'Bursa sövse umrumda olmazdı'
Abone olANAP'ta Yılmaz'ı liderliğe taşıyan isimlerden olan Mehmet Gedik, duyduğu pişmanlıkları yıllar sonra Meydan'a anlattı.
Bursa’da Anavatan Partisi’nin
kuruluşunda önemli rol oynayan, Turgut Özal’la yakın ilişkiler
kuran ve Mesut Yılmaz’ın Özal sonrası Genel Başkan olmasında önemli
bir rol üstlenen Mehmet Gedik, Meydan Gazetesi’nden Öznür
Üstündaş’a Mustafakemalpaşa’da başlayan ve Ankara’da son bulan
siyasi yaşamıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“1980-83 arası sol görüşlü olduğum halde rahmetli Özal’ı çok yakından izledim ve Özal’ın kurucusu olduğu partide görev almaya karar verdim” diyen Mehmet Gedik, 1987-1995 yılları arasında milletvekilliği yaptığını ve partide üst düzey görevler aldığını anımsattı.
TURGUT ÖZAL’IN KÜRT AÇILIMI: ÖZERKLİK…
AK Parti Hükümeti’nin “Kürt Açılımı”na ilişkin politikalarının anımsatılması üzerine, Turgut Özal’ın vefatından hemen önce konuya yaklaşımını Gedik şöyle anlattı:
“Daha çok özerklik verelim demişti.
Şimdi AKP’nin açılım dediği ama hiç yapmadığı ve yapmaktan
korktuğu, hatta istismar ettiği, eline ayağına bulaştırdığı bir
girişim olarak daha zora soktuğunu düşünüyorum. Özal daha
1990’larda tartışalım dedi.
Kürtçe televizyon, yayınlar, Kürt halkının demokratikleşme için olan isteklerini dinleyelim dedi. Kendi içinde seçimler yapacak federasyon tartışmaları yapalım, onların bizimle birlikte daha rahat yaşayabilecekleri, özgür olabilecekleri, ne gerekiyorsa hepsini konuşabilelim demeye başlamıştı. Tabii sonra vefat etti.”
‘YILMAZ HALKTAN UZAKLAŞTI, PARTİ BİTTİ’
Söyleşide Mesut Yılmaz’la ilişkilerine, Turgut Özal sonrası herkesin Yıldırım Akbulut’u desteklediği ortamda Yılmaz’ın genel başkan olması için verdiği desteği ve sonra bundan duyduğu pişmanlıkları da anlatan Mehmet Gedik, Anavatan Partisi’ni bitişe götüren süreçte Yılmaz’ın partiyi halktan uzaklaştırdığını, özel dostluklar ve ilişkiler kurduğunu, iş adamlarıyla çok fazla haşır neşir olduğunu ve teşkilatlarla da ilgilenmediğini savundu.
‘28 ŞUBAT ANAVATAN’IN BİTİŞİ OLDU’
Mehmet Gedik, 28 Şubat sürecini de değerlendirerek, “Anavatan Partisi’nin çöküşünün birinci nedeni bana göre Mesut Bey’in 28 Şubat döneminde 5 yamalı bohça hükümetinin başbakanı olmasıdır. O zaman başbakan olmayacaktı. Biz ısrar ettik olmasın diye. O postmodern darbe dedikleri dönem maalesef Mesut Bey’in ve Anavatan Partisi’nin bitişi olmuştu” dedi.
‘BURSA MESUT YILMAZA SÖVERSE SÖVSÜN, UMRUMDA OLMAZDI’
“Mesut Yılmaz’a hakaret ettim ve listeye giremedim” diyen Gedik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açık açık söyledim. ‘Bursa sana söver. Bana sövmesine müsaade etmem ama sana söverse hiçumrumda olmaz, sana sövsün’ dedim. Yine de listeye koydu beni, giderken eşi çıkardı beni listeden.”
‘ERDEM SAKER BİLE AYAĞA KALKARDI’
“O zamanlar siyasette bir Mehmet Gedik rüzgarı estirmişsiniz. Bürokratlar sizin isminizi duyduklarında koltuklarında doğrulurlarmış. Siyasetten nasıl çekildiniz, nasıl karar verdiniz?” sorusu üzerine Gedik, şunları söyledi:
“12 yıldır uzaktayım ama hala aynı şekildeyim. Çünkü bu kente çok onurlu hizmet etmiş, iyi politikacılardan biriyim. Hizmet ederken hiç kimseye taviz vermem. Sadece bürokratlar değil, benim dönemimde belediye başkanları bile ayağa kalkarlardı Erdem Saker dahil. Siyaseti bırakmaya karar verdim.”
‘MİLLETVEKİLİ OLMAM, HEDEFİM BELEDİYE BAŞKANLIĞI’
“Peki yeniden Mehmet Gedik rüzgarı esecek mi?” sorusu üzerine, Gedik şöyle devam etti:
“Hayır, çünkü öyle bir talebim söz konusu değil. Olur da kısmet olursa ilerde yerelde çalışmak isterim, o da büyükşehir belediye başkanlığıdır. Yeni bir parti yapılanması olursa, Bursa’yı kazanacak bir yapılanma olursa bunun başına geçer ve büyükşehir belediye başkan adayı olurum, ama milletvekili olmam.”