Burhan Kuzu'dan bomba iddia!
Abone olAK Parti Milletvekili Burhan Kuzu, Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde, Başbakan Tansu Çiller'le ilgili çok ilginç bir bilgiyi paylaştı.
CNN Türk'te AK Partili Burhan Kuzu bürokrasideki çok
önemli isimlerin daha önceden milletvekili sözü alarak istifa etmiş
olabilecekleri yorumunda bulundu. Kuzu'nun başkanlık
tartışmalarıyla ilgili Demirel ve Çiller arasındaki tartışma
sırasında yaşandığını söylediği bir olay ise konukları
güldürdü.
CNN Türk'de Levent Gültekin, gazeteciler Aslı Aydıntaşbaş, Kemal
Öztürk ve AK Parti Milletvekili Burhan Kuzu'nun katıldığı programda
7 Haziran seçimleri ve bürokrasideki istifalar masaya
yatırıldı.
DEMİREL'DEN ÇİLLER'E
TEHDİT
Başkanlık sisteminin de tartışıldığı programda Burhan Kuzu,
geçmişte cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında zaman zaman
tartışmaların yaşandığını söyledi. Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan
arasında böyle bir sorunu duymadığını belirten Kuzu, Süleyman
Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde, Başbakan Tansu Çiller'le
ilgili çok ilginç bir bilgiyi paylaştı. İkisi arasındaki kavgaları
hatırlatan Burhan Kuzu, "Demirel, Tansu Çiller'e 'camdan
aşağı atarım seni' demiş" diye konuştu.
"GERÇEKTEN HAZİN
BULUYORUM"
Ankara bürokrasisinde çok önemli isimlerin, hiçbir fonksiyonu
olmayan milletvekilliği için istifa ettiklerini söyleyen Aslı
Aydıntaşbaş, rektörlük gibi bir görevi bırakmanın anlamsız olduğunu
söyledi. Aydıntaşbaş istifaları şu sözlerle eleştirdi;
"Gerçekten hazin buluyorum. İnsanların, bürokrasideki bu saygın makamları, bir rektör ne demek. İstanbul'un çok önemli bir üniversitesinin rektörüsünüz. Binlerce çocuğun geleceği hakkında söz sahibisiniz. Akademisyenleri yönlendirebiliyorsunuz. Eğitime bir vizyon katabilme imkanına sahipsiniz. Bunların hiçbirinin bir önemi yok, milletvekili gibi şu anda bir parlemanter sistemde hiçbir ağırlığı olmayan bir iş için istifa ediyorsunuz. Böyle bir pozisyon için bu makamları boşaltıyorsunuz."
"SİYASETTE LİDER SULTASI
VAR"
Birincisi Türkiye'de şu andaki sistemde, zaten gerçek bir
demokratik işleyiş yok zaten. Siyasette lider sultası var. Kimin
aday olacağını parti liderleri belirliyor. Son gece oturuyorlar;
Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Davutoğlu, Devlet Bahçeli ve Abdullah
Öcalan karar veriyor. Bu gerçek bir demokrasi değil zaten. Bu dört
adamın iradesi, milli iradeye ipotek koymuş demek. Hal böyleyken,
lider kültürü çok çabuk oluyor. Bu insanların garanti bir yerlere
akması bana çok yanlış geliyor. Siyaset bir emek işidir.
"SİYASET TAPINMASI"
Levent Gültekin ise Türkiye'nin siyasetin dışında birşey
konuşmadığını söyledi. Gültekin, Türkiye'de insanların siyaset
dışında farkedilmediğini, istifaların da bu yüzden olabileceğini
söyleyerek şöyle konuştu;
"70 milyon insan yüzümüzü döndürmüşüz parlemantoya, Sayın Cumhurbaşkanına Sayın Başbakana bugün ne söyleyecek diye bakıyoruz. Tek bir gündemimiz var o da siyaset. İnsanlar; ancak siyaset arenasına çıktığı zaman görünür olabiliyorlar bu ülkede. İyi bir mimar olduğunuzda çok önemli değildir, kıymeti yoktur. Ne zaman siyasete atlarsanız, o zaman görünür oluyorsunuz o zaman insanların gündemine girebiliyorsunuz.
ERDOĞAN NE KADAR ETKİLİ
OLUR?
Programın tek milletvekili konuğu olan AK Partili Burhan Kuzu ise
Aslı Aydıntaşbaş'ın özellikle milletvekili seçim sürecine yönelik
eleştirilerinin doğru olduğunu, listelerin geçmişti olduğu gibi
bugün de liderler tarafından yapıldığını söyledi. AK Parti'deki
milletvekili aday listelerine Erdoğan'ın karışıp karışmayacağı
sorusuna ise Kuzu şu sözlerle cevap verdi;
"Kim yapacak o kadar detaylı bilmiyorum. Liderlerin bu listeleri yaptığı kesin. Bugüne kadar dün Demirel yapıyordu, Özal yapıyordu, Ecevit yapıyordu bugün de kim liderse onlar yapıyor. Yapıyor derken hiç istişare yapmıyor anlamı taşımıyor. Bizde, önce bir kayıtlı delegeler, orada bir ön yoklama yapıyor. Arkasından gidip anket yapılıyor. Büyükşehir'de bu çok zor. Küçük illerde bu çok etkili bir yöntem. Üçüncü olarak partideki bir komisyon bu isimleri belirliyor. Burada Tayyip Bey ne kadar karışır, ne kadar karışmaz doğrusu bilmiyorum. Oranı nedir, hakikaten hiç mi karışmaz. Yoksa şunları dikkat edelim diyerek genel bir çerçeve mi çizer onu da bilmiyorum."