Burhan Kuzu'dan Haşim Kılıç'a ağır mesaj!
Abone olTBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AYM Başkanı Haşim Kılıç'ın seçim barajının kaldırılması için yapılan bireysel başvurularla ilgili açıklamalarına çok sert yanıt verdi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AK Parti
İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, Anayasa Mahkemesi
Başkanı Haşim Kılıç'ın yüzde 10'luk seçim barajının kaldırılması
için yapılan bireysel başvurularla ilgili açıklamaları üzerine çok
ağır konuştu.
"TRİBÜNLERE OYNAMASIN"
Prof. Kuzu, "Haşim beyin bu açıklamayı yaptığına inanmak
istemiyorum. Bunu çok kaygılı bir şekilde söylüyorum. çünkü bir
hukukçunun yapacağı açıklama değil bu. Hiç kimse trübünlere
oynamasın, kendi konumunu güçlendirmek için bu tür yollara
gitmesin. Herkes yasalara anayasa bağlı olarak kararını versin. Bu
Anayasa Mahkemesi'ni 'kalsın mı gitsin mi noktasına getirir'
tartışmaya sebep olur. Bu kadar net ve bu kadar sert konuşuyorum"
dedi.
Prof. Dr. Burhan Kuzu, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde
gerçekleştirilen "Başkanlık sistemi" konulu konferansın ardından
basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç'ın yüzde 10'luk seçim barajının kaldırılması için
yapılan bireysel başvurularla ilgili "Raportör arkadaşlar
çalışmalarını tamamladı. Raporda önemli tartışmalar var. Konu
hassas olduğu için 'bireysel'de değil de 'genel kurul'da görüşüp
2-3 hafta içinde karara bağlayacağız" şeklindeki açıklamasına
ilişkin bir soru üzerine şöyle konuştu:
"BU AÇIKLAMAYI YAPTIĞINA İNANMAK İSTEMİYORUM"
"Haşim beyin bu açıklamayı yaptığına inanmak istemiyorum. Bunu çok kaygılı bir şekilde söylüyorum. Çünkü bir hukukçunun yapacağı açıklama değil bu. Sokaktaki bir vatandaş dese dersin ki adamın içinden böyle geçiyor ama bir Anayasa Mahkemesi başkanının böyle bir yolun hazır olduğunu, yüzde 10'luk barajı kaldıracağız 2015 seçimlerinde uygulanacak gibi böylesine akılları donduran hakikaten vicdanları karartan açıklamasını yok sayıyorum, 'böyle bir şey herhalde olmamıştır' diyorum ama sanki var.
"KANUNDA YER ALAN BİR KONU BİREYSEL BAŞVURUYA KONU
OLAMAZ"
Bir defa bireysel başvuru Anayasa Komisyonu Başkanı olarak bizim
dönemde geldi. Doğru bir tercihtir, uygulamada zaman zaman yanlış
yapsa da eh hadi şöyle ya da böyle götürdü filan. Çünkü bireysel
başvuru isminden belli kişinin mağduriyetini gidermeye yöneliktir.
Dava açmışsın kaybetmişsin şu sebep, bu sebep ya 'bir de Anayasa
Mahkemesi'ne gideyim İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmeden önce'
diyorsun. 'Oradan alınan kararla bir yargılamayı tekrar
yargılansın' diyebiliyorsun, o yol yoksa tazminata
hükmedebiliyorsun veya bir devlet memurunun görevine dönmesi belki
bir şekilde sağlanabiliyor ama farkındaysanız hep bunlar ferdi
bazda, kişiyle alakalı."
"Anayasaya ve özellikle kuruluş kanununa çok net olarak yazmışız ki
'kanunda yer alan bir konu bireysel başvuruya konu olamaz' çok net
yani açık" diyen Prof. Dr. Kuzu, şöyle devam etti: "45. maddenin 3.
bendi bu söylediğim. Önlerinde var bunu da çok bal gibi de
biliyorlar. Bu talep daha geldiği gibi red olmalıydı. Geldiği gibi
demeli ki 'senin konu bakımından bu talebin kanuna anayasaya
aykırıdır, bakamayız' denmesi lazım ama bu denmemiş. Diyor ki 'bunu
genel kurula getireceğim'. Bizim anayasamızda ve ilgili kanunda
kuruluş yasasında 'buna daireler bakar' diyor. 5 kişilik daire
bakıyor. Genel kurulun bakacağı işleri anayasa saymış. Siyasi
partilerle alakalı kapatmadır buna benzer işlerdir yüce divan için
yaptığı toplantılardır, bir kanunun iptalidir gibi.
