Burhan Kuzu'dan olay iddia! Aralarında sorun vardı dedi ve...
Abone olTBMM Anayasa Komisyonu eski Başkanı ve Ak Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Başbakan Davutoğlu ve Erdoğan arasında yaşanan sorunları anlattı.
TBMM Anayasa Komisyonu eski Başkanı ve Ak Parti İstanbul
Milletvekili Burhan Kuzu, TGRT haber ekranlarında yayınlanan “Neler
Oluyor” programına konuk oldu.
Gündeme dair merak edilenleri açıklayan Burhan Kuzu, Davutoğlu ve Erdoğan arasında yaşanan sorunları anlattı.
NİYE BAŞKANLIK MODELİNİ İSTİYORUZ?
Geçmişte cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında birçok kez
sorunlar yaşandığının altını çizen Kuzu, “Niye başkanlık
modelini istiyoruz? Bunun eski örneklerini gördük; Özal ile
Mesut Yılmaz arasında, Akbulut arasında. Demirel, Çiller’i camdan
aşağıya atıyormuş neredeyse. Sezer ile malum Ecevit arasında
sorunlar oldu. Bence en makul ve sağlıklı bu ikili arasında
gidiyor. Cumhurbaşkanımızla bugün konuştuk ama bu mesele hiç
gündeme bile gelmedi” ifadelerini kullandı.
“SAYIN BAŞBAKANIMIZ ‘İLK İMZAYI BEN ATIYORUM’
DEDİ”
İl ve ilçe başkanlarının atama yetkilerinin genel
başkandan alınıp MKYK’ya verilmesi hakkında konuşan Burhan Kuzu,
“Geçen hafta bizim MKYK Toplantısı’nda bu konu gündeme
geldi. Bizim tüzüğümüz gereği bu mesele aslında MKYK’nın meselesi.
Gerek il başkanı, gerek ilçe başkanı arkadaşlarımız zaten kongrede
3-4 yılda bir rutin olarak geliyor. Burada geçici bir
durum var. Yani bir boşalma olursa, bir değiştirme olursa diye bir
durum. Uygulamada bu teşkilat başkanına verilmiş. O da genel
başkanla birlikte bu yetkiyi kullanıyor. Bu yükü sadece teşkilat
başkanına ve genel başkana yüklemeyelim diye, iyi niyetli bir adım
olarak ondan alınıp tekrar kurula verildi. Basında söylentiler
olabilir ama Sayın Başbakanımız ‘ilk imzayı ben atıyorum’ dedi.
Oylama yapıldığı zaman da oybirliğiyle karar alındı” şeklinde
konuştu.
“İKİ BAŞLILIK OLAN HER YERDE UFAK TEFEK SORUNLAR MUTLAKA
OLUR”
Kuzu, yürütmede iki başlılık olan her yerde ufak tefek sorunların
olabileceğini belirterek, “Pelikan dosyasının internette
ortaya çıkması, perşembe günü yapılacak toplantının çarşamba
yapılması ve biraz da gazetelerde ‘arada sorun mu var’ gibi bir
takım durumlar ortaya çıkması, bugünkü toplantıyı önemli hale
getirdi. Açıklamalara baktığımız zaman normal bir toplantının uzun
halini görüyoruz. Benim gördüğüm önemli bir problem yok.
Ama şunu kabullenmek gerekir ki; yürütmede iki başlılık olan her
yerde ufak tefek sorunlar mutlaka olur. Mesele bunu büyütmeden
tolere edebilmek. Niye başkanlık modelini istiyoruz? Bunun eski
örneklerini gördük; Özal ile Mesut Yılmaz arasında, Akbulut
arasında. Demirel, Çiller’i camdan aşağıya atıyormuş neredeyse.
Sezer ile malum Ecevit arasında sorunlar oldu. Bence en makul ve
sağlıklı bu ikili arasında gidiyor. Cumhurbaşkanımızla bugün
konuştuk ama bu mesele hiç gündeme bile gelmedi. Şuan bir şey
görünmüyor ama yarın basın bunu farklı yorumlayabilir. Diyelim bir
gerilim olduğunu varsayalım; istifa gibi bir şey olmuş olsaydı yine
bu kadar sürmezdi. Ben bunu öyle görmüyorum” ifadelerini
kullandı.
ERDOĞAN'IN HUKUKEN OLMASA DA DOĞAL LİDERLİĞİ
TARTIŞILMAZ
Kuzu, partiye emek vermiş bir liderin sözlerinin mutlaka
dinlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Olağan olsun,
olağanüstü olsun kongre her partinin bir sürecidir. Kongrelerde
aklıselim davrandıktan sonra parti çok güçlü de gelir. Olağanüstü
kongre yapan parti zayıflar diye bir şey yok. Demek ki hizmet
şeklinde bir farklılık ortaya çıktı. Recep Tayyip
Erdoğan’ın hukuken olmasa da doğal liderliği tartışılmaz. Eski
yıllarda özellikle Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki
durumlarda, eğer Cumhurbaşkanı’nın bir kenara çekerek Başbakan tek
başına hareket etmişse, hem Mesut Yılmaz’da bunu gördük, hem
Çiller’de bunu gördük, parti bitmiştir. Partiye emek vermiş doğal
liderleri mutlaka dinleme, ona göre hareket etmek lazım. Aralarında
ufak tefek sorunlar olmuştur. Hayırlı uğurlu olsun, kongre yapılır,
bir arkadaşımız aday olur. Belirtilen şekilde parti yoluna devam
edecek zaten” diye konuştu.
