Bürokrasiyi en iyi anlatan fıkra!
Abone olTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu bürokrasiyi bir fıkrayla özetledi...
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ve bu yıl
ikincisi yapılan Ekonomiye Değer Katanlar toplantısında konuşan
Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'deki bürokrasiyi bir fıkra ile
yorumladı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Başkanı Rıfat
Hisarcıklıoğlu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen
"Ekonomiye Değer Katanlar 2009 Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmasının
sonunda Türkiye'deki bürokrasi ile ilgili anlattığı fıkra
salondakileri güldürdü.
İşte Hisarcıklıoğlu'nun fıkrası:
Vatandaşın birisi kasabasına dönerken bataklığa düşmüş. Akşamın
alacakaranlığında kurtarılması için "İmdat imdat, kurtaran
yok mu" bağırıyormuş.
Çırpınırken, adamın birisiyle uzaktan göz göze geliyor.
-Arkadaş, ne oldu hayırdır?
- Yahu bataklığa düştüm. Yok mu oralarda dal, ip gibi bir şeyler
falan uzatıversen bana da kurtarsan buradan.
Adam da uzaktan seslenerek diyor ki;
-Kusura bakma arkadaş, ne ip uzatırım, ne de dal.
Adam bataklığın içine yarıya kadar gömülmüş bir vaziyette "Neden
uzatmıyorsun" diye sormuş.
-Arkadaş sen şimdi tam da hazine arazisinin içindesin. Hazineden
mal almak suçtur.
Bataklığın içerisindeki adam ise:
-Mal almak suçsa ben ne olacağım burada. Ölürüm ben burada o
zaman.
-Sen hiç merak etme. Ben şimdi kasabaya gider kaymakama senin
bataklığa düştüğünü söyleyerim. O da ilçedeki mal müdürünü
çağıracak. İkisi aralarında istişare edecekler ve seni oradan
çıkarmak suç mu değil mi karar bir karar verecekler. Eğer çıkarmak
suç değilse itfaiye gönderirler buraya. Sen hiç merak etme.
Bataklıktaki adamda hayretler içinde kalarak,
-Senin bu dediğin olana kadar ben burada ölürüm.
-Yahu arkadaş ben sana ölmezsin demedim ki. Ölürsün ama en
azından mevzuata uygun ölürsün.
BİR İNŞAATIN TAMAMLANABİLMESİ İÇİN 275 RESMİ İMZA
GEREKİYOR
Hisarcıklıoğlu bürokrasiyle ile ilgili diğer bir açıklamasında da
verdiği örnekle Türkiye'deki bürokrasi engelini gözler önüne serdi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de inşaatların başlangıcından
tamamlanmasına kadar olan süreçte bir inşaat için ortalama 275
resmi imza atıldığını belirtti. Hisarcıklıoğlu, "275 imza olduğu
zaman bu bize bir tek şeyi izah eder. Binalarımızın kalitesini
ortaya koyar. Kayıt dışılığın olmadığını ortaya koyar. 10 yıl önce
yanı başımızda bir deprem yaşandı. Kaç vatandaşımızı kaybettiğimizi
bile bir noktaya kadar sayabildik. Yaklaşık 26 bin vatandaşımızı
kaybettik. O zamanda bu 275 imza vardı, bu sıkılık vardı. Hiç mi
vicdanımız sızlamıyor?" şeklinde konuştu.
Hisarcıklıoğlu, yıkılan binalar ile ilgili tek sorumlunun Veli
Göçer olmadığını belirterek, "Adamcağız soyadından dolayı
kaybetti. Böyle bir sistem olur mu? Böyle bir sistemde gelişmek
mümkün değil. Akıllı insanlar kişilerde suç aramaz sisteme
bakar. Sistemleri iyileştirilmesi lazım" dedi.