"BİR YERE TOSLAR BU BÖYLE YÜRÜMEZ"
4-5 ana konu var ki bunları zaten 'genel kurul bakar' diye
yazmışız. Konu genel kurula gelecek bir konu değil. Daha önce 1995
yılında Anayasa Mahkemesi'nin, Haşim beyin imzası olan bir karar
var elimizde yüzde 10'luk barajın Anayasaya aykırı olmadığını
istikrar bakımından gerekli olduğunu söylüyor. Doğru bir karar
yani. İnsan hakları Mahkemesi'ne bu konu götürüldü ve İnsan Hakları
Mahkemesi de bu yönde karar verdi. O da dedi ki istikrar açısından
Türkiye'nin kendi sorunudur ben bu işe girmem şeklinde. Böylesine
tablo varken, Haşim beyin bunu zorlaması hakikaten anlaşılır gibi
değil. Bununla herhalde o yapmış olduğu açılış konuşmasındaki
hızını alamamıştır, devam ediyor onu aynı şekilde. Ama bu bir yere
toslar bu böyle yürümez, bir yaklaşım olarak bunun hiçbir hukuk
zemini ve tabanı yoktur. "
"BÖYLE BİR KARAR ÇIKTIĞI ZAMAN BU HUKUKEN YOK HÜKMÜNDEDİR"
"Açık söylüyorum böyle bir karar çıktığı zaman bu hukuken yok hükmündedir, keenlemyekündür. Eskilerin tabiriyle, böyle bir şey doğmamış sayılır. Böyle bir karar anayasa Mahkemesi'nden çıkmaz diye düşünüyorum. Akıllarının donmuş olması lazım, bütün şuurlarının durmuş olması lazım. Bir an için şuur kaybına uğramış olmaları lazım böyle bir karar vermeleri için. Bu kadar net konuşuyorum. Ama böyle bir karar verilirse de yok hükmünde sayarız bu karar uygulanmaz. Hiç kimse vitrinlere oynamasın. Hiç kimse tribünlere oynamasın, kendi konumunu güçlendirmek için bu tür yollara gitmesin. Herkes yasalara anayasa bağlı olarak kararını versin. Bu Anayasa Mahkemesi'ni 'kalsın mı gitsin mi noktasına getirir' tartışmaya sebep olur. Bu kadar net ve bu kadar sert konuşuyorum. Dolayısıyla inşallah böyle bir yanlışa imza atmazlar. Lafta kalır, yanlış bir yorumdur diye düşünürüz."
"BENZER İTİBAR HALİFE'YE KARŞI DA VARDI"
Burhan Kuzu, Papa Francesco'nun Türkiye ziyaretiyle ilgili olarak Twitter hesabından, "Papa'nın gelişi ve karşılamadaki muhteşemlik, Vatikan'ın dini yönüne verilen önemi gösteriyor. Hilafet de böyle bir fonksiyon icra ediyordu" mesajı ile ilgili sorusuna ise , şu yanıtı verdi:
"Papa buraya geldi, Vatikan biliyorsunuz bir devlet aslında. 44 hektarlık bir devlet yani büyükelçilikleri, elçilikleri falan var. Bir nevi bir devlet adamı. O belki dünyanın en küçük devleti olarak gelen bir kişi bu kadar itibar, bu kadar muhteşemlik neden yapıldı diye baktığınız zaman dini yönünden kaynaklanıyor. Papa olmasından dolayı yoksa 44 hektara yapılacak bir itibar değil bu. Putin geldi, belki ondan çok daha fazla itibarla karşılaştı. Benzer itibar bir zamanlar İslami temsilen de halifeye karşı da vardı. Bundan 'illa halifelik gelsin' diye bir anlam çıkmaz. Böyle bir niyetim de olmadı. Yani kurumun önemini vurgulayan ve kafalarda hakikaten yazık mı oldu diyen bir çağrışım. Yoksa böyle bir çalışmamız da yok niyetimiz de yok. Doğru da olmaz belki bu şeyden sonra ayrı bir mesele. Oradaki şeyim asla farklı yorumlanmasın tamamen bu çerçevede söyledim yani. "