Uludağ'dan içilebilir şekilde doğan Nilüfer çayı, şehir merkezine girdiğinde, salınan sanayi atıkları sebebiyle simsiyah bir görünüme kavuşuyor. Uludağ'dan tertemiz doğan çay 200 kilometre yol kat edip 55 köyden geçerek Marmara denizine simsiyah dökülüyor.Nilüfer çayının kirlenip geçtiği köylerden biri de Karacabey ilçesine bağlı İnkaya köyü. Köyün tam yanından geçen çay yaydığı pis kokuyla köydeki vatandaşları ve köye misafir olarak gelenleri rahatsız ediyor.Köyde şu anda sadece yaşlılar yaşarken, köyün büyük çoğunluğu göç etmiş durumda.Nilüfer çayının yaydığı pis koku sebebiyle köye gelen misafirler yatılı olarak köyde kalmak istemeyip hemen köyü terk ediyor. Köyde yaşayan dede ve ninelerini bayramda ziyaret eden torunlar da kokudan dolayı köyde kalmak istemeyip köyden hemen ayrılıyor. Bu köye ilk defa gelenler de Nilüfer çayının yaydığı pis kokusu sebebiyle zor anlar yaşıyor.Köylerinden geçen Nilüfer çayında daha önceleri balık tuttuklarını ifade eden köylüler, "Bu çay daha önceden temiz akıyordu. 1970 yılından sonra salınan kimyasal atıklar sebebiyle simsiyah akmaya başladı. Son 10 yıldır ise çok pis bir koku yaymaya başladı...""Pis kokudan dolayı köyde kimse kalmıyor. O kadar pis koku var ki, köye bayramlarda gelen torunlarımız bile bizde misafir olarak kalmayarak hemen köyden ayrılıyor.""Bizim burnumuz bu kokuya alıştı ama sabahları kokunun dozu daha da artıyor. Biz de alışık olmamıza rağmen hissediyoruz. Köyde sadece yaşlılar kaldı.""Gelen misafirler de pis kokudan dolayı hemen köyden gidiyor. Biz bu çayın daha önce olduğu gibi temiz akmasını istiyoruz" dediler.