıklarıyla gidip geldiği saptandı. Telefonlarını kapatmış: Rençber ailesinin telefonlarının BAZ istasyonu sinyalleri tespitinde olay günü yan yana hareket ettikleri de belirlendi. Ayrıca ekipler, saat 16.07'den sonra üç telefonun da kapatıldığı bilgisine ulaştı.İtiraf etti: Ulaşılan bilgiler üzerine, 16 Mart'ta Telat Rençber ile eşi Ayşe Rençber, oğulları Şenol'u öldürdükleri suçlamasıyla gözaltına alındı. Telat Rençber, jandarmadaki sorgusunda oğlunu öldürdüğünü ve eşinin de yanında olduğunu itiraf etti. Rençber çifti, 17 Mart'ta 'tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek' suçundan adliyeye sevk edildi. Çift, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.Bıçakladı, iple boğdu: Cumhuriyet savcısı tarafından olayla ilgili iddianame hazırlandı. İddianamede, olay günü Telat Rençber'in oğlunun başına levye ile 2 kere vurduğu, oğlu bayıldıktan sonra eve giderek, bıçak aldığı, bıçağı oğlunun göğsüne sapladığı, oğlunun can çekiştiğini görünce bir ipi oğlunun boğazına dolayarak boğdu.Başkalarına zarar vermesin diye yaptım: Daha sonra oğlunu yol kenarına bıraktığı ve oğlunun cep telefonu ile kimliğini alarak olay yerinden aracıyla uzaklaştığı belirtildi. Ayrıca iddianamede, Telat Rençber'in oğlunu öldürdüğü için pişman olduğu fakat oğlunun başkalarına zarar vermemesi için olayı gerçekleştirdiği sözleri yer aldı.Dava açıldı: Bursa 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde haklarında 'tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi ile dava açılan Telat Rençber ve Ayşe Rençber'in yargılanmalarına başlandı. Duruşmaya Ayşe Rençber, tutuklu bulunduğu Yenişehir Kadın Cezaevi'nden, baba Telat Rençber ise Bursa E Tipi Cezaevi'nden SEGBİS’le katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.Uyuşturucu kullanıyordu: Duruşmada baba Telat Rençber savunmasında ""Benim oğlum 7 senedir uyuşturucu kullanıyor. Bu olayın gelişmesinde en büyük unsur, alt kattaki komşumuzu taciz etmesidir. Tacizden dolayı kapıda tartışma çıktı. Komşularım oğlumdan şikayetçi oldu. Daha sonra mahkeme serbest bıraktı. Daha sonra komşumun babası beni telefonla arayarak, bize evden çıkmamızı söyledi. Gürsu TOKİ'de bulunan evimize giderken arabada ben, eşim ve oğlum vardı. Oğluma 'Neden böyle yapıyorsun, eşin ve çocuğun var. Biz insanların yüzüne bakamaz hale getirdin' dedim. Bana orada sayısızca küfür etti." dedi. Levye ile kafasına buldum: Oğlumu öldürme kastım yoktu diyen baba Rençber "Oğlum, 'Bana karışacağına karına sahip çık, eve adamlar gelip çıkıyor, haberin var mı?' dedi. Ondan sonra ne olduğunu bilmiyorum. Öfkeme yenik düştüm. Yanımda bulunan levye ile iki defa kafasına vurdum. Baygınken eve gidip bıçak aldım. Sonra ormanlık alana gittik. Oğlum kendine gelince bana vurmaya çalıştı. Ben de bıçağı göğsüne sapladım. Eşim o sırada ağlıyordu. Oğlumun boynuna ip bağlayıp, boğarak araçtan indirdim. Oğlumu öldürme kastım yoktu. Yaralı halde yol kenarına bıraktım. Oradan biri alır görür de hastaneye götürür diye düşündüm. Çok pişmanım." diye konuştu. Soyundu, çıplak dolaşmaya başladı: Oğlunun uzun zamandır uyuşturucu kullandığını belirten Ayşe Rençber, "Oğlum, uyuşturucu kullandığında eşine ve oğluna kötü