7 HAZİRAN GİBİ BİR TAPLO ORTADA YOK
Ortada 7 Haziran gibi bir tablo olmadığını ve gerginliğe gerek
olmadığını söyleyen Kuzu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
”Kongre başbakanlığı, hükümeti düşüren bir şey değil. Bir
parti kongre yapar, genel başkan seçildiğinde Cumhurbaşkanımız
Başbakanımızı çağırır. O da görevi iade eder. Hükümet kurulana
kadar görevini devam ettirir ya da aynı gün de verebilir. Anayasa
gereği başbakan olacak kişinin milletvekili olması lazım.
Cumhurbaşkanı, görevi birinden alıp bir başka kişiyi hükümet
kurması için görevlendirebilir. Yani bir seçim sonrası yaşadığımız
7 Haziran gibi bir tablo ortada yok, o yüzden gerginliğe gerek yok.
Parti zaten oldukça güçlü, vekil sayısı ortada.”
Muhalefetten yeni parti kurulması durumunda o partinin uzun ömürlü
olmayacağını dile getiren Kuzu, “Ben siyasete dönüp
baktığım zaman zayıflayan partilerde bu durumun daha çok olduğunu
görüyorum. Düşmeye başladıkları zamanlarda kendilerine bir yer
bulup buradan kavga etmeye devam ediyorlar. Türkiye’de muhalefet
evlere şenlik. Böyle bir muhalefette yeni bir parti kursan da
yaşamaz, partiyi bölsen de yaşamaz. CHP’nin geldiği yer belli.
Bugün seçim yapılsa partilerin bir kısmı baraja takıldığı zaman AK
Parti gümbür gümbür gelir” ifadelerini kullandı.
“DAVUTOĞLU, ‘PARTİ İÇERİSİNDE BİR KEZ DAHA ADAY OLAYIM’
DEMEZ”
Kongre sürecinde yumuşak bir geçiş yaşanacağının altını çizen Kuzu,
“Ben partinin içini bilirim. Parti kurucusu arkadaşlarla irtibat
halinde biriyim. Ben çok sokulgan bir adamım. Davutoğlu benim 40
yıllık dostum. Böyle bir şeye tenezzül etmez. Yani bunu bir
gerilim, bir laf olsun diye değil bildiğim şeyi söylüyorum.
Davutoğlu’na teorik olarak, tüzük gereği hiçbir engel tabi ki yok.
Ama iş bu noktaya gelmişken Davutoğlu, ‘Parti içerisinde bir kez
daha aday olayım’ demez. Davutoğlu böyle bir şeye gelecek bir
yapıda değil. Dolayısıyla böyle bir tablo çıkmaz. Geçiş yumuşak
olur. Yani ben sert bir şey olacağını zannetmiyorum. Başka bir aday
da çıkmaz, aday bir tane olur. 7 Haziran gibi bir şey olsa ya da
bir koalisyon hükümeti gibi bir durum olsaydı evlere şenlik, o
zaman iş gerçekten zor olurdu” diye konuştu.
“KONGRE 2-3 HAFTA İÇERİSİNDE OLUR”
İçerisinde bulundukları durumda kongrelerle uğraşacak durumlarının
olmadığını belirten Kuzu, şunları söyledi: “Kongre neticede
2-3 hafta içerisinde olur. Malum bir terörle mücadelemiz var.
Dolayısıyla böyle bir ortamda bizim kongrelerle uğraşacak halimiz
yok. En kısa sürede çözmek lazım. Ben öyle görüyorum ki;
AK Parti bu bilgiler doğru ise bu ayın sonunda yeni bir hükümetle
göreve başlar. Şu an istifayı gerektiren bir şey yok. 22’si bile
olsa kongreye götürür Davutoğlu. Kongrede arkadaşlara teslim eder.
Cumhurbaşkanı da ondan aldığı Başbakanlık görevini buraya tevdi
eder. O da 3-4 günlük bir mesele. Herhangi bir kaygıya, paniğe
bence gerek yok. Rutin olarak bu iş devam eder. AK Parti’nin
buradan bir yara alarak çıkacağına ihtimal vermiyorum. Partinin
içini biliyorum, delege yapısı olsun, arkadaşlar olsun. Ne Ahmet
Bey böyle bir şeye fırsat verir. Ne de başka bir arkadaş ben de
şuradan fırsatını bulayım der.”