davranıyordu. Oğlumu uyuşturucudan kurtarmak için bir evimizi sattık. Odanın kapısını kilitleyerek, bıçakla bize saldırıyordu. Olaydan bir gün önce gelinim işe gitmişti. Oğlum eve gelip, banyoya girdi. Orada uyuşturucu içti. Sonra oturma odasında torunumla birlikte otururken, üzerine soyunup evde çıplak dolaşmaya başladı." dediAnnesine tecavüz etmeye kalkıştı: Ayşe Rençber, konuşmasının devamında "Oğluma kızınca beni banyoya sürükledi. Bana zorla uyuşturucu içirmeye kalkıştı. Bana tecavüz etmeye çalıştı. Bunu ilk defa söylüyorum. 'Sen benim oğlumsun' dediğimde, beni başkalarıyla fuhuş yapmakla suçladı. Komşular duymasın rezil olmayalım diye çığlık atamadım" diye konuştu. İki tane uyutan hap koy: Olay gününü anlatan Ayşe Rençber ise "Eşim, olay günü beni telefonla arayıp, 'Dönerciden döner al, içine de iki tane uyutan hap koy' dedi. Daha sonra eşim ve oğlum araba ile gelip beni evden aldı. Gürsu TOKİ'deki evimize gitmek için yola çıktık. Oğlum arabanın kendisine verilmesi istedi. Eşim de, 'Arabayı sana veremem' dedi. Aralarında tartışma çıktı. Tartışmalarını durdursunlar diye bir yerde durup, aldığım dönerleri yiyelim dedim. Sonra yemeğimizi yedik. Oğlum babasına küfürler etti. Oğlumu sakinleştirmeye çalışırken, eşim levye ile Şenol’un kafasına vurdu. Şenol, eşime saldırınca, eşim bir daha Şenol’un kafasına levye ile vurdu. Eşimin ayağına kapanıp, 'yapma' diye yalvardım. Eşim bana, 'Bu bizim imtihanımız' dedi. Oğlumu arabanın arka koltuğa oturttum. Eşime hastaneye gitmesi için yalvardım. Hastaneye gittiğimizi düşünürken, Gürsu TOKİ yoluna girdik. Ormanlık alana geldik. Kendimde değildim, titriyordum. Eşim, 'Şenol'u buraya bırakalım, biri bulup hastaneye götürür' dedi. Ağlamaya başladım, 'Gitmeyelim' diye eşime bağırdım. Eşim hiç konuşmuyordu. Şuurunu yitirmiş durumdaydı. Oğlumu yaralı olarak orda bırakıp, daha sonra evimize geldik." şeklinde konuştu. Bileziklerini almaya çalıştı: Mahkemede tanık olarak dinlenen Şenol Rençber'in eşi P.R. (31), "Şenol, bir seferinde uyuşturucu kullanıp aileme saldırdı. Ablamı kaçırmaya kalkıştı. Eniştemi bir sefer kaçırıp sabaha kadar darbetti. Yengemin kolundaki bilezikleri almaya kalkıştığında, yengem bağırınca eşim korkup kaçmış. Uyuşturucu madde alınca evde çıplak dolaşıyordu. 4,5 yaşındaki oğlumu ondan uzak tutmaya çalışıyordum. Eşim, eski telefonumdan alt komşuma cinsel içerikli mesajlar yazmış. Eşim oluğunu anlayınca, alt komşumun eşi onu dışarıya çağırdı. Camdan baktığımda tartışırken gördüm. Daha sonra karakolluk oldu. Ertesi gün babamla birlikte adliyeye gidip eşimi aldık. Eve gelmesin diye uzaklaştırma kararı aldırmıştım. Arabada olan olaylardan haberim yok. Eşimin düzenli kullandığı bazı haplar vardı. Annem giderken kendine gelir düşüncesiyle hapları alıp götürdü" diye konuştu.Duruşma ertelendi: Mahkeme heyetinden bir üye hakim, Ayşe Rençber’in olaya engel olmak istediğini fakat başarılı olamadığını ve olayda oğlunu öldürmeye yönelik bir hareketinin olmadığının görülmesi üzerine Ayşe Rençber'in tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, Telat Rençber'in tutukluluğunun devamına oy birliği, Ayşe Rençber tutukluluğuna ise oy çocukluğu ile karar verdi. Duruşma ertelendi.